kapat

22.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Ah ormanlar!

Ormanlarımızdan yükselen alev ve dumanlara lânet okuyan naralarımızın eşlik edeceği günlere yine geldik.

Bodrum'un son yeşilinden de 300 hektarı iki gün önce yüz karası rengini aldı.

Antalya dün aynı anda 4-5 yerden başlayan bir orman yangının ihanetine uğradı.

Yıllarca çaresizliğimizi "PKK ihaneti" mazereti ile örtmeye çalıştık. Acaba "hain yaratma" çabalarımızın tıkanması, bizi gerçeğe yaklaştırabilecek mi?

Düşmanı yanlış tanımladığınız zaman aldığınız savunma tedbiri de yanlış olur.

1937'de Türkiye'nin yüzde 26'sı ormanla örtülüyken bu gün oran yüzde 11 düzeyine gerilemiştir. Yıllarca orman davasına emek veren, kaymakamlık ve vali yardımcılığı görevleriyle sorunun ruhuna inebilen kamu yönetimi uzmanı M. Ata Aksoy "Bugünkü orman rejimimizle hangi tedbirleri alırsak alalım, bir kaç yıl sonra ormanlarımız tamamen bitecektir" diyor.

Dünyanın en güçlü orman itfaiyesini kursak da bu kader değişmeyecek. Niye?

Orman köylüsü, içinde yaşadığı ormanın düşmanı haline getirilmiştir. Ormanın sahibi olan devlet, ormanı, köylünün refahına hizmet edecek bir ekonomik değer katına çıkaramamış, tam tersine yoksulluğun suçlu iskemlesine oturtmuştur.

Cezalar artmıştır ama orman yangınları azalmamış, çoğalmıştır.

İşadamı İshak Alaton "Herkese ait olan şey, kimseye ait değildir" diyor. Doğru.. Çare, ormanları ya özelleştirmek veya işletme hakkını orman köylüsünün de ortak olacağı yerli ve yabancı şirketlere açmaktır.

Batı bunu yaptı.. Ormanların İsveç'te yüzde 74'ü, Fransa'da yüzde 75'i özel girişime aittir. İsveç ormandan yılda 17 milyar dolar kazanıyor. Yabancı şirketler Türkiye'de yatırım yapmak istiyor. Çünkü iklim şartları nedeniyle burada ağacın büyüme hızı İsveç'in iki katı..

Orada ormanları devletin yasakları değil, ormandan ekmek yiyenlerin çabası koruyor.

Ata Aksoy haklıdır..

"Bir kaç yıl önce yurdumuzun yüzde 11'i ormanla kaplıydı, şimdi hiç kalmadı" diye saç baş yolmak istemiyorsak doğru tedbiri almakta gecikmeyelim!

Çocuklar gibi

"Güvercin kurdu yiyemez."

"Kurt güvercinin düzeyine çıkamaz."

"Kurt ihanet etmez."

"En üstün olan, bal veren arıdır."

"Kurtla kuş dikkat etmezse arı sokar."

"En asil hayvan at."

Bizim siyasetçiler bir âlem..

Amblem olarak kullandıkları hayvanların erdemleri ve rakiplere ait olanların eksiklerine dayalı çocukça atışmalar, bulundukları mevkilerin kendilerine yüklediği "büyük adam" rolünü oynamaktaki yetersizlikten mi?

Türkiye 2000'in tarihi dönemecinden geçiyor. Bu milletin siyasetçilerinden ve meclisinden beklediği şeyler kavga ve gerilim değil, refah ve uygarlığı çabuklaştıracak basireti göstermesidir.

Üçlü koalisyonun oluşturduğu umutları böyle zevzekliklerle heba etmek günahtır.

Millet hayvanların marifetini merak etmiyor.

Oy verdiklerinin insani faziletleri yeterli mi, değil mi; onu merak ediyor.

Allah aşkına eskiye dönmeyelim!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır