 |
 |
| 22.06.2000 |
| Anasayfa |
| Son Dakika |
| Haber İndeksi |
| Yazarlar |
| Günün İçinden |
| Politika |
| Ekonomi |
| Dünyadan |
| Spor |
| Magazin |
|
| Sabah Künye |
|
| Sofra |
| Bizim City |
| Sizinkiler |
| Para Durumu |
| Hava Durumu |
| İstanbul |
| İşte İnsan |
| Astroloji |
| Reklam |
| Sarı Sayfalar |
| Arşiv |
| E-Posta |
|
|
|
|
|
|
|
|
| Win-Turkce US-Ascii |
| © Copyright
2000 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. |
|
Yılmaz'dan CHP uyarısı
Yılmaz, grup toplantısında MHP'ye CHP uyarısında bulundu: Azınlık hükümetimizin ona destek olan CHP'nin Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olma siyasetiyle yıkıldığı herkesin malumudur... ANKARA- ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, partisinin dünkü Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, MHP'ye CHP'yi hatırlattı ve "Dimyat'a giderken evdeki bulgurdan oldu" dedi. FP'nin kapatılmasına karşı çıkan ve idam cezasının tartışılmasını öneren Yılmaz, Necip Fazıl Kısakürek'in "Ellerimiz ümit halkasına asılı, ancak ayaklarımıza ise tonlarca ağırlık bağlı" şiirini okuduğu duygusal konuşmayla dakikalarca alkışlandı. Türkiye'nin AB'ye üyeliği engellemek isteyen içerde ve dışarda etkili kesimler olduğunu, bunlara karşı yılmadan mücadele edilmesi gerektiğini anlatan ANAP lideri, şöyle konuştu: "Türkiye'nin önündeki en büyük tehdit, irtica ve bölücülükten önce içe kapanma tehlikesidir. Türkiye'nin bir askeri müdahaleyle içe kapanması, Avrupa'yla köprüleri atması artık mümkün değildir. Ancak Avrupa'yla bütünleşmeye karşı olanların bir şekilde iktidarı ele geçirmeleriyle bu çok daha kolay bir şekilde gerçekleşebilir." FP KAPATILMASIN Yılmaz, FP'nin kapatılmasına karşı çıkarken, idam cezasının da tartışmaya açılmasını istedi. Yılmaz şunları söyledi:
"Ülke olarak yurtdışına kaçan katilleri yargılamak için isteyememnin ayıbını her gün yaşıyoruz. Ancak idam cezasının kaldırılmasını dahi sağlıklı bir şekilde tartışamıyoruz. Devletin coğrafyaya hakimiyeti üzerine titriyoruz ancak hapishanelerimizde bile devlet hakimiyetini kuramıyoruz. Devletin asıl gönüllere hakim olması gerektiğini ise görmezden geliyoruz. Millet olarak örgütlenme özgürlüğünün sınırlarını genişletme tartışmalarını her gün yapıyoruz, ancak devlet olarak halkın oylarıyla ayakta duran siyasi partileri kapatmakta da bir beis görmüyoruz. Üstelik buna ısrarla devam ediyoruz. Kimilerimiz de el ovuşturup bunu büyük bir iştahla seyretmekten kraçınmıyor. Ve yalnızca kendimiz için demokrasi istemeye devam ediyoruz." PİŞMAN ETTİLER Ülke için büyük özveriyle çalıştıkları halde pişman edildiklerini anlatan Yılmaz, şunları söyledi: "Yurtdışından sermaye gelsin diye çabalıyoruz, içerideki sermayeyi renklere ayırarak dışarıya gitmeye zorlamaktan kaçınmıyoruz.
Yabancı sermayeyi teşvik edenleri de ülkeyi peşkeş çeken hainler diye yaftalamaktan çekinmiyoruz. İşsizlikten yakınıyoruz. Bu ülkenin gençlerine iş kapısı açanları ise yaptıklarına pişman ediyoruz. İhracat kapısını açanları siyaseten boğmaya çalışıyoruz." SUSAMAZDIK... Konuşmasının son bölümünde Yüce Divan tartışmasına değinen Yılmaz, hiç kimsenin hukukuna saldırmadıklarını, kendi hukuklarına saldırıldığı zaman susmayacaklarını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İlahi emirde olduğu gibi haksızlık karşısında susmuyoruz, susmayacağız. Biz komisyonlarda kimseye Yüce Divan'a sevk kararı verdiler diye kırgın ve kızgın değiliz. Bizim kızgınlığımız apaçık, tartışmasız bir kesinlikteki adaletsizliğedir. Kırgınlığımız da bu adaletsizliğe bir ortağımıza mensup üyeler eliyle muhatap olmamızdır. Tepkimiz adalet adalet denilerek adaletin tepelenmesinedir." DİMYAT'A PİRİNCE GİDERKEN.. Yılmaz, tek suçlarının demokrasinin sıkıntılı olduğu bir dönemde azınlık hükümeti kurmak olduğunu anlatırken, "Meclis'te azınlık olmanın bir sonucu olarak ezeli düşmanımız CHP'nin cenderesine düştük. Azınlık hükümetimizin, ona destek olan CHP'nin Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olma siyasetiyle yıkıldığı herkesin malumudur" dedi.
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır