Pamuk eller cebe
Galatasaray'a para ödülü verilmesine karşı olduğumu yazdım.
Sayısız telefon, faks ve e-mail, halkın da benim gibi düşündüğünü gösterdi.
Beni Fenerbahçeli zanneden birkaç avanak hariç...
Koyu Galatarasaylı olduğum halde para verilmesine karşı duruşumun mantıklı sebepleri var:
Birincisi, devletin parası yok...
Borç batağında, her üç ayda bir tahvil bono çıkartıp vatandaştan borç para topluyor, memurun maaşını vermek için...
Enflasyon kudurmasın diye, polise, öğretim üyesine, hakime, savcıya, doktora, mühendise üç kuruş zam yapamıyor...
Eeeee....
Bu durumda, hazineden milyon dolarları çıkartıp Galatasaray'a vermesi reva mı, hak mı, adalet mi?..
Ve de mantıklı mı?..
İkincisi...
Dünyanın her yerinde, büyük kulüplerin başında zenginler oturur...
Neden, kulübe para versinler diye...
Bu Galatasaray için olduğu kadar diğer kulüpler için de geçerli...
Eğer çok mükemmel bir yönetici değilse, yüksek "manager" kimliği ile kulübe büyük gelirler yaratamıyorsa, bir başkan, neden kulübün başında otursun?..
Hem de devlet üstün madalyasını alıp?..
Demek istediğim şu:
Faruk Süren elini cebine atmalıdır...
Başkanlığının esbab-ı mucibesi sadece budur...
Hem madalyayı boynuna asacaksın, hem para vermeyeceksin hem de devletten para tırtıklayacaksın!..
Yok öyle bedavacılık!..
Yeşil
Yıllardır yakalanamayan "Yeşil"in sağ kolu yakalanmış... Bütün değilse bile parça parça yakalıyoruz...
Kadın
Pakistan'da cinsel çağrışım yapıyor diye kadınların gülmesi yasaklanmış... Akılları hep orada...
Yardım
Galatarasay'a 50 milyon dolar yardım için Meclis kolları sıvamış... Ne oldu, Galatarasay'da deprem mi oldu?..
Sen adam olmazsın!
Hürriyet'in okurlarına "ne zaman adam oluruz" diye fetva veren ve fakat kendisi adam olmamakta direnen yazarını tanırsınız...
Adı Fatih Altaylı...
Yine SABAH'a bulaşmış, Hürriyet'in 5 yıl önce kullandığı "Fare'den kulak yapıldı" haberini kullandı diye...
Oysa, SABAH'ın bu haberi kullanmasının sebeb-i hikmeti başka, kurnaz tilki onu es geçiyor...
SABAH bu haberi kullanmasının sebebi, İngiliz hükümetinin plantasyona "izin vermiş" olmasıdır.
Ayrıca, 6 yıl içinde fareden sadece kulak değil, kalp, ciğer, karaciğer ve böbrek plantasyonu yapılabileceği de yeni haberdir.
İngiliz News of the World de haberi bu yüzden kullanmıştır.
Ama Altaylı gibi "bulaşma özürlü" klinik vakalara ne söylesen az!
Aynı gün genel yayın müdürü Ertuğrul Özkök, SABAH'ın Ege Ordusu haberini referans alıp üzerine makale yazarken, o SABAH'a saldırıyor...
"MİT ajanlığı" hikayesinden sonra iyice sapıttı, şöhreti de onu kurtaramıyor, saçmalamaya başladı...
Bu gidişle tetikçiler bile kazan kaldıracak mesleğin seviyesini düşürdüğü için...
İbretlik bir beyanat
Bizim Yeni Binyıl gazetesi, fazla entelliğe kaçmadan "rafine bir çizgide kalarak" okurlarına canlı, sıcak bir gazete sunmak için elinden geleni yapıyor...
Bu başarı yüreklendirilmeyi hak ediyor.
Yalnız muhabirlerin "eli", zaman zaman entelliğe kaçmıyor da değil...
Gazete dünkü nüshasında, Galatasaray'a ödül konusunu ele almış, bunu değişik insanların görüşleriyle de süslemiş...
Ama bunlardan biri görüş bile değildi, alenen gazetenin okurlarına da hakaretti...
Bakın "sanatçı" sıfatıyla görüşü sorulan Deniz Türkali neler diyor:
"Galatasaray'ın şampiyonluğu çok fazla şovenleştirildi. Her yeni olay pop kültürü haline getiriliyor. Bu konuda söylenen her şey çok fazla pop olacağından, benin görüş bildirmem de bunun içine dahil olmam anlamına gelir ki, inanın bunu hiç istemiyorum."
Bendeniz, Deniz Türkali'nin yalnız futbol konusunda değil, hiçbir konuda görüşlerini merak etmiş değilim...
Sadece severek okuduğum parıltılı bir gazetede futbola hakaret edilmesi hoşuma gitmedi.
Yeni Binyıl muhabiri keşke "Mars'ta yaşadığını" zanneden bu hanıma soracağına, bir çift sözü olan gerçek bir sanatçıya sorsaydı, güncel soruyu...
Türkiye ile bütün köprüleri atmış birinin görüşlerinden bize ne?..