Leğene düşmüş istavrit olmayın!
Güzel kendini anlayana teslim eder. Ülkemizde güzel şeyler de oluyor. Kendinizi köprüde balık tutan balıkçının yeşil leğenine düşmüş çaresiz bir istavrit gibi hissetmeyin.
Aşkınızı yitirmeyin.
Sevginizi küllemeyin.
Umudunuzu askıya almayın.
Türkiye'de başar ve yeniden koş dönemi açılıyor.
Ülkenin önü açılıyor.
Kimisi buna değişim diyor:
Cinayetler aydınlanıyor.
Hizbullah çökertildi. PKK siliniyor.
Enflasyon durdu. Faizler iniyor.
Halk kemer sıkıyor.
Programa destek veriyor.
Ne gösteri var, ne protesto.
Siyasi tabular yıkılıyor.
İşte muhteşem Süleyman gitti.
Türkiye'nin istikrarı bozulur, ekonomi zora girer, hükümet düşer diye yazıp, propaganda yapmışlardı. Demirel gitti, istikrar güçlendi. Türkiye'nin istikrarının kişilere bağlı olmadığı ortaya çıktı.
Erbakan da ağır yenilgi aldı.
Çiller'i kimse dinlemiyor.
Mesut Yılmaz'ı da dinlemiyor.
Eski dönemlerden kalma meclis ağası tiplerin Cumuhurbaşkanı seçiminde adaylık koymalarına rağmen seçilemedikleri görülüyor.
***
Avrupa kapısı açılıyor.
Galatasaray kupayı aldı.
Seviye yükseltirsek...
Bilimsel çalışırsak...
Kaliteye özen gösterirsek...
Bizde de sadece top oynayarak değil her alanda Avrupa birinciliği için yarışabiliriz duygusu, umudu, heyecanı yükseldi.
Yunanistan'la barışıyoruz.
Her anlamda dostluk yeşeriyor.
Bu dostluk rüzgârının etkisiyle Deniz Kuvvetleri Eski Başkanı, Başbakan Danışmanı Güven Erkaya ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu da; "Ege Ordusu'nun kaldırılabileceğini..." söylüyor.
Özelleştirme iyi gidiyor.
Özel sektör kadro yeniliyor.
GSM ihalesinde Türk ekonomisine çöreklenmiş sermaye egemenliğinin kırılabileceği görüldü.
Sermaye baronluğu yıkılıyor.
Ekonomide gerçek rekabeti önleyen sinsi tuzaklar temizlense özel sektör sıralanmasında ciddi değişimlerin olabileceği ortaya çıkıyor.
Mafyaya ciddi darbe vuruldu.
Siyasetçi polisin üstünden elini, hegamonyasını çekince polisin başarılı olduğu ortaya çıkıyor. Siyasetçi bürokrasiden de elini çekiyor.
***
Türbanlaşma eğilimi azalıyor.
Üniversitede öğrenciler taşlar, sopalarla kavga etmiyor. Reha Muhtarlık haberler azalıyor.
Nüfus artış hızı düşüyor.
Önce ilkokullara sonra orta, lise ve üniversitelere giden çocuk sayısında azalma oluyor. Dolayısıyla Türkiye'nin önüne yeni okullar yapmak yerine mevcut okulları iyileştirme fırsatı çıkıyor.
Büyük kente göç azaldı.
Gecekondulaşma bitti gibi...
Küçük ilçe belediyeleri toplumun çevre, ulaşım, su gibi temel sorunlarını çözecek projeler üretiyorlar. Eskiden park yapan, Atatürk heykeli diken, yalap-şap yol asfaltlayan küçük belediyeler şimdi ciddi projeler yapıyorlar.
Yurtdışında Türkler örgütleniyor. Almanya'da, Hollanda'da, Belçika'da genç iyi eğitimli Türkler parlamentoya giriyorlar. Özellikle ABD'de bir çok Türk, kendi mesleğinde en yüksek noktaya çıkabiliyor. En iyi cerrah, en iyi tasarımcı, en iyi fizikçi, en iyi matematikçi Türkler'den de çıkıyor.
***
Meclis hızlı çalışıyor.
Gece gündüz pozitifler.
Çoğunluğu liderlerin dikte ettiği kanunlar olsa bile çok hızlı kanun çıkartıyorlar.
Yeni Cumhurbaşkanı...
Yemeyen, yedirmeyen...
Vergileri savurup harcamayan.
Hukuku öne geçirecek gibi duran, kurallara, ilkelere uyan, devletin halkı ezmesine izin vermeyen yeni bir ekolün başlatıcısı olacakmış gibi görünüyor.
Demirel gitti...
Üniversitelere imkân açıldı.
Rektör adaylarında artış var.
Genç, dinamik, kendini ispatlamış yeni isimler de rektör adayı olmaya hazırlanıyorlar. Yeni rektör adaylarının çıkması üniversitelerde demokratik ve şeffaf yönetimlerin geleceğinin habercisi oluyor.
Ceberrut YÖK'ün suyu ısınıyor.
Devlet üniversitelerinde ayrıca dışardan, mezunlardan gönüllü yardım alarak eğitim kalitesini yükseltme çabaları yoğunluk kazanıyor.
Ülke yeni ekonomiye alışıyor.
Para sembolik oluyor.
Para elektronik oluyor.
Para dijital oluyor.
Para vidyosel oluyor.
Bilgi öne geçiyor.
Bilgi para oluyor.
Para şımarıklığı bitiyor.
Ülkemizde güzel şeyler oluyor.
Aşkınızı yitirmeyin.
Sevginizi küllemeyin.
Umudunuzu askıya almayın.
Başarın ve yeniden koşun.
Leğene düşmüş istavrit olmayın.