|
Sarsala yolu 'koruma'yı deldi
'Kanun Kuvvetinde Kararname' ile Göcek koylarını 'Koruma' altına alan Turgut Özal'ın getirdiği disiplini, ANAP'lı İmren Aykut ile Dalaman Belediye Başkanı Şevket Durmuş bozdu
Göcek, dünyanın "1 numaralı yat merkezleri"nden biri olma yolunda... Yatcılığı, yat turizmini bilenler, bu olayı geniş bir vizyonla uluslararası boyutta görenler şimdi böyle söylüyor. Ve her yıl bugünlerden itibaren mega yatlar, irili ufaklı motor yatlar, her cins ve boyutta yelkenli teknelerle dünya ülkeleri Göcek'e akın ediyor. İtalyan, İspanyol, Fransız Başbakanı'ndan, ABD eski Başkanları'na, Arap Emirleri'nden İngiliz, İsveç, Norveç, Monako Kraliyet Aileleri'nin prens, prenseslerine, kültür ve sanat adamlarına kadar herkes Göcek koylarına geliyor. Neden? Mavi ve yeşilin bütün tonlarını denizinde, diğer renkleri de kara florasında barındıran cennet gibi el değmemiş pırıl, pırıl koylar dünyanın başka yerinde olmadığı için! Bu doğal güzelliklerle birlikte antik çağlara ait kalıntılar ve kültürel bulgular başka yerlerde böylesine bulunamadığı için..
ÖZAL'IN KEŞFİ
Biz denizciler biliyorduk, ama rahmetli Turgut Özal bir Türk devlet adamı olarak Göcek'i 60 yaşından sonra keşfetmişti. O güne kadar Göcek'in nerede olduğundan bile habersizdi!.. Bir gün mühendis dostu müteahhit Nurettin Koçak onu Nirvana yatına davet etti. İşte ne olduysa o gün oldu. Turgut Özal'ın kafasında şimşekler çakmaya başladı:
- Burası başı boş bırakılamaz, dedi, etrafındakilere.. Göcek'e sık geleceğiz ve Göcek koylarının geleceğini düşüneceğiz!..
Tarih 1988 yılının yaz ayları.. Başbakan Turgut Özal gene Nirvana yatının güvertesinde. Yat onun en çok sevdiği Boynuzbükü koyunda demirli.. Yanında Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Selçuk, Basın ve Çevre Danışmanı Can Pulak ve oğlu Ahmet var.. Bazı sahillerimiz ve koylarımızda doğa tahrip ediliyor, kaçak yapılaşmalar oluyordu. 1965-68 yıllarında dünyayı gezen ilk Türk denizcisi olan Sadun Boro'da Kısmet adlı yelkenlisiyle o koyda demirliydi. Özal, hayatının büyük bir kısmını Gökova koylarında geçiren Sadun Boro'ya özel bir görev vermişti. Boro, yat turizmi ve doğanın korunması konularında Başbakana fahri danışmanlık yapacaktı.
KORUMA KARARI
Az sonra Boynuzbükü koyuna bir deniz uçağı indi. İçinden Devlet Bakanı Ekrem Pakdemirli çıktı. O da Nirvana'ya geldi. Turgut Özal mayosuyla güvertede dolaşıyordu:
- Haydi çocuklar hep beraber denize, önce şöyle bir uzun yüzelim, dedi.
Denizden çıkıp duşunu aldıktan sonra:
- Akşam üzeri yemekten evvel kıç tarafta toplanalım ve Göcek'in geleceğini konuşalım, demişti. Sadun Boro'yu da çağırmayı unutmayın!..
Can Pulak, yatın botuna atlayıp koy içinde demirli olan Kısmet yelkenlisine giderek Sadun Boro'ya haber verdi. Boro:
- Ahtapot salatası hazırladım, onu da getireyim mi? diye sordu. Can Pulak, "İyi olur" dedi.
Ve o akşam Özal ilk kez Sadun Boro'nun Ahtapot salatasını yedi. O kadar sevdi ki, Boro'nun kendisi de dahil kimse tadına bile bakamadı.
SANKİ GÖL
Sonra, "Konumuz, Göcek koylarının korunmasıdır beyler!.. Burası bir iç deniz gibi. Sanki göl. Kirlendiği, bozulduğu zaman temizlenmesi, bugünkü haline getirilmesi mümkün olamaz. Onun için Göcek koyları bakir kalacak. Burada yapılaşma olmayacak. Marina bile yapılmayacak" demişti. Herkes Başbakan'ın sözlerinden büyük heyecan duymuştu. Beklenen gün gelmiş kendisi de tekne sahibi olan Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Selçuk gerekli yasal çalışmaları hemen Ankara'da başlatacağını söylemişti. Nitekim, 1988 yılının Haziran ayında Göcek Bakanlar Kurulu Kararı ile özel çevre koruma bölgesi ilan edildi. Koylara yol açmak, kazık çakmak, kulübe yapmak, ağaç kesmek, bir taşı yerinden oynatmak "ağır suç" sayılacaktı.
KORUMA DELİNİYOR
ANAP'ın kurucusu ve Başbakanı Turgut Özal'ın koruma altına aldığı, Cumhurbaşkanı iken yakından takip ettiği Göcek koyları onun ölümünden 7 yıl sonra şimdi talan edilme tehdidi altında. Önce ANAP'lı Çevre Bakanı İmren Aykut'un izni ile ANAP'lı Dalaman Belediye Başkanı tarafından "Koruma" iki yıl önce delindi. Dalaman'dan Sarsala Koyu'na geniş bir yol açıldı. Kamyonlar, traktörler gidip gelmeye başladı. 1997-98 yılında Köy Hizmetlerinin makineleri ormanın içine girdi. Bundan üç hafta önce de grayderler son rötuşu yaptı.
Sarsala'ya Dalaman Havaalanı'nın yanındaki Kapıkargın Köyü'nden 15 km.'lik yol açılması ve şimdi daha da genişletilmesi bazı kuşkuları da gündeme getiriyor. Acaba, gene bir takım dümenler mi dönüyor? Bu koyda da Marina ve turistlik tesis mi yapılacak? Sarsala kimlere peşkeş çekiliyor? Rahmetli Özal Başbakan iken şöyle büyük bir laf etmişti: "Anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz!.."
Şimdi, kendisinin çıkardığı Göcek koylarıyla ilgili bir anayasa niteliğindeki kararname ANAP'lı Çevre Bakanı ve ANAP'lı Belediye Başkanı tarafından deliniyor. "Eden bulur" demeye dilim pek varmıyor. Türkiye'de nelerin olup bittiğini yaşayarak gören bizler gibi herkes "Bu işin sonu geldi, Göcek elden gidiyor" diye feryat ediyor. Nitekim yatcılar, turizmciler ve çevreciler arazi tahsislerinin yeniden gündeme geleceğinden kuşku duyarak yol çalışması iki yıl önce başladığında şöyle demişlerdi: "Yetkililer açtıkları bu yol için 'Hizmet Yolu' diyorlar. Bizim istediğimiz bir hizmet yolu yok. Zaten mevcut yol orman yoluydu. O zaman bu hizmet yolu kime ya da kimlere hizmet edecek? Bölge, Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde. Eğer bu yol asfaltlanırsa Göcek koylarının sonu olur."
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|