1999 yılı ödemeler bilançosu sayıları Mart sonunda Merkez Bankası tarafından yayınlandı. Ödemeler bilançosu Türkiye'de hassas bir konudur. Kamuoyu 1980 öncesinden kalma "döviz bitecek" korkusunu daha üstünden atmadı. O bakıma, durumu kısaca gözden geçirmekte yarar görüyoruz. 1999'da milli gelir yüzde 6.4 küçüldü. Bunun İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde küçülme rekoru biliyoruz. Nedenleri arasında dış talepteki sorunlar bütün gözlemciler tarafından sık sık hatırlatılıyor.
Birinci olumsuz faktör, 1998 Ağustos'unda Rusya'nın büyük bir borç ve döviz krizi yaşaması idi. Rusya'ya ihracatımız ve bavul ticareti neredeyse bıçak gibi kesildi. 1999'un ikinci yarısında Rusya tekrar hızlı büyümeye başladı ama olan olmuştu.
İkincisi, Ocak 1999'da Öcalan'ın yakalanması ve yargılanmasıdır. Bu olay Türk turizmine en büyük pazarı Batı Avrupada çok darbe vurdu. Turist gelmeyince turizm gelirleri düştü.
Üçüncüsü, en büyük ihracat pazarı AB ekonomisinde büyüme yavaştı. Ekonomisi cansız olunca, AB'nin ithalat talebi de az arttı. İhracat olanaklarımız kısıtlandı.
Nihayet, euro dolara karşı değer kaybetti. Yani AB kökenli döviz gelirlerinin dolar cinsinden değeri düştü. Öbür tarafta AB'ye yönelik döviz harcamalarının da bundan olumlu etkilendiğini unutmayalım.
Olumsuz dış koşullar sayılara yansımış. 1998'de Türkiye'nin toplam döviz gelirleri 63.5 milyar dolardı. Bu sayıya ihracat, bavul ticareti, turizm, nakliye, faiz, işçi dövizi, vs. tüm döviz kazançları dahil. 1999'da 10.6 milyar dolar düşüşle sadece 52.9 milyar dolarda kalmış. Yüzde 16.7 düşüşe tekabül ediyor.
Hemen korkmayın. Önce doların değer kazanmasının etkisini temizleyelim. 1999'da ortalama dolar-mark paritesi 1.76 iken 1999'da 1.84'e yükselmiş. "1 dolar + 0.77 euro" döviz sepeti ile ölçünce, döviz gelirlerindeki azalma yüzde 15'e geriyor. Hatta sepeti daha gerçekçi yapıp, euronun payını iki katına çıkartınca, yüzde 13.5 oluyor.
Bir başka gelişme daha var. Vergi kaçağı gibi sorunlardan dolayı döviz gelirlerini hesaplamakta zorluk çekiyoruz. Gözden kaçanlar ödemeler bilançosunun en altında "net hata noksan" kalemine giriyor.
1998'da "net hata noksan" 2 milyar dolar eksi iken, 1999'da 1.9 milyar dolar artıya geçiyor. Yani "net hata noksan" kalemini ekleyince 1998 döviz gelirleri 2 milyar dolar azalıyor, 1999 ise 1.9 milyar dolar artıyor.
Bu düzeltme ile döviz gelirlerindeki düşüş dolar cinsinden yüzde 10.9'a, standart döviz sepeti ile yüzde 9.1'e, gerçekçi döviz sepeti ile yüzde 8.4'e geriliyor. Sanırım, 1999'da olumsuz dış koşullar sonucu döviz gelirlerimizin ortalama yüzde 10 düştüğünü söyleyebiliriz.
Bu durumda, geçen yıl 2 milyar dolar fazla veren cari işlemler dengesi bu yıl 1.4 milyar dolar açığa dönüşüyor. Ancak, "net hata noksan" kalemini eklemeyince manzara değişiyor.
1999'da cari işlemlerde 2 milyar dolar fazla ama net hatada 2 milyar dolar açık vardı. Döviz dengesi tam sıfırdı. 1999'da ilkinde 1.4 milyar dolar açık ama ikincisinde 1.9 milyar dolar fazla var. Yani döviz dengesi 500 milyon dolar artıya geçmiş.
Çok ilginç değil mi? 1999'da dış şartlar çok olumsuz. Fakat neticede döviz dengemiz düzelmiş ve 0.5 milyar dolar fazla vermiş. Dövizin bitmesini bekleyenler bakalım buna ne diyecekler?