kapat

13.04.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
SELAHATTİN DUMAN(sduman@sabah.com.tr )


Hayat kısa, günler uzun..

Açıkça söylüyorum, yurt dışına görevle gönderilen gazetecilere verilen harcırahlar yetmiyor.. Para yetmeyince de insan bir mahsun oluyor.. Boynu bükülüyor, sıla hasreti başlıyor.. Diş macunu görseniz ağlayacağınız geliyor..

Sürgün NotlarI 4:
Necati Doğru bizi aniden terketti.. Bu gurubumuzun ilk firesi.. "İstanbul'a dönüyorum.." dedi.. Suratı bir karıştı.. "Neden?" diye üsteleyecek oldum, cevap vermedi..

Sadece kaş göz işareti yapıp Seda Güler'i işaret etti.. Galiba Seda ile atışmışlar.. Seda kadınların şeyci başısı ya! Erkekler hakkında ileri geri konuşmuş..

Necati Doğru da erkek olduğundan ağırına gitmiş.. Zaten doğrucudur, üstelik Adanalı.. Sen bir laf söylersen o iki laf yetiştirir.. Hal böyle olunca durduk yerde papaz olmuşlar..

ooo

Necati otelin lobisinde beni bir köşeye çekti.. "Ben bu şartlar altında gazetecilerin özgürlük mücadelesini sürdüremem.." dedi.. Ben de "Bu zorlu mücadeledir arkadaş, herkeşin soluğu yetmez.. Seni anlıyorum.." dedim..

Eğilip önceden hazırladığı küçük valizini aldı.. Otelin kapısından çıkana kadar arkasından baktım.. Boynu bükük yürüyordu..

Anca gider..

Biraz dil sorunu var..
Bu Seda gerçekten çok olmaya başladı.. Harekatın lideri olmasam ben de Necati'nin ardına takılıp döneceğim.. Zaten Beşiktaş maçı da yaklaşıyor, aklım hep Fotomaç'ın birinci sayfasında.. Lakin yakışık almaz..

Akşam yemeği yiyoruz.. Seda elinde bir Alman gazetesinin kupürü.. Birşeyler anlatıyor.. O sırada garson kızla konuşmaya çalıştığımdan söylediklerini anlayamadım..

Ben garson kıza salis İngilizcemle kuzu pirzola ve yanında kızarmış patates ısmarlamıştım. Artık hangi fiili, sıfatı kullandımsa o bana karnabaharlı bir sebze yemeği getirmiş..

Bu kız anlama özürlü galiba.. Daha önce de şarap istedim, diet kola getirdi.. Fazla itiraz etmedim.. Etsem dil konusundaki zaafımız ortaya çıkacak.. Gelmişiz Almanya'ya, kurmuşuz sürgün yönetimi.. Et yemeğe niyetlenip, karnabahar ısmarlıyoruz..

Yarın elin gavuruna bu lisanla özgürlük davamızın propagandasını yapmaya kalkacağız, adamlar "iltica başvurusunda" bulunduğumuzu sanacak..

Garson kızla tartışmayı kesip yemeğe döndüm, ancak o zaman Seda'nın ne söylediğini farkettim..

ooo

Elinde bir gazete kupürü var, demiştim hani.. Bu Alman gazetelerinden birinden kesilme bir haber.. Almanya işi gücü bırakmış "Erkekler de kadın gibi işesinler.." tartışmasını başlatmış..

Haberi Seda'nın ağzından duyunca zihnimiz karıştı, "Hoppala Hasan Dayı, fikrim seyirdi.." hallerine düştük..

Bu Almanya'nın Radeburg diye bir kasabası var.. Orada faaliyet gösteren bir emlak firmasının akılları bunlar.. Erkekler ayakta işerken sağa sola sıçratıp, mekanın radyatörlerini ıslatıyor; metal aksamlarının paslanmasına yol açıyormuş..

Restoran, sinema, otel gibi umuma açık yerlerin temizliğini yapan kadınlar bu durumdan bıkıp usanmışlar.. Önce çalıştıkları yerde sorun çıkarmışlar.. Sonra bizim Seda gibi olmasa da "gizliden" feminist fikirler taşıyan birisi Kadın Derneklerine başvurup, akıl istemiş..

Dernek de ağzına kadar işsiz güçsüz kadın dolu.. Kafa kafaya verip çare düşünmüşler.. Buldukları çare de bir kampanya başlatıp, ülkeyi baştan sona afişlerle donatmak..

Afişi hatırladım.. Daha önce görmüş bir mana verememiştim.. Gözlüklü, kırk yaşlarında bir adam pantolonunu sıyırmış klozetin üzerinde oturuyor.. Kucağında da bir çerçevelenmiş belge var..

Eksik avradın kötüsü..
Sanki "Tuvalet adabı" kursuna gitmiş de sertifika almış gibi.. İki eliyle sıkı sıkı kavramış.. Suratında cumhurbaşkanlığı için teklif bekleyen potansiyel aday dinginliği var..

Yani boş boş bakıyor.. Afişleri bu işte.. Almancayı söktüremediğimizden afişin üzerindeki sloganı anlamamıştım.. Aynen şöyle yazıyormuş:

- "Erkekler! Haklarınız için ayağa kalkın! Ancak çiş yapmak için oturun.."

Hay afişinize köpekler işesin.. İş mi bu yani.. Biz erkek milleti olarak sahip olduğumuz tek özgürlüğü birkaç feminist istedi diye geri vereceksek, bundan gayri bize yaşamak da haram..

Bunun arkasından "Erkekler de kaşlarını alsın" talebi gelmezse, başka birşey bilmiyorum.. Vaktiyle Kaygusuz Abdal lafın doğrusunu deyip, cönküne kayıt düşmüş:

Eksik avradın kötüsü..

Dizini dikip oturu..

İşin kolayını bilmez,

Yüzünü yıkıp oturu..

Aklımda kaldığına göre böyle başlıyordu.. "Dizini dikip oturmak.." fiilini zamane kızlarımız için açıklayayım.. Kendini bilen kadın erkeğin karşısında diz üstü oturacak..

Bir ayağı altında, bir dizi dikili oturup da dirseğini dizine dayadın mı saygısızlığın yaldızlısı oluyor..

Gerçi sandalyeli, masalı düzene geçtiğimizden beri bu kuralların hükmü kalmadı ama Kaygusuz Abdal da dünün adamı.. Şiirin devamı da bu işin kadınca icraatı üzerineydi..

Yata yata karnı şişer,

Eşiğin dibine işer..

Bitler kanatlanıp uçar,

Sirkeye batıp oturu..

Eksik avratın eşik dibine işemesi tembelliğinden.. O vakit tuvalet nedir bilinmediğinden, kendini bilen kadınlar açık araziye gidip, orada görüyor işini..

Eşik dibi vak'alarını da şair dert ediniyor.. Nereden nereye geldik? Şanlı geçmişimizde kadının işemesine tarif getirirken, şimdi onların "Erkekler de oturarak işesin.." davasına tanık oluyoruz..

ooo!

Seda'nın bunlardan haberi yok tabii.. O kadınlık davasının peşine düşmüş, nerede keyfimizi kaçırsa kendine kâr biliyor.. Almanya'da sürdürdüğümüz özgürlük mücadelesine ne gibi zararlar verdiğinin farkında değil..

Anladığım kadarı ile sürgün yönetimindeki erkek üyelerinin tamamı aşırı derecede ayakta işeme yanlısı.. O yüzden yeni kopmalar bekliyorum.. İşimiz zor!

Özgür Almanya Bürosu ile irtibatınızı kaybetmeyin.. Yaşasın haklı mücadelemiz.. Kahrolsun ithal karpuza yasak koyanlar!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır