Terazi

Yarınki derbide kazanmak zorunda olan takım Beşiktaş... Galatasaraylılar'ın aklı ise biraz da Leeds maçında, kafaları karışık. Ama birçok kulvarda koşmaya, hatta yüzmeye alışıklar. Çok hedefi olan takımların öğrenmek zorunda oldukları şey şudur: Hep oynanacak ilk maçı düşünmek, bu maça konsantre olmak. G.Saray da bunu zaten yapıyor.

Beşiktaş'ın oyun sistemi hep aynı: 3-5-2. Bu sistem çeşitli varyasyonlara uygun değildir. Geriden sürpriz adam çıkaramazsınız. Sadece liberonuz arasıra ileriye çıkıp, pozisyon arayabilir. Her oyuncunun ilk sorumluluğu kendi üstüne düşen görevi yapmaktır. G.Saray'ın sistemi ise sürprizlere açık. Son Leeds maçında Capone'nin hangi mevkide oynadığını söyleyecek birisi var mı? G.Saray'ın hem bir golünü attı, hem de Hakan'ın attığı golde pozisyona en yakın ikinci adamdı. Onu rakibe yapılan her atakta ilerde, G.Saray'a yapılan ataklarda da geride gördük.

G.Saray'a bu çok yönlü oynama avantajını, kullandıkları oyun sistemi veriyor. Dört kişiden oluşan defanslarından her zaman bir adamı ileriye çıkarma lüksleri var. Orta sahalarında kademeli oynayan Suat, Emre ve Okan var. Bu oyuncular devamlı birbirlerinin kademesinde. Top arkadaşlarındayken de boşa çıkıyorlar. Hagi'si olanın orta saha, Hakan'ı olanın da forvet problemi yoktur.

Beşiktaş'ın artıları forveti
Beşiktaş orta sahasında ise, Tayfur'u bu maçta yalnız bırakmanın, Boğaz Köprüsü'nden atlamaktan hiçbir farkı yok. Yanında oynayacak iki adamın mutlaka koşmaları lazım. Karşılarında dinamik bir üçlü olacak. Ahmet Dursun'un çabukluğu ve fırsatçılığı, Ertuğrul'unsa toplara iyi vurma yeteneği ve formu Beşiktaş'ın artıları.

Beşiktaşlı futbolcuların da aklına takılabilecek bir şey var. 12 maçtır sürdürdükleri galibiyet serisi. Rekor kırma stresine girmemek lazım. Yeteneğin, hırsın ve azmin varsa, bu rekor denilen şey gelir seni bulur zaten.

İki takım da formda. Oyun kaliteleri yüksek. Kadroları geniş. Teknik adamları başarılı. Terazide ağır basan yok. Zaten bu maçı derbinin ağırlığından kurtulmuş olan kazanacak.