SİNEMANIN eğitim düzeyi en yüksek yıldızlarından. Çok yönlü: Manken, dizi film oyuncusu, yönetmen. İlk filmi Tootsie'de Dustin Hoffman'la oynadı. "Sinek"le ünlendi. 1989'da "The Accidental Tourist" ile en iyi yardımcı oyuncu Oscar'ını kazandı. "Thelma ve Louise" ile Oscar'a aday gösterildi. Türkiye'de de gösterime giren "Stuart Little" vesilesiyle Davis, SABAH'a konuştu:
* Bu senaryoyu seçmenizin nedeni?
- Çocukken bu kitabı çok sevmiştim. Senaryo da güzeldi. Okuduğumda çok etkilendim, hatta sonunda ağladım.
* Farelerden korkar mısınız?
- Evi basarlarsa hoşuma gitmez. Ama şirin olduklarını düşünüyorum.
* Bir fareyi öper miydiniz?
- Dün bir tanesi fotoğraf çekimleri sırasında omuzumdaydı. Çok şirindi.
* Gerçekte var olmayan bir partner ile oynamak zor muydu?
- Çok! Boş avucumuza bakarak konuşuyorduk. İlginç bir tecrübe. Fare Stuart ile ilişkim duygu yüklü olmalıydı. O benim oğlum ve ben onu çok seviyorum ama ortada kimse yoktu konuşacak. Hayal gücümü kullandım.
* Sinemaya iki yıl ara verdiniz ve bu arada okçuluğa başladınız...
- 1996 olimpiyatında TV'de gördüm bu sporu. Daha önce hiç dikkatimi çekmemişti. Çok güzel, çok etkileyiciydi... Bir ok edinip özel dersler aldım. Gördüm ki iyiyim. Haftada 5 gün çalışmaya, yarışmalara katılmaya başladım. Başarılı da oldum. Yazın hemen her hafta sonu yarışmalar oluyor. Oradan oraya gezip yarışmalara katılıyorum.
* Özel bir sınıfınız var mı?
- Sınıflar ok çeşidine göre belirleniyor. Benimki olimpik okçuluk. ABD sıralamasında 24'üncüyüm.
* En çok hoşlandığınız film?
- Thelma ve Louise. Bir yıl boyunca not tutmuştum. Sinirleri altüst eden ilk tecrübeydi. Kültürel bir fenomen haline geldi. Bu filmden sonra oynayacağım rolleri seçerken insanları ne şekilde etkileyeceğini göz önünde bulundurmaya başladım.
- Evet. Bence bu mesaj son derece kuvvetli. İlk okuduğumda da bunu hissettim. İnsanları dış görünüşlerine göre yargılamamak, toleransı olmak, kabul etmekle ilgili bir film. Amerikan izleyicisi mesajı aldı.
* Hiç Türkiye'ye gittiniz mi?
- Hayır ama geçen yıl Türkiye'de büyük bir okçuluk turnuvası vardı. Neredeyse gidiyordum ama olmadı. Dünyada en çok beğendiğim okçular Türk bayan okçu takımı. Gayet düzgün, kendilerine güvenliler. Size bir sır vereyim: Yarışmalar sırasında Türk okçu takımının bir sporcusu olduğumu hayal ediyorum. Çok etkileyici ve kendilerine güvenliler. Kendimi o takımda hayal etmek bana yarışma sırasında güç veriyor. Onlar gerçek birer Amazon!
- Aaa! Ben de uzun zamandır oraya gitmeyi düşünüyorum.
* Neden? Özellikle ilginizi çeken bir şey mi var?
- Türkiye'ye giden ve çok güzel şeyler anlatan arkadaşlarım var. Önemli bir ülke.
* Animasyon ile gerçek oyuncuları karıştırdığınız bir film yaptınız. Zor oldu mu?
- Bunu yapan çok az film var: "Roger Rabbit" ve "Babe". Stuart Little, ikisinin karışımı. Minik fare bütün sahnelere sonradan eklendi. Yönetmen olarak benim görevim de bu bütünlüğü düşünmekti. Çekimlerde çok eleştirel oldum çünkü aksi halde parçaları bir araya getirmek mümkün olmazdı.
* Niçin Geena Davis'i seçtiniz?
- Bir: Öykü olağandışı. O halde karakter de biraz garip, değişik bir kişi olmalı. Geena Davis'in böyle bir havası var. İki: Hedef kitlemiz sadece çocuklar değil ki. Bu filmi aileler de seyrediyor. O halde yetişkinlerin ilgisini çekecek birisi olmalı. Aynı Davis gibi...
YÜKSEK HASILAT Stuart Little (Küçük Kardeşim), ABD'de 1999 Aralık ayının ortasında gösterime girdi. 135 milyon dolar hasılat yaptı. Türkiye'de ise 10 Mart'ta seyirciyle buluştu ve 100 milyar 865 milyon lira ile "hafta sonunun en çok iş yapan filmi" oldu.
Nurdan BERNARD