41 kere maşallah

Aziz Yıldırım yeniden F.Bahçe Başkanı seçildi. Yıldırım, başta bulunduğu süre içerisinde çok eleştirildi. En çok eleştirildiği konu ise futbol takımının durumu oldu. Yıldırım döneminde elde sadece 2 kupa var: 1 Başbakanlık ve 1 Atatürk Kupası. Ligde bir ikincilik, bir üçüncülük, Avrupa'da ise hayalkırıklığı... Türkiye Kupası'nda ise oynanmış tek bir maç var! (Hatırlatmaya gerek var mı bilmiyorum, Pendik...)

Rakamsal bilanço, F.Bahçe gibi bir takım için hiç de iç açıcı değil. Dışarıdan birine sorsanız, son iki sezonda ligde alınan dereceleri başarı sayar, ama F.Bahçeli'ye sorarsanız şampiyonluk dışında hiçbir şey, şu anda onları tatmin etmez. O yüzden Yıldırım'ın işi zor. F.Bahçe takımı, İstanbulspor maçında Aziz Yıldırım dönemindeki 40. lig galibiyetini aldı. Bakalım 2. Yıldırım döneminde 41. galibiyet, hangi maça nasip olacak?

***

Hakan Şükür ligde 9 gole ulaştı. Gerçi 16 gollü Serkan, aldı başını gidiyor ama Hakan bu, açıldı mı tam açılır. Fakat artık sadece kafasını değil, ayaklarını da çalıştırması lazım. 9 golden 7 tanesini kafayla attı Hakan. Diğer ikisi ayakla geldi. Kafa golleri güzel, ama ya kaleciyle karşı karşıya kalıp atamadıkları? Hakan'ın kariyeri ve yeteneklerini tartışmamız yersiz diyoruz, ama Hakan bu sezon ayağıyla dünyaları kaçırdı. Avrupa'ya gitmeyi planlayan bir futbolcunun nerede hata yaptığını oturup düşünmesi gerekir.

***

Ligin ilk 4 sırasının altındaki takımlar arasında ilginç bir çekişme var. Denizli, tam 15 hafta sonra ilk 5'teki yerini kaybetti. Trabzon ise 14 hafta sonra yeniden ilk 5'e girdi. O beşincilik basamağı bir hayli hassaslaştı. Samsun, G.Birliği, Altay, hatta Antalya ve Adana, "beşincilik" için ter döküyor. Ama beşinci olan takım, en fazla Inter-Toto Kupası'na gitme hakkını kazanabilecek. (Dördüncü olmak da aynı anlama geliyor!) İlk beşe girmek, bir Anadolu takımı için altın değerinde... Zirvede bir mücadele olmadığına göre, beşincilik yarışını seyretmek daha ilginç olacak galiba...