İşte Kağıthane gerçeği!
HİZMET üretmeyen ilçe belediye başkanlarını eleştiren ve göreve davet eden yazım üzerine Kağıthane Belediye Başkanı Arif Calban'ın buram buram hakaret kokan, "Yaptıklarımı size mi anlatacağım" diyerek bir anlamda da çizgisini, tavrını ortaya koyan mektubuna geçen hafta yanıt vermiştim...
Kağıthane'nin Faziletli Belediye Başkanı Arif Calban tabii ki yaptığı hizmetin(!) hesabını bana vermeyecek... Ancak, o hizmetleri başta Kağıthaneliler olmak üzere İstanbullular'a duyurmak için medyaya gösterecek... Neyi neden ve nasıl yaptığını izah edecek... Eğer gücü yetmeyip yapamıyorsa bunun için ilçe halkından gerekirse özür dileyecek...
Bu işgal ettiği koltuğun gerektirdiği sorumluluk kadar hemşehrilik gereği de...
*
Başkan Calban'ın mektubundan sonra "Acaba kendisine haksızlık mı ettim?" diye düşünerek, Kağıthane'yi bir daha gezdim... Sokak aralarına girdim, Kağıthane halkını dinledim... Yetinmedim; arkadaşlarımı gönderdim ve hizmetsizliği, ilçenin bugün içinde bulunduğu çaresizliği yukarıdaki fotoğraflarla belgeledim...
Kağıthane gerçek anlamda İstanbul'un alt yapı ve belediyecilik hizmetleri açısından en talihsiz ilçesi... Osmanlı'nın mesire yeri olan Sadabad, ilgisizlikten, bilgisizlikten, birikimsizlikten dökülüyor...
Ana caddelerde adam boyu çukurlar, toplanmayan atıklar, Sadabad'tan tepelere doğru yükselen kaçak yapılar ve kanalizasyonların bağlandığı Kağıthane Deresi...
Kemerburgaz Caddesi kazılıp bırakılmış... Ferit Aysan Çağdaş Yaşam İlköğretim Okulu önündeki sokağın girişi ile parkın yanı çöplük halini almış...Bağla Caddesi'nde alınmadığı için konteynırlardan taşan çöpler sokaklara taşmış.... Silahtar Caddesi kazılmış, açılan çukurun çevresi bantlarla sarılmış ve öylece bırakılmış...
Bunlar sadece benim tespit ettiğim yerlerden birkaçı... Kağıthane'de böyle yüzlerce örnek var...
*
SON SÖZ:Belediye Başkanı Arif Calban makamından kalksa, bırakın kalkmayı belediyeye uğrasa ve kapılarını halka açsa bu rezillikleri seçmenlerinden duyacak...
Sokaklara çıksa gözleriyle görecek...
Ama o bunları yapmıyor.. Her yıl cirit şenliği düzenlemeyi, atın üzerinde gazetecilere poz vermeyi marifet sayıyor..
Sonra da kalkıp mektup yazıyor.
Vali Çakır kamyonet yasağında haklı
PERŞEMBE Pazarı günlerdir kaynıyor... SABAH-İSTANBUL'un faksını kilitleyenler, "Bize destek olun, 12 bin esnafı açlığa mahkum edenlerle yaptığımız mücadelede yanımızda olun" diyor... Bununla kalmıyor, Vali Erol Çakır'ı istifaya çağırıyor...
Önce şunu belirtmek istiyoruz ki; Valilik tarafından alınan karara karşı değiliz... Bu kararın gerekli olduğunu da biliyoruz...
Anlamadığımız, Vali Kutlu Aktaş'tan aldıkları iki yıllık süreyı boşa geçiren, yasağın günü gelip çattığında sokağa dökülen Perşembe Pazarı esnafının bu yöntemle sonuç alacağını zannetmesi... "Yolu trafiğe kapatırız... Araçlarımızı sokakların ortasına bırakırız" tehditleri ile sonuç alacaklarını hesap etmesi...
Galata, Perşembe Pazarı hatta Sirkeci ve Eminönü'nün tamamı bugünkü yükü kaldırmıyor... İstanbul'un yüreği hergün binlerce kamyon ve kamyonetin baskısına, kalabalığa dayanamıyor..
Bu gerçeğe rağmen olay her geçen gün inada, karşılıklı güç denemesine gidiyor.. Ve bizlerin tespitlerine göre, Perşembe Pazarı'ndaki esnaf kamyon ve kamyonetçilerin oyununa geliyor..
Bir süre önce sokağa dökülenler, dün sabah araçları ile yolları kapatacaklarını söyleyenler de kamyon ve kamyonetçiler değil mi?
Perşembe Pazarı PERPA'ya giderse taşıyacak yük bulamayacaklarını bilen kamyoncular ve kamyonetçiler ne yazık ki 12 bin esnafı oyuna getiriyor...
*
Bizce yasak sadece Galata ve Perşembe Pazarı ile de sınırlı tutulmamalı... Sayın Vali asıl Eminönü'ndeki rezalete el koymalı... Yeni Cami'nin önündeki kaosu, Ticaret Odası'nın karşısındaki kamyon-kamyonet yoğunluğunu, meydandaki İETT otobüs duraklarının yarattığı görüntü bozukluğunu da görüp önlem almalı...
Hatta bununla kalmamalı, Eminönü Belediyesi'nin göz yumduğu, hatta ön ayak olduğu işportacıların kökünü kazımalı... Dün sabah Perşembe Pazarı esnafının önüne dizdiği polis gücünü vergi vermeyen, esnafla haksız rekabet eden, Eminönü gibi bir açık hava müzesini rezil eden işportacıların önüne çıkarmalı...
Dilerim bir sabah Büyük Postane önünün ne hale geldiğini görmeli ve yumruğunu masaya indirmeli...
*
SON SÖZ: Valiliğin aldığı kararın İstanbul'u kaostan kurtarmaya yönelik olduğunu biliyoruz ve Perşembe Pazarı esnafını olaya bu açıdan bakmaya davet ediyoruz...
Gürtuna, onbinlerce Çeliktepe'liye kulak vermeli
ÇELİKTEPE Mahallesi, Kağıthane-Şişli-Beşiktaş ilçesi sınırlarında 80 bin kişinin yaşadığı, 50 yıllık mazisi bulunan, İstanbul'un en eski semtlerinden biri.
Semtte, çocukların oynayacağı, yaşlıların hava alacağı, gençlerin spor yapacağı ve bir afet anında insanların kendisini atacağı bir tek yer var: İETT'nin eski garajı...
Çeliktepe girişinde eskiden İETT garajı olarak kullanılan ve şu anda metruk bir halde satılacağı günü bekleyen 46 dönüm büyüklüğünde bu arazi düzenlenerek binlerce insana yeşil alan olarak hediye edilemez mi?
Bunu yalnız ben değil Çeliktepe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği de yani bütün Çeliktepe soruyor... Bana gönderilen faksta şu gerçekler vurgulanıyor:
"Yıllardır yaşanan rant kavgaları sonucunda Çeliktepemiz maalesef bir beton yığını haline gelmişti. İşte bunun sonucu olarak yeşil ve açık alan ihtiyacımız gündeme geldi.
İlk çalışmamız, mahallemizin büyüklerine düşüncelerimizi anlatmak oldu. Dernek merkezinde yapmış olduğumuz toplantı bize bir hayli ümit verdi. Bir çalışma programı düzenleyerek faaliyetlerimize başladık. Çeliktepe'de bulunan 157 sokağı aramızda paylaştık.. Hanımlar tek tek evleri dolaşarak insanlara çalışmalarımızı anlattılar. Mahallemizde 10 bin adet el ilanı dağıttık. Çeliktepe'nin en işlek yerinde bir irtibat bürosu kurarak ulaşamadığımız insanlara ulaşmaya çalıştık. İmza kampanyasına 75 çocuk gönüllü olarak katıldı. Bütün siyasi parti temsilcileri ile görüşerek kendilerinden destek sözü aldık. Kahvehane toplantıları, okullarda resim ve kompozisyon yarışmaları düzenledik. Çeliktepemizi baştan sona kadar pankartlarla süsledik. Mahallemizden topladığımız 20 bin imzayı dilekçelerimizin ekinde Büyükşehir, Kağıthane, Şişli belediyelerine teslim ettik. 3 Aralık 1999 günü Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nde panel düzenledik. Panele katılan DSP İstanbul Milletvekili sayın Masum Türker gerekirse bu arsanın bedelinin Hükümet tarafından belediyeye ödettirilerek burasının yeşil alan yapılabileceğini beyan etti. İlgili bakanlıklara yazılar yazdık. TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Sayın Ediz Hun ile karşılıklı görüşmemiz oldu.
Bizler şimdi böyle büyük bir sorumluluğun altında eziliyoruz. Çocuklarımız, yaşlılarımız, gençlerimiz bu arsanın yeşile çevrileceği günü sabırsızlıkla bekliyorlar. Biz de onlara bu umudu vermenin mutluluğunu yaşıyor, fakat bu arsanın satılacağı korkusunu hep içimizde taşıyoruz."
*
SON SÖZ: Çöle dönen İstanbul'u yeşillendirmek için 1 milyon ağaç dikme kampanyası başlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, Çeliktepe'deki bu arazinin betona gömülmesine mi izin verecek, yoksa üstlendiği misyonun gereği burayı yeşil alan haline getirip Çeliktepe halkına hediye mi edecek... Şimdi herkes bu sorunun yanıtını bekliyor...
Yangın çıkarsa!
Mimaroba Emlak Bankası Konutları'ndaki blokların 8. katında oturuyorum.Yangın merdivenimiz yok. Yangın panosu var hortum suya bağlı değil. Yücel Akpınar
Doğalgaz zammı!
İGDAŞ bana gönderdiği açıklamada "Son bir ay içinde doğalgaz fiyatına yüzde 6.4 zam yaptık" demişti... Doğru... Ama ya geri kalan 11 ayda yapılan zamlar? Hesabıma göre toplam zam oranı yüzde 81... 1999 Şubat ayında 388 göstergeye 27 milyon 750 bin lira fatura gönderen İGDAŞ, bu ay 361 göstergeye 46 milyon 500 bin liralık fatura kesti... İGDAŞ'ın çiçeği burnunda Genel Müdürü Necdet Aral bu hesaba ne diyor?
İstanbullular'ın dert köşesi
FATİH
Berr Otel'in dumanı
AKDENİZ Caddesi'ndeki Berr Otel'in bacasından öyle bir duman ve koku çıkıyor ki, Balipaşa Sokak'ta kimse penceresini açamıyor. Lastik yaksalar bu kadar koku çıkmaz.
Sokak sakinleri
SARIYER
Kasisler araçları bozuluyor
TARABYA Ferah Mahallesi ara sokaklarında herkes istediği gibi beton döküp hız kesici kasisler yaptı. Fakat öyle yüksek yapmışlar ki, araçların altı vurup hasar görüyor.
Fatoş Tüccar
GÜNEŞLİ
1.5 yıldır telefon nakledilmedi
HÜRRİYET Mahallesi'nde İmren Sokağa taşındım. 2-3 sokak ilerdeki telefonumun nakli için başvurdum. 15 ay geçti hala bağlanmıyor. En az 10 kez PTT'ye gittim.
Emine Öztürk
OKMEYDANI
Trafoyu değiştirin, kurtulalım
MAHMUT Şevketpaşa Mahallesi Çınar Sokak'ta 4 aydır elektriklerimiz devamlı kesiliyor. Trafo eski olduğu için her tamirden sonra tekrar yanıp bozuluyor.
Can Ateşkaya
BAKIRKÖY
Karanlık parkın serserileri
ZUHURATBABA'daki Adliye binası sokağında çocuk bahçesinin aydınlatma lambaları uzun süredir yanmıyor. Gece buraya dolan serseriler yüzünden geçemiyoruz.
Hikmet Topçu
ÜSKÜDAR
Koşuyolu'na durak istiyoruz
16 NUMARALI Pendik otobüsü Koşuyolu girişindeki yan yola yapılan durakta durmadan Acıbadem Köprüsü'ne kadar gidiyor. Koşuyolu E-5 girişine durak istiyoruz.
Nezihat Yücel
AKSARAY
Kablolu TV kutusu harap oldu
KATİP Müslihittin Sokak'taki kablolu TV kutusu 1.5 yıldır harap vaziyette ve arızalı. Bu yüzden TV yayınlarını bozuk seyrediyoruz. Yetkilileri görev başına çağırıyoruz.
Sokak sakinleri
BOSTANCI
07.50 seferi yine iptal oldu
HERGÜN saat 07.50'de kalkması gereken Bostancı-Sirkeci vapuru dün yine iptal edildi. Denizyolları İşletmesi'nin ne zaman bir vapuru arıza yapsa önce bu hattaki seferi iptal ediyor.
Saba Altınsay
ÜMRANİYE
Caddede tüpgaz depoları!
MUSTAFA Kemal Mahallesi 3028. Caddesi'nde 13 tane tüp deposu var. Evlerimizin yanında tehlike saçan bu tüp depolarının en kısa zamanda kaldırılmasını istiyoruz.
Mehmet Keskin
AVCILAR
Sokağımız asfaltsız kaldı!
CİHANGİR Mahallesi Piyasa Sokak'ta oturuyoruz. Çevremizdeki bütün sokaklar asfaltlandığı halde bizim sokak hala toprak. Çamuru artık evlerimize kadar taşıyoruz.
Erdem Demirel
MALTEPE
Çöpleri kaldırın ve ağaç dikin
DOĞUŞKENT Sitesi A-10 Blok civarındaki boş ve ağaçsız alan çevrenin çöplüğü haline geldi. Belediyemizi temizliğe doğaseverleri ise bu alanı ağaçlandırmaya davet ediyoruz. Ve bu duyarlılığı her iki kesimden de bekliyoruz...
Site sakinleri
|