|
Dosya dağları hâkimleri ezdi
Yargıtay'ın karara bağlaması gereken dosya sayısı yılda 500 bini aşmış durumda. Boşanma davaları bile onama ya da bozma kararı için buraya geliyor. Sonuç: Dosya dağları yükseliyor, buna karşılık maddi imkanlar daralıyor
Günlerden 24 Kasım 1999 çarşamba. Öcalan davasının temyiz incelemesini tamamlayan 9. Ceza Dairesi üyeleri, bir gün sonra yapılacak tarihi duruşmada kararı açıklayacaklar. Verdikleri karardan dolayı vicdanları rahat. Adalet terazisini doğru kullandıklarına ilişkin en küçük tereddüt dahi yaşamıyorlar. En karmaşık davaları bile terayağından kıl çeker gibi çözümleyen beş usta hukukçuyu rahatsız eden tek konu, duruşma salonunda oturacakları koltukların kürsüye oranla bir hayli alçak olması. Üyeler ne kadar dik oturmaya çalışırlarsa çalışsınlar kürsünün arkasında kaybolmalarını engelliyemiyorlar.
ULUSAL SORUN
Bu durumun kendi açılarından önemi yok. Ancak, karar duruşmasındaki görüntüler dünya televizyonlarından yayınlanacak. Bu nedenle soruna, Türk mahkemelerinin karizması yönünden ulusal bir gözle bakıyorlar.
Yargıtay Genel Sekreteriliği alel acele koltuk fiyatları konusunda piyasa araştırması yapıyor. Ancak koltuk fiyatları yanına yanaşılacak gibi değil. Geriye tek bir çözüm kalıyor, o da, "duruşmaya emanet koltuklarla çıkmak". Bir kaç saat içinde Yargıtay'daki tüm koltuklar gözden geçiriliyor ve kürsüye uygun yükseklikte 5 emanet koltuk bulunuyor. Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Demirel Tavil ve diğer dört üye, tarihi kararın açıklandığı ve dünya televizyonlarının izlediği 25 Kasım 1999 Perşembe günkü duruşmaya, kürsüye uygun yükseklikteki emanet koltuklarda çıkıyorlar.
BODRUMDAKİ ODALAR
Yargıtay'ın perde arkasında görev yapan kahramanları olan tetkik hakimleri ve savcıların durumları ise daha da dramatik. Fiziki yetersizlikler nedeniyle bir çoğu, dört beş meslektaşıyla aynı odayı paylaşıyor. Bu durumda, bir hakim ve savcıya ortalama 3 metrekarelik alan düşüyor. Sayıları 100 civarında olan Yargıtay Cumhuriyet Savcıları'nın görev yaptığı ek binada ise bodrum katındaki odalarda dahi yer yok. Savcılar tebliğnamelerini, güneş görmeyen rutubetli odalarda hazırlıyorlar. Aşırı iş yükü ve yetersiz odalar nedeniyle, tetkik hakimleri ve savcıların bir bölümü dosyalara ilişkin incelemeleri Yargıtay'a gelmeden evlerinde yapıyorlar.
UMUT: TRT BİNASI
Emrinde görev yapan savcılara, sağlıklı bir çalışma ortamı hazırlayamamanın sıkıntısını yaşıyan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş ise umudunu, TRT tarafından kullanılan Atatürk Bulvarı üzerindeki binaya bağlamış durumda. Savaş, TRT'nin önümüzdeki aylarda boşaltacağı 6 katlı binanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tahsis edilmesi için Başbakanla dahi görüşmüş. Başsavcı Savaş, TRT binasının kendisine verileceği konusunda bir hayli ümitli.
DOSYALAR YIĞILDI
Yargıtay'da görev yapan yaklaşık 800 idari personel, ise sayıları yarım milyonu aşan dava dosyaları nedeniyle oturacak koltuk dahi bulamıyor. 120 milyon lira ile 250 milyon lira arasında değişen ücretlerle çalışan Yargıtay'ın fedakar emekçileri, dosya dağları arasında adeta kaybolmuş durumdalar. Odalarda adım atmak nerdeyse mümkün değil.
Yargıtay Genel Sekreterliği verilerine göre en az 400 idari personele daha ihtiyaç var. Ancak, kadro sıkıntısı ve fiziki yetersizlik nedeniyle bu ihtiyaç karşılanamıyor.
Yargıtay üyeleri, tetkik hakimleri, Cumhuriyet savcıları ve idari personelin, kullandığı masa, koltuk, sandalye ve daktilolar ise nerdeyse antika grubuna girecek durumda. Yargıtay için uygun görülen bütçe, personel giderleri, yakıt, telefon, su ve kırtasiye giderlerini güçlükle karşıladığı için, yıllardır bir iğne dahi alınamamış.
İNTERNET STOP!
Yargıtay'da görülmekte olan temyiz dosyalarıyla ilgili olarak İnternet kanalıyla vatandaşlara hizmet veren Yargıtay Başkanlığı, parasızlık nedeniyle "İnternetle dava takibi" uygulamasına son verdi. Yargıtay'da davası bulunan vatandaşlar bundan böyle 1 milyon 600 bin lira karşılığında ücret ödeyerek davalarıyla ilgili bilgileri faks kanalıyla öğrenecekler.
Faksla bilgi edinme uygulamasının Yargıtay Başkanlığı'na yılda 10 milyar lira gelir getirmesi bekleniyor.
Dev sorunlar yumağının çözümü için gayret gösteren Yargıtay'ın Genel Sekreteri Uğur İbrahimhakkıoğlu ise umutlu: "Yargıtay'ın ve üyelerinin bu denli sefalet ve yokluk içine düşmesi, adalet kavramını yıpratır. Adaletin zayıflaması da yargıya duyulan güvenin zayıflamasına ve kamu düzeninin bozulmasına neden olur. Bu endişelerimizi, kendileriyle görüştüğümüz devlet büyüklerimize de aktardık. Umarım sorunlarımız çözülür." BİTTİ.
Ersin BAL
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|