Aynı yetkili, Kıbrıs konusunda Türkiye'yi rahatsız edenin ne olduğunu sorduğumuzda "Kıbrıs konusu 2 paragraftan oluşuyor:
1. Rum ve Türk tarafının görüşmelere başlamasından memnunluk duyulduğu ve barışçıl çözüme ulaşılması için devamını dilediklerini belirten siyasi söylem.
2. Kıbrıs'ın tüm üyelik kriterlerini doldurması halinde, soruna siyasi bir çözüm bulunmamış olması, üye edilmemesi için bir "önkoşul" olmaktan çıkarılıyor. Kararda "tam üyelik kriterlerini Güney Kıbrıs doldurduğu anda, 2002 yılından sonra, Kıbrıs'ın üyeliğine AB Konseyi karar verecek" deniyor.
İkinci sorun ise Ege. Türkiye'ye teklif edilen son kararda Ege adı geçmiyor. Sonuç bölümünde genel prensiplerde "sınır ve toprak anlaşmazlıkları" adı altında söylenen "Makul bir sürede sonuçlandırılamayan anlaşmazlıklar, 2004 yılından itibaren Konseyin onayı ile Lahey Adalet Divanı'na gönderilebilir" deniyor. Fransız yetkili "Türkiye'ye karar metnini yollayalı 3 saati aştı. Cevap gelmemesi Ankara'nın hoşnut olmadığını gösteriyor." dedi. "Gönderilen nihai metin mi, yoksa hala değişiklik yapılabilir mi?" diye soruduğumuzda ise, yarın öğle saatine kadar nihai bildiride ufak tefek değişiklik olabileceğini söyledi.
Helsinki yeni bir Luksemburg olabilir. Tek fark bu kez Türkiye resmen AB tarafından üyeliğe aday ilan edildi. Ama açıkça, tarih ve isim verilmeden de olsa Ankara, Kıbrıs ve Ege konularında alınacak kararda kendisini bağlayıcı noktalar olduğunu görüyor.
NURDAN BERNARD