|
AHMET VARDAR(avardar@sabah.com.tr
)
|
Bilin bakalım bu adam kim?...
Şimdi size bir bilmece soracağım. Hani "Bir bilmecem var çocuklar" gibi birşey... Ülkemiz çok ilginç bir yer...
Düşünebiliyor musunuz, doktorun biri diyaliz hastalarından rüşvet aldığı için, hakkında yapılan savcılık soruşturması sonunda tutuklama istemi ile mahkemeye çıkarılıyor ve tutuklanarak içeri atılıyor. Cezaevinde kısa bir süre yattıktan sonra 1 milyarlık kefalet ile serbest bırakılıyor. Ama iş burada bitmiyor. Şimdi sıkı durun...
Bu kişi bir siyasi partinin adamı olduğundan hapishaneden çıktıktan sonra mükafatlandırılıyor ve bir hastaneye başhekim yapılıyor. Acaba bu durumdan sevinç mi duymamız, yoksa utanç mı duymamız lazım?... İşte bilmecem bu... Bilin bakalım bu doktor kim?... Bunun adını, soyadını, mükafat olarak tayin edildiği hastane hangisi?... İşte bunları bilirseniz, siz bu ülkeyi iyi tanıyorsunuz demektir. Ama bulamadık, ne olur şu adamı bize söyle derseniz, kulağınıza fısıldarım.
Bu arada bir devlet yetkilisi çıkıp da, "Vay bu iş nasıl olmuş..." der ise de, ona gerekli bilgileri verir, gerekli telefonu yazdırır, hastanenin adını da söylerim. Eğer hiç kimseden bir cevap gelmezse, işi örtbas etmeye kalkarlarsa, ben de bir hafta sonra bu konuyu açık, seçik ve tüm detaylarıyla sizlere anlatacağım.
Bir nüfus kağıdı 30 milyon lira...
Bayrampaşa'dan Hüseyin Kuş adlı bir okuyucum, çok haklı olarak serzenişte bulundu. Diyor ki; "Birkaç zaman önce, maliye bazı işlemler için alınan haçlarda artırımda bulundu. Bunlardan biri de nüfus cüzdanı yenileme için ödenen harçlar... Kaybetmeniz veya çaldırmanız halinde veyahut başka bir sebepden dolayı yenilemek istediğinizde ödeceğiniz para tam 30 milyon TL. olmuş. Daha önce alınan 3-4 milyon lira iken, bu rakam birden 30 milyon TL.nı aşmış. Bu iş nedir?... Depremin sorumlusu biz mi olduk?... Hırsız gelip cüzdanımızı çalıyor, içinde ne varsa gidiyor ve devlet o hırsızın peşine düşmeyip, kalkıp bizi söğüşlüyor. Cüzdanla gidenlere mi yanarsın, yoksa devletin seni hırsızdan daha fena hale sokmasına mı?..."
Pekiyi suçlu kim?... diye düşündüm, ben de bir çıkış noktası bulamadım. Ama bana kalırsa Hüseyin Kuş bal gibi haklı... Sen hırsızı yakalayama, sonra da acısını çarpılandan çıkar. Bu işlerin artık bir düzene girmesi lazım. Ben bunları daha kaç sene yazacağım bilemem ki...
Bolu'daki köy suya kavuştu...
Bolu Valisi Nusret Miroğlu geçenlerde bu köşeden aktardığım susuz köy ile ilgili yazımla hemen ilgilenerek cevap gönderdi. Bu grup köye bağlı muhtarlıkların valiliğe yaptıkları müracaattan sonra köy hizmetlerini harekete geçirdiğini belirten Bolu Valisi, köylerin şu anda içme suyuna kavuştuklarını ve bundan böyle artık su ile ilgili sorunların olmayacağını bildirdi. Kendisine teşekkürlerimi sunar, başarılar dilerim.
|
|
Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|