Zeytini kim yordu, kim yakaladı?
Eze zeytinleri sahibi Erol Evcil bir yıldır saklandığı Bursa'da yakalandı.
Milyonlarca dolar parası ve özel uçağı olan kişi niye arandığı il olan Bursa'da saklanır ki?
Çok evcil olduğundan mı?
Yoksa dünyada en güvenli yer olarak Bursa'yı bildiğinden mi?
İşin burasına "iyi saatte olsunlar" karışır.
Biz bilmeyiz.
Biz sadece, zeytin denilince aklımıza gelen iki fıkrayı anlatmakla yetiniriz.
***
Bursa eski valisi Orhan Taşanlar'a sormuşlar.
"Madem, zeytin kralı bir yıldır Bursa'da saklanıyormuş, niye yakalamadınız?"
O da demiş ki:
"Lokantada iki arkadaş karşılıklı oturuyormuş. Birisi elindeki çatalla zeytin yemeye çalışıyormuş ama kaygan zeytin bir o yana bir bu yana kaçtığından bir türlü ele gelmiyormuş. Bunun üzerine öteki arkadaşı dayanamamış ve çatalı zeytine hart diye batırıp bir saattir yakalayamaya çalışana ikram etmiş. Epey utanan adam da demiş ki: Ben o zeytini bir saattir yormasaydım, sen nah yakalardın."
***
Bir başka zeytin hikayesi de şöyle:
Bektaşi bir gün yolda giderken dalından, olmamış bir zeytin koparıp ağzına atmış.
Ham zeytin de öyle acı olur ki!
Bektaşi hemen "Tuu!" diye yere tükürmüş zeytini.
O sırada yoldan geçmekte olan bir hocaefendi "Bre zındık" demiş "Utanmıyor musun sen cennet taamını yere tükürmeye!"
Bektaşi "Yahu bunun neresi cennet taamı?" diye sorunca da "Bak!" demiş "Sana kitapta yerini göstereyim."
Kitabı açmış ve zeytinle ilgili ayeti göstermiş.
Bektaşi bakmış ki kurtuluş yok "Sen" demiş "bunu yazana söyle, yazmadan önce şu meretin bir tadına baksın!"
***
Zeytinci işi karışık iş!
Baksanıza:
Erol'un hâmisi!
Malki'nin cânisi!
Turgutun âbisi!
Sistemin bânisi!
Servetin vârisi!
Benim nereden aklım ersin böyle yüksek meselelere!
Fıkra anlatıp gidiyoruz işte!