Sol tarafta evler bir bayrak cümbüşü.. Maslak gökdelenlerinden dev bayraklar süzülüyor aşağıya.. Nasıl görkemli.. Nasıl keyifli..
Ama solumda, Armutlu'da tek bayrak yok.. İlaç için bir tane yok..
Armutlu için "Kurtarılmış bölge" derler, ondan mı?.. Armutlu'yu kurtaranların korkusundan geri kalanlar da mı bayrak asamıyorlar, ondan mı?.. Gecekondularda bayrak alacak kadar para yok, yoksa ondan mı?..
Belki hiçbiri değil.. Armutlu bitiyor, Birinci Ordu Lojmanları başlıyor.. Her dairede bir subay ailesi oturuyor.. Bayraklar tek tük.. O zaman Armutlu normal..
İlerliyorum. TEM, Ankara'nın kenar semtlerinden geçiyor. Gecekondu değil bunlar.. Koca koca apartmanlar.. Bayrak yok..
Hüzünleniyorum.. Hem de nasıl hüzünleniyorum..
Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük bayramına, bir bayrak asarak dahi katılamıyoruz..
Fransızların 14, Amerikalıların 4 temmuzlarını hatırlıyorum.. Koskoca kentlerin mavi, kırmızı, beyaz renklerle nasıl santim santim boyandığını düşünüyorum..
Biz niye böyleyiz?..
Düşünmek daha da hüzün veriyor..
Bir ülkenin hem de solcu(!) başbakanı, iki ay önceki depremi bahane edip Cumhuriyet kutlama ve törenlerini yasaklarsa..
Bir ülkenin aydınları cumhuriyetçi olmayı suçmuş gibi yazmaya, anlatmaya başlarlarsa..
Yaa.. Bir de bu çıktı..
Laik olmak, dinsiz olmak, din düşmanı olmakmış gibi sundular..
Bizi tercihe zorladılar.. Ya müslüman olacaktık, ya laik..
Bir ülke bundan kolay nasıl bölünür?..
Ahmet Taner Kışlalı, bu ülkenin en inançlı müslümanlarından biriydi, bilir misiniz?.
Bilmezsiniz.. Çünkü ilan etmezdi. Çünkü sömürmezdi.. İnançları onunla, tanrısı arasındaydı. Sizi niye ilgilendirsin ki!..
Nilgün aileden en ufak baskı gelmediği halde niye kendi kendine müslüman olmaya karar verdi sanırsınız.. Kocasının inançları etkilemişti onu..
Bu bitti.. Şimdi entellerin, entel geçinenlerin önümüze koyduğu yeni tercih şu..
Ya demokrat olacaksınız. Ya cumhuriyetçi.. İkisi birden olunamazmış gibi..
Devlete, cumhuriyete sahiplenmeyi suç, cumhuriyetçi olmayı demokrasi ayıbı ilan eden bir düşünce zehiri, özellikle genç beyinlere şırınga ediliyor.
Cumhuriyet önemsiz..
"İngiltere, Hollanda, Norveç, İsveç, Belçika'da cumhuriyet mi var!.." diye yazıyorlar..
Bunun ardından ne gelecek?..
Demokratız ya.. Kralcı partiler kuracağız, Osmanlı sülalesini geri getireceğiz..
Atatürk'ün en büyük eserini de yok edince, oturup kına yakacağız..
Başbakanı o, entelleri bu kafada ülkede ben kalkmış, Cumhuriyet bayramı sabahı niye bayrak asılı değil, niye bu bayramı coşku ile kutlamıyoruz diye soruyorum, hüzünleniyorum bir de..
Otur oturduğun yerde Hıncal!..
Balkonuna astığın bayrak taşlanmıyorsa, haline şükret!..
Çağlayan yayınlarıydı adı.. Tanesi bir liraya cep kitapları yayınlayarak, Türk yayıncılık tarihinde çığır açmış, inanılmaz satış rakamlarına yükselmişlerdi. Yayınların gözdesi Mike Hammer'di.. Yedi kitap yazmıştı Mickey.. Kemal Tahir müthiş bir türkçe ile çevirmişti. Yumrukları ile sevişen, dudakları ile dövüşen bir hafiyeydi Mayk.. Katil sonunda kadın çıkardı.. Mayk da onu hep göbeğinin altından vururdu..
Kadınların ayak bileklerinin erotik bir güzellik olduğunu Mayk Hammer öğretmişti, 50/60 yıllarının gençlerine. Her kitapta sekreteri Velda'nın ve romandaki öteki hatunların ayak bileklerini tasvir ederdi uzun uzun.. Nostalji modası var. Birisi akıl etse bu orjinal 7 kitabı takım halinde yeniden bassa gene rekor kırar gibi geliyor bana..
O yıllarda yüzlerce Mayk Hammer kitabı basıldı Türkiye'de.. Çağlayan rekor kırınca her kitapevi birini bulup Mayk Hammer yazdırdı. Hatta Çağlayan'ın kendisi bile, F.M. İkinci adı ile çeviren Kemal Tahir'e, bir orijinal roman yazdırdı..
Dünyanın gelmiş geçmiş en erotik polis hafiyesi idi Mayk.. Başarısının sebebi oydu..
Şimdi bu erotizm harikalarını yazan Mickey Spillane ne yapıyor bilir misiniz?..
Kapı kapı dolaşıp İncil dağıtıyor. Misyoner olmuş.. Yehova Şahitlerine katılmış. İyi mi?..
Hakan & Utku'dan Tatil Keyfi
www.sitesitetürkiye.com.tr
Gazeteniz SABAH internet eki verir de biz Hakan - Utku olarak durur muyuz? İnternete girdiğimiz gibi sörf yapmaya başladık ve sizin için bakın ne siteler bulduk...
www.kodummuoturturum.biip.tr
Haluk Ulusoy tarafından hazırlanan siteyi bulmak çok kolay. Az gidiyorsunuz, uz gidiyorsunuz, ana avrat dümdüz gidiyorsunuz ve site açılıyor. Haluk beyin çeşitli konularda ettiği küfürler biipli halleriyle bu sitede mevcut. Şifresiz hallerini dinlemek için kredi kartı numaranızı girerek üye olmanız gerekiyor. O zaman şifre çözülüyor. Yani dekodersize burada da hayat yok.
www.Suspusurluk.kon.tr.
Girmek biraz cesaret istiyor. Salavat getirip giriyorsunuz. Sitenin chat odalarından aman uzak durun. Çünkü odalara girince bunun düzeni yıkmaya yönelik bir chete faliyeti olduğunu anlıyorsunuz. Siz konuşmak istemeseniz de işkence yapıp sizi konuşturuyorlar.. Sitenin ana sayfasına girince bilgisayar ekranınızda "Susurluk olayını çözmek ister misiniz?" yazısı çıkıyor. Siz salak gibi evet'i tıklayınca bilgisayardan kahkahalar ve "yürrüüüü..." sesleri duyuluyor. Ardından ekranda, "Hala çözmekte kararlı mısın?" yazısı beliriyor. Siz hırs yapıp buna da evet diyorsunuz. O anda karşınıza karanlık bir zemin çıkıyor. Az sonra ilerde ufak bir ışık belirince siz "Hah tamam bir ışık bulduk. Çözdüm galiba" diyorsunuz ama çok geçmeden o ışığın üzerinize doğru yaklaşan bir kamyon olduğunu farkediyorsunuz. Ne kadar çıkmaya çalışsanız da siteden çıkamıyorsunuz. Kamyon yaklaşırken ekranda "Bu aleme giren bir daha çıkamaz" yazısı okunuyor. Kamyon giderek yaklaşıyor ve bilgisayarınıza çarpıyor. Bilgisayar sisteminiz faili meçhul bir şekilde kilitleniyor ve siz makinenizdeki tüm bilgileri kaybediyorsunuz.
www.veveveligöçer.kum.tr
Veli Göçer'in bütün siteleri gibi bu siteye de girmek oldukça kolay. Ayrıca siteye üye olmak için istenen ücret de çok düşük. Maksat herkesi başını sokacağı bir internet sitesi sahibi yapmak. Sitenin açılış sayfasının fonunda, çakıltaşları, kum deniz kabuğu ve çimento torbalarının içiçe yer aldığı bir resim hemen göze çarpıyor. Sitede çok durmamanızda fayda var. Çünkü site biraz sonra çöküyor. Sistem kilitleniyor. Enkaz altından daha evvel siteye girip sitenin altında kalan sörfzedelerin inleyen sesleri gelmeye başlıyor. Kurtulmak için www.akut.koş.tr.'ye girmeniz gerek.
www.irtica.ret.töbe
Türbe yeşili bir zemin üzerinde yer alan siteye destursuz girilmiyor. Siteye girerken ayakkabılarınızı dışarıda bırakıyorsunuz. Girenlerden önce cinsiyetini belirtmesi isteniyor. Çünkü sitede haremlik selamlık sistemi geçerli. Bu yüzden kadınlar ayrı erkekler ayrı odalara giriyorlar. Siteye üye olmak şart. Olmazsanız ilahi ikaz penceresi açılıyor. Pencerede, kredi kartı numaranızı bir an önce girmezseniz kafirler listesine ekleneceğiniz ve bilgisayarınıza bol miktarda örümcek virüsü yollanacağı müjdeleniyor. Virüs ekranınızı kaplıyor ve ortaya çıkan örümcek, "7.4 yetmedi mi!" diye bağırınca bilgisayarınız çöküyor. Ziyaretçi sayısı çaktırmadan gün geçtikçe artan sitede tıklama hadisesi yok. Onun yerine laik butonlarını taşlıyorsunuz. Siteyi hazırlayanlar sadece site yapıp beklemiyor şüphesiz.. Ürettikleri virüslerle devlet kurumlarının içine girip oraları çökertiyorlar. Siz ne kadar yıksanız da onlar hemen bir yeni site kuruyorlar. Örneğin; irtica.kom.bassan.tür.ban
hakanutku@hotmail.com
Bu bir site değil. Naçizane eletronik-posta adresimiz. Bize yazın anacığım..
Hakan & Utku