kapat

30.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  T¸rkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Tek rakip devlet
Devletin bankalardan yüksek faizle topladığı krediler nedeniye sanayiciye rakip olduğunu belirten Sezginler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sezgin Elmas, "Bu nedenle yatırımları durduracağız" dedi

AÇIL SEZEN

1980'lerde büyük bir yatırım atağına geçen ve 90'lı yıllarda yatırımlarını dış dünyaya açan sanayiciler, son zamanlarda banka faizleri ve ekonomik çalkantı nedeniyle yatırımları durdurma noktasına geldi. Sürekli yatırımla büyümeyi hedefleyen Sezginler Holding türü organizasyonlar bile yatırım maliyetinin yüksekliği nedeniyle biraz soluklanmayı düşünüyor. 35 yıldır gıda, dağıtım ve temizlik sektörlerinde faaliyet gösteren Sezginler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sezgin Elmas'la ekonomiyi konuştuk.

Amiral geminiz yıllarca gıdaydı. Bu sektörün büyüklüğü ve sizin içindeki yeriniz nedir?

Umulan yerde değiliz. Aslında eskiden kalite açısından utandığımız birçok firma bugün Avrupa'yla rekabet edebilecek düzeyde. Ancak, bizim içinde bulunuduğumuz çikolata-bisküvi türü gıdada pazar kısıtlı bir çevre. Bunun, milli gelirin artmasıyla büyük ilgisi var. Milli gelir arttıkça, pazar Anadolu'ya doğru yayılacak. Şimdiye kadar aldığımız yol yüzde 15-20. Gidecek yüzde 80'lik bir yolumuz daha var.

Ulaşılabilecek rakamsal hedef nedir?

Gıda sektörü Türkiye'de 70 milyar dolarlık bir hacme ulaşabilir. Çünkü ürün kalitesi arttıkça tüketim talebi de artmaya başladı. Aynı zamanda insanlar çocuklarının daha sağlıklı beslenmesi için yeterli bilince ulaşıyor. Bu nedenle pazarın bulunduğu noktanın üzerine çıkması çok zor görünmüyor.

Türkiye'nin bu sektöreki ihracatı ne boyutta?

Avrupa ve ABD pazarları bizim için ideal. O pazarlar çok geniş olmasına rağmen belirli bir standartları var. Ve bu standartlara uyum sağlamak çok da zor değil. Zaten bu alanda dünyanın en büyük firmalarına hizmet verebilir durumdayız.

Geniş bir yaş grubuna yönelik çalışıyorsunuz. Bu kadar geniş bir hedef kitle için nasıl bir pazarlama stratejisi uyguluyorsunuz?

Bütün yaş gruplarına yönelik ürünlerimiz var. Ve ağırlıklı işlerimizden biri dağıtım. Bizi farklı kılan unsur, son derece deneyimli ve bu deneyimini bizim bünyemizde edinmiş bir satış ekibine sahip oluşumuz. Yöneticilerimizi seçerken de kendi bünyemizden yetişmiş kişileri tercih ediyoruz. Şu anda tam 120 bin noktaya dağıtım yapabilecek kapasiteye sahibiz. Başarı için satış ve promosyona yönelik çalışmalar yapmak, rakiplerin yaptığı atakları da izlemek durumundasınız.

Yatırımla büyümeyi seven bir yapınız var. Bu yatırımlar sürecek mi?

Bugünkü konjonktürde hayır. Ekonomik sıkıntıdan en çok etkilenen sektör ihracat. Bu kalem, bizim bütçemizin yaklaşık yüzde 10'una denk geliyor. Ve biz böyle bir ortamda, geçen yıl aldığımızın üç katı oranında faiz ödeyerek kredi alabiliyoruz. Yüksek faizle devlet, sanayiciye rakip oluyor. Bankaların en büyük müşterisi devlet. Devlete yüksek faizle kredi verebilen bankalar için sanayiciler ikinci planda kaldı. Sanıyorum, bu devletin yatırımları durdurmak istediği anlamına geliyor...

Ama büyüme hedefleri bunu göstermiyor?

Evet. Zaten Türkiye'nin yüzde 4-5 oranında büyümeyi her yıl gerçekleştirmesi lazım. Ekonomideki sorunlar nedeniyle bu yıl vergi gelirlerinin de düşük olacağını sanıyorum. Acı belki, ama IMF verdiği parayı nereye kullanacağını dikte ediyor. Zaten biz de neye harcayacağımızı bilemiyoruz. Kamu sektöründeki açıklar giderek büyüyor. Bunların kapatılması için devletin küçülmesi lazım.

Bahsettiğiniz sorunlar ekonomiyi nereye götürür?

Bunun faturası istihdam ve eğitim açığı olarak geri dönecek. Türkiye'yi büyük sorunların beklediğini düşünüyorum. Şimdi herkes dış kaynağın peşinde. Ama bu yapı değişmediği sürece hangi kaynak akarsa aksın yerini bulamaz.

AB'ye girişimiz konusunda da sevindirici gelişmeler sözkonusu...

AB'ye girdiğimiz taktirde çok iyi işler yapabilecek bir özel sektör potansiyelimiz var. Kalite açısından Avrupa'da ilk beş-altı ülkeden biri olabileceğimiz inancındayım. Ürün açısından rekabete hazırız. Ancak yine devletin yapısal sıkıntılarından kaynaklanan sorunlar var.

Ne gibi?

Avrupa'daki rakibimiz olacak şirketler yüzde 5 faizle kredi alırken, biz kredileri yüzde 25 üzerinden alıyoruz. Bir kredi istersin, 6 ay Eximbank'ın kapısında bekletirler. Elektrik bizde, Avrupa'dakinin birkaç misli üzerinde. Bunların önüne geçemezseniz, sunduğunuz çözümlerin tamamı anlık olur. Rekabeti sağlayabilmek açısından eşit şartların sağlanması şart. Biz devletten bunların dışında bir şey istemiyoruz; ne teşvik, ne yatırım desteği, ne de başka bir şey. Gölge etmeyip eşit şartlar hazırlasın, bir de sanayiciye rakip olmasın, yeter.


Bu sayfa MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ile
Yöre Elektronik Yayımcılık A.Ş. işbirliğiyle hazırlanmıştır.