Ama G.Saray, karşısında gerçekten genç ve tabanca gibi bir takım buldu. Gerçekten Göztepe, Aldama dışında yabancı oyuncularını iyi değerlendirebilse inanın Türkiye Ligi'nde her takımla başa baş oynayacak bir takım oluşturmuş olurdu. Göztepe'nin defansında kaptan Burhanettin ve Aldama hem uyumlu hem de gerçekten çok iyi oynayan futbolculardı. Ama dün Ali Sami Yen'de sahanın yıldızı belliydi. İki sezon önce 5 milyar liraya Gönenspor'dan alınan Remzi mükemmel bir futbol oynadı. Göztepe takımını çok iyi yönetti. İkinci yarıda iki tane de mükemmel pozisyon yaratıp kaleciyle karşı karşıya kaldı. Ama bu güzel futbolunu golle sonuçlandıramadı. Göztepe'nin maçın ikinci yarısında biri Kurthan, biri de Salih'le ayrıca iki tane daha net gol posizyonu vardı. Takımda pres, yardımlaşma, herşey iyiydi. Bir tek eksik olan tecrübeleriydi.
Galatasaray'dan alınan Burak ilk yarıda iyi oynadı ama forvette etkili olamadı. Dün çok genç 2. ve 3. ligden alınan oyuncularla Göztepe'nin oynadığı futbol gerçekten takdire şayandı. Jarabinsky'nin, kim çalışıyorsa ona forma verdiği belli. Jarabinsky'nin çok iyi antrenör olduğunu kesin kabul ediyorum. Yalnız Antalyaspor'dan Rogerio'yu getirmesi bence yanlış bir transferdi. Galatasaray dün taraftarını bu galibiyetle mutlu etti ama futbol olarak iyi oynayamadı, bunda da Göztepe'nin çok iyi pres yapmasının rolü de göz ardı edilemez bir gerçekti. Tabii ki Hertha Berlin maçından sonra çarşamba günü Milan'la oynanacak olan hayati maçın Galatasaraylı futbolcuların kafasında çok şeyler yarattığı açıkça belliydi.
Tenkit etmek için söylemiyorum ama dün Galatasaray'dan biraz daha iyi futbol daha iyi yardımlaşma beklerdim. İkinci yarının başında uzun süren gol atamama hastalığını Hertha maçında bozan Hakan'ın klas bir kafa golü vardı. Mustafa Çulcu, maçın sonucunu etkileyecek bir hata yapmadı. Son derece centilmence ve oyunu çirkinleştirmeden maç yönetti. Ama ilk yarıda Popescu'nun bariz sarı kart gerektiren pozisyonunu atladı.
Galatasaray iyi oynamadan kazandı, Göztepe iyi oynayarak kaybetti.