"Farklı bir nokta"
Hacıbayram Camiinin imamı, herkesi "depremzedelere yardıma" çağırdıktan sonra "kardeş aile" projesinden bahsetti:
- Ne olur, evi yıkılan bir aileyi kardeş edinin... Ekmeğinizin yarısını, bir süre, onunla paylaşın.
Camide çok sayıda siyasetçi vardı.
Veysel Atasoy'un annesinin cenazesi için gelmişlerdi.
Hocaefendinin "gündemi" nasıl depremse...
Cami avlusunu dolduran siyasetçilerin gündemi de yine depremdi.
Köksal Toptan "anlayamıyorum" dedi.
Yılların siyasetçisinin "anlayamadığı" neydi?
Toptan:
- Prefabrik konut birbuçuk milyar, doğru mu?
Dinleyenlerin tepkisi:
- Doğru.
Toptan:
- Prefabrik geçici çözüm... Sonra kalıcı çözüm gelecek... Depremzedeye ev yapılacak... Beş milyar da o... Doğru mu?
Tepki:
- Doğru.
Toptan:
- Yani aile başına altıbuçuk milyar harcanacak... Bu harcamayı yapacağımıza... Evi yıkılana "al şu dört milyarı... Beş milyarı" desek... Depremzede bu paraya evini yapar... Belki yanına bir de dükkan çıkar... Doğru mu?
Gelen tepki yine:
- Doğru.
Toptan:
- İyi de ben haftalardır bu doğruyu kimselere anlatamıyorum.
***
Burada sorulacak "iki soru" var.
Soru bir:
- Köksal Toptan'ın bile dert anlatamadığı bir ortamda... "Depremzede... Sade vatandaş "ne yapsın?
Soru iki:
- Köksal Toptan "derdini" neden anlatamıyor?
Aslında "çok iyi anlatıyor" da...
"Anlamak istemeyenler" var.
Zira...
Köksal Bey'in önerisi uygulansa "durumdan vazife çıkarmak... Depremden köşeyi dönmek" isteyenler ne olacaklar?
Öyle ya...
Her depremden sonra birkaç "deprem zengini müteahhit" yaratmıyor muyuz?
***
Hacıbayram'da, hocaefendinin "kardeş aile" vaazı sürerken...
Bakanlar Kurulu'nda da Yaşar Okuyan, Başbakan dahil, bütün bakanlara birer "form" dağıtıyordu.
Kardeş aile edinme formu.
Okuyan, Pazartesi günü de Köşk'e çıkacak.
Cumhurbaşkanı'na "efendim... Bir depremzedeyi de siz kardeş edinin" diyecek.
Toplumun önderleri, böyle projelerde, "öncülük" üstlenirler.
Cumhurbaşkanı, Başbakan, parti liderleri, Bakanlar da "kardeş edinmede" gecikmemeliler.
***
Bakanlar Kurulu uzun sürdü.
Bir randevusu nedeniyle Okuyan, bir ara, toplantıdan çıkınca...
"Hacıbayram'ın avlusundaki konuşmaları... Köksal Bey'in önerilerini" kendisine anlattık.
Ve dedik ki:
- Belki çok kişi artık "o bölgede... Marmara'da" oturmak istemiyor.
Okuyan:
- Doğru.
Biz:
- Onlara "ille de bu bölgede kalacaksın... Bu prefabrikte oturacaksın" demek yerine... Üç, beş milyar verseniz... İsteyen "köyüne... Kentine" dönse... Kendi evini kendisi inşa etse...
Okuyan:
- Doğru.
Biz:
- Madem doğru... Öyleyse...
Okuyan:
- Bu yeni bir öneri... Farklı bir nokta... Fevkalade de yararlı... Bu konuyu gündemimize aldık... Araştırıyoruz.
Proje devlet için de... Depremzedeler için de gerçekten "yararlı."
Ama..
"Depremden köşe dönmek isteyenler için" oldukça zararlı.