Sezilen o ki, Güneydoğu yahut Kürt sorunuyla, Kıbrıs sorununu çözümsüz bırakma eğiliminden ötürü; Ankara'nın görünen ve görünmeyen sıkıntıları bir hayli artacak önümüzdeki dönemde...
Belki beklenmedik değişiklikler olacak yönetim kadrolarında, belki beklenmedik skandallar flaşlaşacak iç ve dış medyada; belki de Avrupa Konseyi İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye'ye biçtiği cezalarda öyle bir yoğunlaşma olacak ki; Güney Kıbrıs Rumlarının, Kuzey Kıbrıs'da uğradıkları zarar ziyanlardan ötürü ödememize karar verilen tazminat bedelleri, milyonlarca doları aşmaya başlayacak..
Savunma'nın almaya çalıştığı silahlara görünmez engellemelerin yapılması da dahil, binbir gizli mengene sıkıştırmaya başlayacak Türkiye'yi...
3-5 yıl sonra da yeni kuşakların uzmanları, "biz asıl fırsatı Güneydoğu sorunuyla Kıbrıs sorununu çözümsüz bırakmakla kaçırdık" diye yazacaklar...
Bu şimdiden öngörülebiliyor büyük ölçüde...
Öngörülebiliyor çünkü KKTD'nin gerek Birleşmiş Milletler, gerek Washington tarafından resmen tanınması pek olası değil... Buna karşın Ankara bunda ısrarlı... Sonunda kârı ne olacak, zararı ne olacak pek kestiremiyoruz doğrusu...
Zararı daha büyük olursa, sorumlusu kim olacak; o da hiç belli değil..
Neyse... Anlaşılan o ki, globalleşme sürecinin orkestrasyonuyla bütünleşmede Ankara, eski alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçmeyecek... Tabii bunun da bir bedeli olacak; özellikle Saddam devrildikten sonra... Ancak bu bedel gelecekteki kadroların başına patlayacak; her zaman olduğu gibi...
Gün bugün, saat bu saat... Benim de başım araba, müzik seti gibi araç ve aletlere ait yedek parça bulma sorunuyla dertli..
Gümrük Birliği kurallarına göre 5 yılı aşkın eski modellerin yedek parçalarını bulundurma zorunluğu yokmuş servislerde..
Böylece eski modellerin yedek parçalarını bulamayınca, ille de yeni bir model almaya zorlanıyorsun... Tüketim ekonomisinin kendine özgü kocaman dişli çarkları...
Bir yanda Güneydoğu ve Kıbrıs sorunu... Bir yanda benim 12 yaşındaki arabanın bulunmayan karbüratörü..
Allahtan Şükrü Okçu gibi, bu alanlarda örgütlü, üst düzey teknik bir dostum var. O karbüratör sorununu çözecek; ben de arabada başka bir parçanın değiştirilmesi gerekinceye kadar kafamdan atacağım motor soğukken marşın basmama sıkıntısını..
Genelde hepimiz ülke sorunlarıyla ilgiliyiz... Ya özel sorunlar?
Teknik bir devlette genel sorunlar çok rahat çözüldüğü için, özel sorunlar da bu kadar sıkıntı yaratmaz günlük yaşamda ama, ne yapacaksınız?..
"Gemisini kurtaran kaptan" çabalarıyla yaşanıyor buralarda...
Bir yandan ülkenin genel sorunlarını düşünüp, bir yandan da yedek bir karbüratör bulmaya çalışarak...