Paslı zincir..
Eğer çoğunluk yasadışı yaşıyorsa yöneticisini de kendi gibilerden seçer. Sonuçta demokrasi bizdeki gibi yozlaşır.
.. Ve bir depremle kentler yerle bir olur..
Gebze'ye bağlı Tavşancıl beldesi, deprem bölgesinin tam ortasında.. Ama bu beldede hiçbir yapı hasar görmedi ve hiç insan kaybına uğramadı.
Çünkü belediye başkanı, deprem tehlikesine göre hazırlanan imar planını deldirmedi, gecekonduya ve zemin dahil üç kattan yüksek bina yapılmasına izin vermedi.
Türkiye'de kenti ve kentli haklarını koruyan 415 mevzuat bulunuyor.
Son depremin bilançosu kanıtladı ki, bu yasalar hiçbir yerde uygulanmıyor.
Çünkü siyaset, yasadışı çıkar ilişkilerinin kirli ve çok kazançlı alışverişi üstüne kurulmuştur.
Tayyip Erdoğan bile "Ben gecekonduda oturuyorum" dediği için seçilmedi mi?
İstanbul'un yüzde 60'ı kaçak yapılarda yaşıyor. Kim gecekondulara koruma vaat ediyorsa onu seçiyor. Düzen sürekli yeni gecekonduları davet ediyor.
Rehindeki oylar..
Bu zincir kırılmadığı takdirde köyden gelenler kentli olamayacak, kentleri köyleştirecektir.
Yasaklı yaşamın güvence arama ihtiyacı içinde bu insanlar aşiret ve cemaat düzeninde, dışa kapalı olarak yaşayacaklardır.
Yasaları yok sayma konusunda hangi parti daha cüretkâr ise bu yığınlar, o partinin oy deposu olacaktır.
Zaten öyle oluyor..
Bunlar vergi vermiyor ve depremde evleri yıkılınca devlet, vergi verenlerin paraları ile hepsinin zararını ödüyor.
Düzen, içine kapalı, gergin yığınlar üretiyor ve onları yasa tanımaz siyasetçilere rehin olarak veriyor.
Dahası iktidarları, yasalara saygılı vatandaşların zararına bu kitleleri korumaya dönük adımlar atmaya mecbur bırakıyor.
Veto edilen son af yasasının, imar cezalarını da af kapsamına alması bundandır..
Hayırlı fakat zor..
Kentlerde ruhsatsız yaşayanlarla onları sömüren siyasetçiler arasındaki "al gülüm-ver gülüm" ilişkisine son vermek için deprem tarihi bir fırsat yarattı.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Ertuğrul Yalçınbayır, "kentli haklarına ve kentlere karşı işlenen suçlar"ın cezalarını artıran bir yasa önerisi hazırladı.
Bu yasanın getirdiği en önemli değişiklik, kaçak yapı yapanlarla belediye başkanının ve öteki sorumluların seçme ve seçilme haklarını 5 yıl için kaybetmeleri olacak.
Sorumluları koruyan Memurin Muhakemat yasasının hükümleri bu suçlarda uygulanmayacak.
İçişleri Bakanlığı tarafından önerilen başka bir yasa da kaçak yapı sahiplerine ağır hapis cezaları getirecek.
Atal!arımız "bir musibet, bin nasihata bedeldir" demişler.. Deprem felâketi, kent uygarlığının kurulması için zecri tedbirlere başvurmak mecburiyetini önümüze koymuştur.
Bakalım bu girişimler, varlığını gecekondu sömürüsüne borçlu olan siyaset bezirgânlarını mecliste aşabilecek mi?