Hükümetin hazırladığı bir çok yasa tasarısının mimarı olan Prof.Dr. Sulhi Dönmezer ise, mahkemelerin şahıs veya hazine arazilerini gaspederek kaçak konut yapanlara verdiği hapis cezasının yanında, feri ceza olarak kamu hizmetlerinden yasaklılık cezası vermesi halinde, kaçak yapı sahiplerinin oy verme hakkının elinden alınmış olacağını söyledi. Dönmezer, ancak seçilme ve seçme hakkını ortadan kaldırarak kaçak yapılaşmayla mücadele yönteminin çok sağlıklı olmadığını, çözümün denetim mekanizmasının sağlıklı işletilmesinden geçtiğini savundu. Dönmezer, sadece İstanbul'da nüfusun yüzde 60'ının gecekondularda yaşadığını, böyle bir uygulamaya cesaret edilemeyeceğini anlattı. Dönmezer, tıpki siyasilere konan siyaset yasağı gibi gecekondu sahiplerine de enaz bir dönem siyaset yasağı konması önerisinin ancak Anayasa'da yapılacak değişiklikle mümkün olacağını söyledi.
Ankara Barosu Başkanı Hakkı Süha Okay da, öneriye toptan karşı çıkarken, gecekondu sahiplerinin seçme ve seçilme haklarının ellerinden alınmasının temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğunu savundu. Okay, "Böyle uygulama tehlikeli sonuçlar da doğurur, denir ki, seçim yasaklarını ihlal edenler de oy kullanamaz ve seçilemez. Böyle bir öneri demokrasiyle bağdaşmaz. Çözüm, kamusal denetim ile sivil denetimin bütünleştirilmesidir." açıklamasında bulundu.