İnsanların paniğinden, şaşkınlığından, güven arayışından faydalanmaya çalışan asalaklar piyasaya çıktı. Büyük sigorta şirketlerinin logosunu ve ismini makbuzlarında kullanan bazı uyanıklar, "biz sigortacıyız. Evinizi sigortalayabiliriz" diyerek para topluyor.
Üçkağıtçılar daha çok Avcılar, Bağcılar ve Büyükçekmece civarında görülmüş.
Bu haber bana Başak Sigorta'dan ulaştı. Tüketicilerin aldatılmasını önlemek amacıyla bilgi gönderen firma yetkilileri şu açıklamayı yapıyor:
Türkiye'de kaliteyi felsefe edinen ilk belediye olma özelliği taşıyordu Değirmendere. Dünyanın her yerinden ahşap heykel yapımcılarını buluşturan, sahil şeridi Avrupa kasabalarını andıran, halkının biraraya gelip Uğur Mumcu Parkı'nı yaptığı sevimli bir mekandı.
Di'li geçmiş zaman kullanmak ne acı. Şimdi enkaz altındaki ölülerini bekliyor insanlar.
35 bin nüfuslu beldede ölü sayısı 400. Ama enkaz altından çıkacaklarla birlikte bu sayının 1000'e ulaşacağı tahmin ediliyor. Beldenin üçte birlik bölümünde hasar büyük.
Değirmendere'de depremden en çok hasar gören bölge Bursa-İzmit Karayolu'nun alt bölümünde kalan binalar. Her 4 binanın 1'i yıkılmış veya yıkılmak üzere. Yerlebir olmuş, yatmış, kaymış veya ilk katları çökmüş. Binaların bazılarını ise onarmak yerine yenilerini yapmak daha ekonomik.
Beldenin 3700 metrelik sahil şeridinin üçte 1'i sular altında.
Değirmendere Belediye Başkanı Ertuğrul Akalın'a şu günlerde "Hani bu beldede Toplam Kalite Yönetimi uygulanıyordu!" şeklinde eleştiriler yöneltiliyor. Akalın'ın bu eleştirilere verdiği yanıt şöyle:
"Toplam Kalite Yönetimi bir yönetim felsefesidir. Yüzyılın depremi olacak ve Toplam Kalite Yönetimi uyguladığımız için depremden etkilenmeyeceğiz. Mümkün mü böyle birşey? Brisa kalite ödüllü bir kuruluş fakat depremde fabrikasınn çatısında çökme oldu. Bu, o kuruluşun kötü yönetildiği anlamına mı geliyor?
Bu deprem hepimizi aştı. Yine de şok geçer geçmez organize olduk ve yardımlar gelmesini beklemek yerine halkın su, ekmek ihtiyacını karşılamaya çalıştık. Yıkılmayan fırınlara jeneratör koyup, su temin ederek ekmek yapmalarını sağladık. Tanklarla su taşıdık..."
İmar planları
En çok merak edilen konuların başında ise Değirmendere'nin imar planı ve uygulaması geliyor. Değirmendere 1938 yılında kurulmuş, belediye olmuş. Kentin eski yerleşim yerlerinin imarı planı 1988'de yapılmış. Bu plan, 6 kata ve yüzde 40 yoğunluğa izin veriyor. Akalın, "Yıkılan binalarda bizim çocukluğumuz geçmişti.
Ayrıca yapılmış binaları yıkıp 2 kata indirmek gibi bir yetkim yok. Benim dönemimde imara açılan bölgede ise yapılaşma yeni başlıyor büyük bir bölümü hâlâ fındık tarlası. Yapılmış evlerde de hasar yok. Çünkü sadece 2 kat ve yüzde 22 yoğunluktaki binalara izin verdik. 1988'de yapılan imar planı ise Bakanlık tarafından onaylanmış" diyor.
Bakanlığın onayladığı bir planı uygulamaktan başka şansı ve yetkisi olmadığını hatırlatan Ertuğrul Akalın, şöyle devam ediyor:
"Benim yaptığım şudur, imar planında belirlenenin üstünde kata ve yoğunluğa izin vermedim. 6 kat yerine 7-8 kat isteyenlerin hepsini reddettim."