|
Fındık kabuğu...
Geçen ay fındığın 430 dolar olan ihraç fiyatı şimdi 330 dolar. Birileri bu işe el atmalı
Trajik deprem, ekonomi gündemini de sarsınca, yüzbinlerin kaderini ilgilendiren kararlardaki fay hattı kırıkları ister istemez ikinci plana düştü. Kendi kendini baltalayan zihniyet yeniden hortladı. Karadeniz Bölgesi'nin temel geçim kaynağı fındık üzerine oynanan oyunlar da bunun bir parçası.
Geçen yıl fiyat 2.40 dolar olarak açıklandı. Rekolte, 650 bin tonu geçti. Piyasa düzenleyicisi Fiskobirlik, fındık ihracatından fon alarak, kaynak yaratmak istedi. Parti il başkanlarının lobisine yenik düştü. Devletin mali gücü zayıflatılınca "Alivre" satış olarak adlandırılan sinsi planlar, fındık üreticisini teslim aldı. Dünya piyasasının yüzde 80'ini kontrol eden Türk tüccarı kolay para kazanma uğruna, fındığı değil hemşerisini sattı. Hesap gayet basit. Fındık daha daldayken, üretim miktarına ilişkin dedikodu yapacaksın. Fındığı aylar öncesinden Alman'a ucuza pazarlayacak sonra da var gücünle fiyatı düşürüp aradaki farkı cebe atacaksın.
Bu yıl fındık fiyatı 2.37 dolar olarak açıklandı. 1 milyonluk fındığı tüccar 600 bine alıyor. Geçen ay 430 dolara ihraç edilen iç fındığın fiyatı şimdilerde 330 dolar. Birilerinin Marmara'dan sonra Karadeniz'deki depreme el atmasının zamanı geldi de geçiyor.
HAFTANIN SÖZÜ
Hükümet'in, TBMM'yi çalıştırma performansı, tüm icraatları için standardı yükseltti. Depreme rağmen, yılların birikimi olan sorunları çözmeye devam edeceğiz. TuncaTOSKAY Devlet Bakanı
Mucizeler ülkesi
Tarih, 30 Eylül 1998. Kısa süre öncesine kadar hedef tahtasındaki "Mali Milat" yürürlüğe giriyor. Dönemin maliye yönetimi, Rusya Krizi sonrasında ülkeden kaçan 7 milyar doların, ciddi bir ekonomik krize dönüşmemesi çabasında. O zaman ki IMF Türkiye Masası Şefi Martin Hardy, 4 milyar dolar getiren formül karşısında şaşkınlığını gizleyemiyor ve "Siz Türklerin, zor zamanlarda mucizeler yaratmakta üstüne yok" diyor.
Çarşamba günü yeni bir IMF sınavına hazırlanan Türkiye, bu kez bir başka mucize yaratıyor. 200 bin kişiye bedelli askerlik kapısı açılarak 3 milyar mark gelir hedefleniyor. IMF'nin yeni masa şefi Carlo Cotterelli'nin, bu cin fikir karşısında ne söyleyeceği merakla bekleniyor. Ancak Türkiye, bu sayede uluslararası kuruluşlardan bir kez daha "avans" alıyor.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
* Bir Bakan Portresi: 57. Hükümet'te, görüntüsüyle gerçek yüzü arasında önemli farklar bulunan öyle bakanları var ki. İşte size bir örnek. Sayın bakan geceyarısı, kendisine bağlı kurumlardan birini arar. Karşısına çıkan nöbetçiye, "Şimdi oraya geliyorum, denetleme yapacağım" der. Bekçi panik halinde bakanı bekler. Bakan, ertesi gün akşam saatlerinde kuruma gelir. Ankara dışında olan kurum yöneticisinin masasına kurulur. Bulabildiği yardımcıları çağırır. Ondan sonra, "Getirin şu personel dosyalarını" faslı başlar. Makamını bakana kaptıran bürokratımız ise dişini sıkmaya devam eder.
* Yetki Var Koordinasyon Yok: Depremin ardından, Meclis'ten jet hızıyla bir yetki yasası geçti. Hazine bürokratlarında bir telaş, sormayın gitsin. Kanun hükmünde kararnamelerin Anayasa Mahkemesi'ndeki macerasını bilen deneyimli isimler devrede. Hükümet, "ekonomik konularda" KHK çıkaracak ama tanım sınırsız. Yarın yüksek mahkemeden dönmesi an meselesi. Hükümetin eksikliğini yine bürokratlar telafi etti ve yetki yasasına açık bir ifade ekletmeyi başardılar. Herkesin istediği "Deprem sigortası ve müşavirlik hizmetleri" konusunda KHK ile düzenleme yetkisi bu girişimle son anda alındı.
* Atik Paşalarda Son Durum: Özelleştirme süreci tam anlamıyla kilitlendi. Lafa bakılırsa program tüm hızıyla devam ediyor ama rafa kaldırılan dosyalarda bile karar üstüne karar değişiyor. Four Seasons Grubu'nun Atik Paşalar Yalısı için verdiği 30 milyon doları yetersiz bulan ÖYK, önce iptal yazısı hazırlattı, sonra yazıyı geri çekti. Onay kararı için ne zaman toplanacağı bilinmeyen bir başka ÖYK toplantısı bekleniyor.
Okan MÜDERRİSOĞLU
|
Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|