Devletin en üst katlarına mektuplar yazıp içine şemalar koyan ve "18 Ağustos'ta deprem olacak" iddiasında bulunan Cemalettin Yıldırım karşımda gördüğümde şaşırmadım desem yalan olur. Çünkü kısacık boylu, saçı neredeyse sıfır numara traş edilmiş, hafif kamburu çıkmış, Türkçe kelimeleri ezerek ve bozarak konuşan adamın "depremi bilen" kişi olmasına rağmen yadırgatıcı geldi.
Cemalettin Yıldırım son derece konuşkan. 1929 yılında doğmuş, ilkokul mezunu, ahçılık, çaycılık yapmış.
Ama aynı Cemalettin Yıldırım ilkokulda resim dersinde kullandığımız her sayfasının arasında pelür kağıdı bulunan resim defterlerine yazdığı kitabı görünce insan ister istemez dehşete kapılıyor.
Cümlelerinin bir kısmı Türkçe hatalarıyla dolu olan "resim defterinden kitabın" teknik bölümleri ise insanı şaşırtacak kadar "bilimsel" ve "güçlü" cümlelerle süslenmiş.
Yıldırım 1939 Erzincan depreminden sonra "deprem konusunu kafasına takmış" kendi deyimiyle. Elindeki tek bilimsel kaynak bir ilkokul atlası. Bu atlasın coğrafya ve uzay bölümlerindeki "güneş sistemi" şemaları ve yanlarında kısacık açıklamalar Yıldırım'ın "bilimsel" çalışmalarının temel bilgisini oluşturmuş.
"Ay'ın hareketlerine" ve "güneş tutulmasına" göre yarattığı teori ile "deprem olacağını" tahmin ediyor. Yıldırım'a göre "deprem yeraltından değil, tepeden" geliyor. Güneş tutulmasından sonra ayın dünya yörüngesini tam ortadan geçtiği sırada oluşan çekim gücü depreme yol açıyor.
Yıldırım'ın "bilimsel teorisini" kendi ağzından ve çizgilerinden anlamak mümkün değil. Ama özellikle çizimler inanılmaz. Daireleri "tas kullanarak" çizen Cemalettin Yıldırım "bunu ben keşfettim" dediği bir uzay haritası için tam 10 yıl uğraşmış.
Yıldırım 17 Ağustos'taki depremi bir gün farkla bilmişti. Varto ve Adana depremlerini ise yine aynı şekilde yetkililere "haber vermiş" ama beklediği cevabı alamamış.
Galileo'ya "Galo" diyen ve "Teorileri yanlıştı, haksız ün kazandı" iddiasında bulunan Yıldırım, üst katlara yazdığı mektuplar sonucu sadece bir kere ciddiye alınmış.
1968 yılında, Kandilli Rasathanesi Müdürü Muharrem Dizdar kendisini dinlemiş. Yıldırım "Müdür Bey beni tam ikibuçuk saat dinledi, sorular sordu, ilgilendi. Tam sonunda (senin tahsilin ne?) diye sordu. İlkokul olduğunu öğrenince elime haritalarımı elime ve bir de 2.5 lira verip beni yolladı" dedi. Buna çok alınmış.