AÇIL SEZEN

Cep telefonu bundan 5 yıl önce çoğumuz için ulaşılması güç bir hayaldi. Oysa bugün her evi, her cebi kaplıyor. Bu alanda Türkiye inanılması güç bir atılım gerçekleştirdi ve dünyada cep telefonu pazarı en hızlı büyüyen ülkelerden biri haline geldi. Cep telefonunun Türkiye'ye girişinden pazarlanmasına kadar geçen süreç bu nedenle büyük önem kazandı. Artık satış değil, pazarlama ön planda. Ve bunu en iyi gerçekleştiren firmalardan biri Gen-Pa. Gen-Pa'nın Genel Müdürü Doğan Özdoğan ile telekomünikasyon sektörünü ve Türkiye pazarını konuştuk.

Telekom sektöründe kalifiye eleman sıkıntısı çekiliyor. Bu size de yansıyor mu?

Biz sıkıntı çekmiyoruz. Şirketimizin vizyon ve faaliyet alanı üniversiteden yeni mezun olmuş gençleri fazlasıyla cezbediyor. Artık gençler yavaş işleyen işlere ilgi göstermiyor. İyi eğitilmiş gençler bunu görüyor.

Gen-Pa'nın pazar payı ne boyutta?

Gen-Pa, GSM'de Türkiye'nin ilk firmalarından biri. Ericsson, Sony, Siemens ve Alcatel'in distribütörlüğünü yapıyoruz. Ericsson'un pazar payı yüzde 58, bu yüzde 58 içinde bizim payımız yüzde 45. Türkiye çapında 385 tane bayimiz var. Altında örgütlenmiş 3000 tane satış noktamız var. Stratejimiz pazara va tüketiciye odaklı marketing. Biz, tüketici fiyatlarına bakarak fiyatları belirliyoruz. IT altyapımız çok iyi.

Rekabetin bu kadar yoğun olduğu bir pazarda ayakta kalabilmek için neler yapıyorsunuz?

Pazarlama bazlı çalışan bir kuruluşuz. Çünkü artık ürününüzü beğendirmezseniz, tüketici sizi mutlaka cezalandırıyor. Bu yüzden tüketiciye odaklı pazarlama yaparak bu pazardaki liderliğimizi sürdürüyoruz. Devamlı yenilikler bulmak zorundasınız. İhtiyaçları iyi tespit etmek, halka değer katılmış ürünler sunmak ve tüketiciyi cezbedecek promosyonlar bulmak lazım. Her ürüne farklı bir değer veriyoruz. Ama yine de bütün olay pazarlamada bitiyor.

Sizce bu pazar bu rekabeti kaldırabilecek durumda mı?

Biz Gen-Pa olarak tam rekabetten yana bir kuruluşuz. Rekabetten korkmuyoruz. Hatta iyi ki rekabet var. Çünkü daha evvel rekabetin olmadığı bir dönem yaşandı ve Türk halkı layık olmadığı ürünleri kullandı. Bu pazarın yılsonu itibariyle yüzde 8.5'i doyacak. Türkiye'de 13.5 milyon hane var ve bu hanelerde ortalama 4.8 kişi yaşıyor. Bizim de amacımız bütün hanelere girebilmek.

Telekom sektöründe yaşanan teknolojinin hızına yetişmek için neler yapıyorsunuz?

Teknolojideki hızı yakalamak çok önemli. Eğer teknoloji yaygın kullanılıyorsa, bunun lojistiğini ve planlamasını iyi yapmak zorundasınız. Bunları yaparken hızlı olmanız ve çok iyi bir kadroya sahip olmanız gerekiyor. Biz de bu amaçla call center'lar oluşturduk, ürün gamımızı genişlettik.

Bayilik verirken hangi kriterleri gözönüne alıyorsunuz?

Karakterlerinin iyi olması, bizi iyi temsil etmeleri çok önemli. Bir de bizim pazarlama frekansımıza uyum sağlamaları gerekiyor. Bu özelliklerin yanı sıra ticari itibarlarına da bakıyoruz.

Ürünlerinizin satışını bayileriniz yaptığı için onların eğitimi çok önemli. Bu eğitimi nasıl veriyorsunuz?

Sektör kurulduğundan beri, iletişim sektörünün bayileri çok iyi eğitiliyorlar. Hepsine ayrı ayrı eğitim veriliyor. Toplam kaliteye, işletmeye, teknolojiye, satış ve pazarlamaya yönelik eğitim veriyoruz. Bunların tümünü hesapladığınızda ortaya büyük bir rakam çıkıyor.

Satış sonrası müşteri memnuniyeti için ne tür hizmetler veriyorsunuz?

Bu sektörde sattığınız ürün desteklemeniz çok önemli. Bizim bu amaçla kurduğumuz çok geniş bir veritabanımız var. Ürünlerimiz ve tüketici arasındaki ilişkiyi yakından takip ediyoruz. Tüketicinin telefonunu ne zaman aldığını, ne zaman tamire getirdiğini, hangi noktadan şikayetçi olduğunu sıkı sıkıya izliyoruz. Böylelikle yeri geldiğinde onlara ulaşmamız da kolay oluyor.

Ürünlerinizi pazarlarken müşterilerinize ne gibi yenilikler sunuyorsunuz?

Tüketiciye ulaşmak için çok farklı kampanyalar deniyoruz. Mesela Galatasray Kulübü ile bir anlaşma yaptık. Anlaşmaya göre Galatasaray'ın 140 milyon tutan bir yıllık kapalı tribün kombine biletlerini alana Ericsson 768 hediye ediyoruz. Benzer bir anlaşmayı Fenerbahçe Kulubü ile de yaptık. Bu sene sportif faaliyetleri destekliyoruz. Bu iki statta Gen-Pa tribünleri oluşturacağız ve çeşitli aktivteler uygulaycağız.

Tüketici aldığı ürünleri yeterince bilinçli kullanabiliyor mu?

Hem de çok. Tüketiciler inanılmaz bilinçlendi. Artık bir ürünü alırken, o ürünün işlevselliğini çok iyi inceleyerek alıyor. Bu yüzden telekom sektörü tüketicisine çok dikkat ediyor.

Gen-Pa'nın bundan sonraki hedefleri neler olacak?

2000'li yıllara çağdaş bir yapıyla girmek istiyoruz. Hedefimiz dünya çapında bir şirket olabilmek.