kapat

23.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Asker ders çıkardı
Deprem felaketinin ortaya çıkardığı sivil savunma rezaletinden asker ders çıkardı. TSK'nın deprem bölgesine atadığı subaylar yabancı uzmanların çalışmalarını detaylarıyla inceliyor

Deprem felaketi, acı bir gerçeği de gözler önüne serdi. Devletin sadece böyle günler için maaş verdiği sivil savunma personelinin yıllar yılı kırmızı boyalı kazma-kürek ve kum dolu kovalarla gözümüzü boyadığı anlaşıldı. Türk halkı, dünyanın bu konuda katettiği yolu canlı olarak gördü. Bu acı gerçekten ilk dersi çıkaran da Türk Silahlı Kuvvetleri oldu. Deprem bölgelerine gönderilen subaylar, yabancı uzmanların çalışmalarını saniye saniye izleyip kameralara kaydediyor. TSK'nın en kısa sürede benzer ekipleri kendi bünyesinde de kuracağı öğrenildi.

İyi niyet yetmiyor
Depremin hemen ardından başlayan arama kurtarma çalışmalarında ağırlıklı olarak sivillerden oluşan binlerce insan olağanüstü bir çaba harcadı. Enkaz altındakilere ulaşabilmek için gece gündüz çalışan bu insanların çabası her türlü takdire değerdi. Ancak gözlerden kaçmayan bir de gerçek vardı; organize olmaktan uzak, son derece bilinçsizce yapılan bu çalışmalar enkaz altındaki canlılara umut olmaktan çok adeta ikinci bir darbe vurdu. Bir iş makinasının rastgele savrulan kepçesi, enkazdan yükselen dumana sıkılan su, yıkılan binalardan kalan taş yığınlarının üstünde dolaşan onlarca insan... Tüm bunlar depremin öldüremediği birçok insanın yaşamına malolan bilinçsizliğimizin birer kanıtıydı.

Ve görüntü değişiyor
Depremin üçüncü gününden itibaren yabancı arama-kurtarma ekiplerinin bölgeye ulaşmasıyla görüntü bir anda değişti. Bu tür durumlar için gerekli tüm donanıma sahip olan ekipler, enkazlardan birer birer canlı çıkarırken, hemen hepimiz hayranlık ve biraz da kıskançlıkla onları izliyorduk. Üstelik İsviçre, Almanya, Fransa gibi ülkelerden gelen ekipler, kendi hayatlarında, ülkelerinde hiç deprem felaketiyle karşılaşmış bile değillerdi. Çoğu sivil savunmacıydı, yani normal zamanda muhasebecilik, mühendislik vb. ilgisiz bir meslek icra ediyor, bu tür durumlarda ancak kurtarma ekibinin bir üyesi olarak harekete geçiyordu. Buna karşın, İsrailli bir kurtarma ekibi üyesinin 80 saat sonra enkaz altından çıkarılan bir çocuğu görüntülemeye çalışan gazetecinin taktığı maskeye öfkelenerek, "Burada kimse maske takamaz, onu şoka mı sokmaya çalışıyorsunuz" bağırmasının gösterdiği gibi, aldıkları eğitimin mühendislik bilgisinden felaketzede psikolojisine kadar uzanıyordu.

Yavuz ÖZGÜNAY-İbrahim ÖGE (SHA)


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır