kapat

23.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Yıkıntılardan doğan umut
İngiliz The Observer gazetesinde yer alan yorumda, Türkiye'nin yıkıntılardan yeni bir umut inşa edebileceği ve depremin değişimin başlangıcı olabileceği belirtildi

MARMARA'yı sarsan korkunç deprem, Batılı basında geniş yer bulurken, felaketin Türkiye için sadece bir trajedi olmayacağı, bir başlangıç olarak da hatırlanabileceği belirtildi. İngiltere'de yayımlanan pazar gazetesi The Observer'da yer alan "Türkiye'deki yıkıntılardan yeni umut inşa etmek" başlıklı yorumda, büyük felaketin büyük değişime yol açabileceği vurgulandıktan sonra, 1755 Lizbon Depremi'nden sonra yıkıntıların üzerine yeni bir muhteşem şehir inşaa edildiği, 1660 Londra Yangını'ndan sonra kentin modern başkent olma şansını yakaladığı ifade edildi.

The Observer'ın yorumunda, Türkiye'nin 1980'lerden sonra özel sektörün öncülüğünde büyük bir büyüme sürecine girdiği ve bu ekonomik patlamanın öncülüğünü müteahhitlik sektörünün yaptığı vurgulandı. Turistik tesislerin yanında büyük bir bölümü yoksul kırsal alanlardan kitlesel göçler nedeniyle tüm ülke çapında yeni apartmanların inşa edildiği, yeni otobanlar ve köprülerin ortaya çıktığı ifade edildi. Bunların bazılarının kısmen hükümet tarafından finanse edildiğini vurgulayan The Observer, diğerlerinin ise inşaat, kent planlama ve doğa koruma yasalarını neredeyse tamamen çiğneyerek inşa edildiğini yazdı. Birçok insanın hızla ve yasadışı bir şekilde zengin olduğu da ifade edildi.

Değişim potansiyeli
Ancak, Türkiye'nin yasal olarak korunmayan serbest pazar ekonomisiyle moderniteye doğru büyük bir adım attığı da vurgulandı.

"Dayanıksız siyasi ilişkileri de olan ve hızlı sıçrayan bu yeni sınıf girişimci ve müteahhitlerin, gerçek suçlular olup olmadığı" sorusunu ortaya atan The Observer'ın yanıtı da şöyle:

"İşler o kadar basit değil. Bu insanlar felaketten sonra daha iyisi için gerçek değişikleri yapma potansiyelini de beraberinde taşıyorlar. Türkiye'de eskimiş ve itibarı olmayan siyasi klik, Türk toplumunun son 20 yılda önemli biçimde değişmesine rağmen, iktidara asılıyor. Türkiye'nin bu yeni sosyal güçlerin siyasi iktidarı ele geçirmesini sağlayacak demokratik ve orta-sınıf devrime ihtiyacı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Sadece bu sınıf, Türkiye'nin yasalara dayalı, istikrarlı ve Avrupa ailesinin açık demokrasisine dayalı büyük değişimini tamamlayabilir. Ve 1999 depremi sadece bir trajedi değil, bir başlangıç olarak hatırlanabilir."

Depremin ekonomik etkilerine geniş yer ayıran Financial Times gazetesinde yer alan bir yorumda ise, Türkiye'nin depreme uzun süredir ertelenen yapısal reform programının kıyısında yakalandığı vurgulandı ve kısa vadede ekonomide olumsuz etkilerinin görüleceği ifade edildi. Gazete bankacıların, "Uzun vadede etkisinin olmayacağı hatta yabancıların tutumunun değişmesinden dolayı olumlu etki yaratacağı" görüşüne yer verdi. The Wall Street Journal da, Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel'in "Zarar 7 milyar doları bulur" sözlerini yayımladı.

Kobe canlanmaya en iyi örnek
BATILI yayın organları, Marmara'yı ezip geçen depremden sonra, Japonya'nın Kobe kentinin 1995 yılında meydana gelen depremin ardından, bir kentin felaketin üstesinden nasıl gelebileceğinin en iyi örneği olduğunu belirtiyor.

17 Ocak 1995'te Kobe'de 7.2 şiddetinde meydana gelen deprem, 6.425 kişinin yaşamını yitirmesine ve 250 bin binanın yıkılmasına, hasar görmesine neden olmuştu. Ancak, Japon hükümetinin desteğiyle Kobe yaralarını hızla sardı. Amerikan AP ajansının dünkü haberine göre, Kobeliler kentlerinin muhteşem geri dönüşüyle grur duyuyorlar. Kobe kentinin yöneticileri kenti yeniden inşa etmek için 90 milyar dolar harcandığını belirtirken, AP ajansı Japonya'nın dünyanın en zengin ülkesi olduğunu daha küçük bir ekonomi olan Türkiye'nin kaynak sıkıntısı çekebileceğini vurguluyor.

Kobe'lilerin bir bölümü hâlâ geçici prefabrik evlerde yaşıyor ve deprem sonrasında harcanan paranın büyük bölümü de konutların finansmanına gitti. Ancak, otobanlar, demiryolları ve liman gibi büyük projelere de ülkedeki ekonomik krize rağmen milyarlarca yen harcandı.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır