kapat

23.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Çınarcık'a "yürek çıkartması"
Herkes "depremzedeler için ne yapabilirim?" sorusuna bir cevap arıyor. Yılmaz Erdoğan, Beyazıt Öztürk ve Cem Özer de "bir şey yapamasak bile onların yanında olup, duygularını paylaşmalıyız" diyerek, felaket bölgesine gittiler.

Onlar, işleri "duygu" olan birer sanatçı... Sanatçı duyarlılığıyla insanların yüreklerini sarıp, bu en kötü günlerinde onların yanında olmayı ve "tanınmışlıklarını" kullanarak, ilgililere "daha kısa yoldan" ulaşmayı düşünüyorlardı. Üstelik, her zaman karşı karşıya, göz göze, yürek yüreğe oldukları bu insanların "dilini" en iyi kendilerinin anlayabileceğine inanıyorlardı. Beyazıt Öztürk, Cem Özer ve sırf halkının yanında olmak için birliğinden izin alan Yılmaz Erdoğan, afet bölgesine doğru harekete geçtiklerinde arkadaşımız Mine Baysan da onların yanındaydı.

Erdoğan, Öztürk ve Özer, yardım için hummalı bir faaliyetin göze çarptığı Ataköy Marina'dan, "Oxygen" adlı özel bir tekneye binerek, Yalova'ya doğru yola çıktılar. Ancak aldıkları bir telsiz anonsu üzerine rotalarını Çınarcık'a çevirdiler. Oranın daha bir acil durum arzetmesiydi onların rotasını değiştiren... Çınarcık'a ulaştıklarında, götürdükleri yardım malzemelerini ilkokula boşaltıp, ihtiyaç sahiplerine dağıttıktan sonra, felaket bölgelerini dolaşmaya başladılar. İşleri "konuşma"ya dayalı olan bu üç sanatçı, derinden etkilendikleri görüntüler sonunda duygularını dile getirmekte zorlanıyorlardı...

"Halkımız gerçekten çok büyük"
Beyaz

"Ben de diğer insanlar gibi olan biteni televizyonlardan izliyordum. ama burada durum çok farklı. Günlerdir büyük bir acı çekiyorum. Yalova'dan geçerken, kurtarma ekiplerinin buraya daha yeni geldiğini gördüm. Gelen yardımın nereye verileceği, çıkan cesetlerin nereye götürüldüğü belli değil. Çocuklar aç ve perişan. Burada yalnızca "halkın" çok büyük olduğunu gördük. Bence gerçekten halk çok büyük. Politikacıların buraya seçim döneminde oy toplamaya geldikleri gibi gelmelerini, bu ceset kokusunu duymalarını, bu felaket yerini yaşamalarını istiyorum. İnanılmaz bir acı. Türk milletinin bunun hesabını sorması lazım. Ben yolda bir adam gördüm. Murat 124 arabasının arkasına 10 ekmek atmış, depremzedelere götürüyordu. '10 ekmek, 10 ekmektir' diyordu. Yüzünde büyük bir gurur ve mutluluk seziliyordu. Halkımız kendi kendisine yetmeye çalışıyor."

"Herkes birşey yapmak istiyor ama..."
Cem Özer

"Vatandaş bir başına kalmanın çaresizliğini ve ezikliğini yaşıyor. yardım malzemelerinin parayla satıldığı şeklinde dedikodular var. İstanbul'da herkes bir şeyler yapmak istiyor. Ancak kime müracaat edeceklerini bilmiyorlar. Büyük bir organizasyon bozukluğu ve kaos hüküm sürüyor. Biz de ne yapacağımızı bilmeden, el yordamıyla buralara ulaştık. Birilerinin bunları sevk ve idare etmesi lazım. Biz da vatandaş olarak, 'buradayız, yanınızdayız' demek için geldik. Burada teknelere, vinçlere, jeneratörlere, maskelere, aşıya, kısaca her şeye ihtiyaç var."

"Bütün sanatçılar gelmeli"
Yılmaz Erdoğan:

"Dünyanın en önemli fay hattındayız. bu depremin olacağı belliydi. ama biz 'fena yakalandık' diyoruz. Çok tuhaftır bu... Buraya paylaşmaya, ne yaşanılıyorsa onu yaşamaya geldik. Yüzü bir şeyler ifade eden insanların buraya gelmesi bir moral kaynağıdır. Kalanlarla bu acıyı paylaşmamız lazım. Buraya geliş amacımız da, bizim vasıtamızla bu insanların sesini yetkililere duyurmak. Ben bütün sanatçıları deprem bölgelerine gelmeye, halka moral vermeye, onların seslerini duyurmaya çağırıyorum. Ben çadır kurulacaksa çadır kurmaya, enkaz kaldırılacaksa taş taşımaya ve ihtiyaçları duyurmaya geldim. Bunun için birliğimden izin alıp, bu insanların arasına katıldım."


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır