Rampadaki tren
Konutta, partide, Meclis'te ziyaretçisi bitmek bilmiyor... Ve gelenlerin çoğu ekonomiden dert yanıyor.

Meclis'teki odasına girdiğimizde, yanında iki işadamı vardı.

Mustafa Süzer "Böyle giderse bir yıl sonra ayakta kimse kalmaz" diyordu.

Bekir Okan ise...

Bir örnek veriyordu:

- Buğdayın kilosu yüzbin lira... Makarnanın ise iki yüzbin... Eğer makarna üretmeye devam edecek olursan, kilo başına kırk, ellibin lira zararı göze alacaksın.

Mesut Yılmaz'a sorduk:

- 1983'ten beri Meclis'tesiniz... Bu süre içinde, ekonomi, hiç bu kadar zora girmiş miydi?

- 1994'te de benzer bir kriz yaşanmıştı... Ama o dış kaynaklı değildi... Yönetim hatasındandı.

***

- Mesut Bey herkes siyasetçi.

- İyi de... Herkes "bana zarar vermeden işler düzelsin" diyor.

- Vergi Yasası ile ilgili değişiklik ne durumda?

- Üzerinde çalışılıyor.

- Ne getirecek, ne götürecek?

- Temelde, vergi gelirlerini düşürmemesi lazım... Sonra... Vergi Kanunu'ndaki bazı hedefleri ertelemesi... Kayıt dışının, mali miladın şimdilik gözardı edilip, ekonomiye para pompalanması... Ve tabii bürokratik bazı düzenlemeler.

- Neler?

- Menkul sermaye iratlarından beyannamenin kalkması lazım... Vergiyi yine al... Fazlasıyla al... Ama beyanname isteme, stopajla al.

***

Mesut Yılmaz:
- Dışarıya çıkan sermayenin Türkiye'ye geri getirilmesi lazım.

Dışarıya ne kadar para çıktı?

- Dörtbuçuk milyardan, yirmi milyar dolara kadar, çeşitli rakamlar söyleniyor.

***

- IMF ile görüşmelerin sonucu?

- Olumsuz bir şey yok. Ama haklı olarak her şeye ciddi bir çekidüzen vermemizi bekliyorlar.

- Şimdi bir ödemede... Katkıda bulunacaklar mı?

- Sonbahardan önce yapmazlar.

- Neden sonbahar?

- O zamana kadar bazı yasaların çıkması lazım...

- Sonra?

- Sonra IMF ile anlaşma... Bütçe disiplininin sağlanması... Ve ardından fon girişi...

Yılmaz'a göre "bu yıl ortalığa çekidüzen verilir."

"2000 sonuna kadar da ciddi bir istikrar programı uygulanır."

- Sonra Sayın Yılmaz?

- Sonra çok ciddi şeyler olur... Büyük bir sıçrama.

***

Mesut Bey'le Cuma akşamı konuştuk... Ayın birinde...

"Geçen yıl bazı olaylar olmuştu" dedi:

- Geçen yıl... Dün... 30 Haziran... Korkmaz Yiğit'in bana ilk gelişiydi... Muhalefet de sorumsuz davranmıştı... Eğer o olaylar olmasaydı... Aylar öncesinden erken seçim kararı falan... Bu sıkıntılar yaşanmazdı.

* * *

Dedik ki "Meclis iyi çalışıyor."

Devam ettik:

- Hükümete ne diyorsunuz... "Biraz daha gaza basın" gibisinden.

Yılmaz:

- Sosyal Güvenlik Reformu konusunda... Vergi Yasası konusunda... Toplumun bazı kesimlerinin itirazları var... Hükümetin şunu yapması lazım... Tepkileri dikkate alması ama aşırı taviz vermeden gaza basıp, gitmesi...

***

Vagon sayısı çoksa ve hele bir de yol yokuşsa...

Trenin iki... Bazen üç lokomotifi olur.

Ecevit ile Bahçeli "önden çeken lokomotifler."

Mesut Bey de "arkadan iten."

Bu tren, bu kamuoyu desteğiyle, bu yokuşu, kısa sürede aşabilmeli.