kapat

03.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
intermerkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
SELAHATTİN DUMAN(sduman@sabah.com.tr )


Piercing modasının bizdeki öncüsü kocaoğlan..

Piercing modasının tarihte de yeri var.. Mesela Sezar'ın korumaları göğüs uçlarına halka takarmış.. Firavunlar döneminin Mısır'ında kraliyet ailesi mensupları göbeklerini halkayla süslermiş.. Hindular'ın da burnu hızmalı..

Devirler çok değişti.. Şimdilerde "sıradışı" olmak istiyorsanız, gidip bir yerlerinizi deldireceksiniz.. Nereyi deldireceğiniz önemli değil.. Önemli olan delinmeniz.. O vakit çağa uygun bir imaj kazanmış oluyorsunuz..

Bunun adına "piercing" diyorlarmış..
Bu modanın icabını yerine getirmek zor bir iş değil.. Yeterki bir yerlerinizi deldirmeyi yani delinmenin vereceği acıyı göze alın..

Canınızı yaktırmayı göze aldırdınız diyelim.. Sıra nereyi deldireceğinizi kararlaştırmaya geliyor.. İsteyen dilini, isteyen göbeğini deldiriyor.. Dudağını, kaşını, göğüs uçlarını, yanaklarını, burnunu hatta edep yerlerini deldirenler bile var..

Deldirip de ne mi oluyor? Halka, zincir, parlak taş filan taktırıyorlar.. Böylece kendi halindeki gençlerden farklı görünmüş oluyorlar..

***

Cumhuriyetimizin emanetçisi olan gençleri delik deşik etmeyi kafaya takanlar; bir yandan bu modayı kışkırtırken diğer yandan da işin teorisini geliştiriyorlar.. Olayı felsefi bir boyuta oturtturmaya çalışıyorlar..

Bunun faydası şu..

Diyelim ki evin kızı alt dudağını deldirip, tek taş küpesini yerleştirdi.. Ailenin büyüklerinden biri mutlaka "Kızım küpeyi yanlış yere takmışsın.." diye itiraz edecektir..

Bu durumlarda büyükleri ikna için insanın aklında bir iki laf olmalı.. Söz konusu genç kız kendisini;

- Amaaaan babaanneee.. Bu "piercing" modası.. Yani başka toplumların kültürel ögelerini vücutta taşıma olayı.. Diye savunabilmeli..

Babaanne muhtemelen ikna olmayap, bu şekilde terslenmeyi içine sindiremiyecek; akşam olduğunda durumu, evde geleneksel otoriteyi temsil eden oğluna fitleyecektir..

Küpesini delik dudağında taşıyan evin kızı bu "piercing" olayını babasına karşı yeterince savunamaz ve bunun "içsellikten öte bir popülerlik" olduğunu anlatamazsa sıkıntıya girer..

Bu işleri bilmezdik..

Ben şahsen böyle bir modanın varlığından haberdar değildim.. "Piercing" harekatını duymadığımızdan, Allah yapısı "doğal deliklerimiz" ile idare ettik..

Allahtan duymamışız..

Bizim zamanımızda imkanlar sınırlıydı.. Bugünkü gibi "piercing" modasına uyacak bol aksesuarı nereden bulacaktık?

Kimi ninesinin "beşibiryerde"sini alıp, yanağına çengelli iğne ile tutturacaktı.. Kimi dedesinden köstekli saatin kordonunu aşırıp, dudağı ile kaşı arasına telgraf hattı gibi çekecekti..

Bizim kuşağın aklı, hevesi kadar bol olmadığından; keçinin boynuzunu dibinden kestirip, kafasına kaynak yaptırmaya kalkışanı bile çıkardı..

***

Ayrıca bu modanın uygulanması bilgi istiyor.. Öyle Kadiri tarikatının müridleri gibi zikr sırasında cezbeye kapılıp yanağa şiş batırmaya benzemiyor bu işler..

Diyelim ki dilini deldirip, inci küpe takacaksın.. Takacağın şeyin ara çubuğuı geniş olacak.. Çünkü dil delindikten sonra şişiyor.. Eğer kısa çubuklu bir küpe taktıysanız, taşı ile vidası arasında sıkışan yer korkunç acılara hedef oluyor..

Ayrıca madem derdiniz farkedilmek.. Nereyi deldireceğiniz çok önemli.. Mesela dile takılan küpe çok şık duyuyor.. Ayrıca çorba içerken dilinizdeki metal aksamı kaşığa vurup, çıkardığınız sesle evdekileri sinir etme şansına da sahipsiniz..

Ama konu komşu dilinizin kazandığı bu zenginliği farketmeyebilir.. Çünkü sonuç olarak ağız kapalıyken, dildeki bu aksesuar içerde kalıyor.. Farkedilmesini çok istiyorsanız dilinizi sürekli dışarı sarkıtıp, sahibine yaranmak isteyen av köpeği gibi dolaşmanız icab eder.. Yorucu bir iş..

Göbeğe takılan halkalar için de aynı kaygılar geçerli..

Göbeğinizdeki aksesuarı mahallenin oğlanlarına göstermek için ekstra bir çaba harcamak durumunda kalırsınız.. Oğlanları toplayıp toplayıp eve getirdikten sonra odanıza kapanmak, konu komşu tarafından ters anlaşılacağından sakıncaları var..

Kimisi bunun da yolunu bulmuş.. Altına düşük belli bir pantolon çekiyor. Üstüne bolero türü kısa bir kazak giyilince, göbek kısmı tamamen açıkta kalıyor..

Hem uygulayana, TRT'nin yılbaşı dansözleri gibi ağırbaşlı bir görünüm veriyor hem de göbeğe takılan halkanın teşhiri mümkün oluyor.. Tek sakıncası kış aylarında görülüyor..

Burun halkası out..

Bu halkaların, aksesuarların varlığı kızlarda fazla sorun yaratmıyor ama erkeklerin durumu aynı değil..

Bir kere, kulağa takılan küpeler çeşitli söylentilere yol açıyor.. Aziz milletimiz kulağa takılan küpelerin verdiği mesajlara dair birşeyler duymuş.. Hani sağa takılınca "oğlan annesine çekmiş" sola takılınca "babasına çekmiş" sayılıyor ya!

Lakin sağ kulak küpesi ile sol kulak küpesi arasındaki farkı aklında tutamadığından, kimde küpe görürse "yenge" muamelesi yapıyor.. Bu durum haliyle babayiğit gençlerimizin haksız ithamlar altında kalmasına yol açıyor..

Eee! Erkek bu.. Göbeğine de takamaz.. Yanak ve kaşın üzeri fazla aykırı kaçacağından, geriye kala kala burunları kalıyor..

Burnu halkalı bir erkeğin görüntüsü, çevreciler tarafından Sulukule ve Hacıhüsrev tayfasının elinden kurtarılıp, doğaya salınan kocaoğlanlara benziyor ama olsun!

Benim aklıma en uyanı da bu..

Çünkü erkek milletinin burnuna, eninde sonunda birileri halka geçiriyor.. Eline de bir evlilik cüzdanı tutuşturuyorlar..

Bu halka görünmese bile varlığını biliyorsunuz.. O yüzden aleni takılan bir halkayı kimse yadırgamaz..

***

Erkeğin burnuna altın halka takmışlar.. "Ah vatanım" demiş..

Bu atasözü buraya aman ne uydu, aman ne uydu..

Yazarımız Selahattin Duman, bir iş gezisine çıktığından bir süre için köşesinde, yazarın 'özel koleksiyonu'nda yer alan geçmiş yazıları yayımlanacaktır.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır