Krize rağmen Kars'ta son bir yılda sanayi bacaları tütmeye başlarken, geleceğini turizme bağlayan Erzurum'da fabrikalar yüzde 20-30 kapasiteyle çalışıyor.
Kars'ta 1980'lerde başlayan "Kaça kaç" dönemiyle aynı hızda sürmese de, kentin en önemli sorunu nüfusun sürekli kentlere göç etmesi... Yöredeki işadamları, yerel yöneticiler ve Kafkas Üniversitesi arasındaki turumu tamamlamak üzereyken, ANAP'tan Belediye Başkanı seçilen, aynı zamanda da YDH kurucularından Naif Alibeyoğlu'nun (Başkan'ın babası 1980 öncesi sağ-sol çatışmasında AP İl Başkan olduğu dönemde öldürülmüş) odasında Urfa'dan beri benimle aynı yolu izleyen iki yabancı konukla karşılaştım. Bunlardan birisi Avusturya Büyükelçisi Alexis Brouhns, diğeri ise Belçika Büyükelçisi Ralph Scheide'ydi. Birecik Barajı konsorsiyumunda da bulunan Belçika ve Avusturya'nın Doğu'ya artan ilgisinin sonuçlarını yakında alabiliriz.
Bir çekişme daha yaşanıyor Kars'ta. O da Kars Ticaret Odası Başkanı Mehmet Yılmaz ile TOBB Konsey Başkanı Ali Zafer Taciroğlu arasında. Yılmaz, Taciroğlu'nun özelleştirme yoluyla Kars'ta aldığı süt ürünleri fabrikasındaki makinaları kaçırdığını iddia etmeyi sürdürüyor. Artık iki işadamı arasındaki tartışma Kars'ın gülmecesi haline gelmiş.
Kars hep tartışma yaşamıyor, uzlaşmaya da sahne oluyor. Azeri, Türk, Kürt, Beyaz Rus, Alman gibi etnik kökenlerin birleştiği Kars'ın en yakın sınır komşusu Ermenistan. Doğu Kapısı kapanana kadar ekmeğini bile Kars'tan alan Ermenistan ile kömürünü, kerestesini ithal eden Türkiye'nin subayları karşılıklı birbirlerini misafir ediyorlar. Böyle bir nezaket davetine tanık oldum. Ermeni subay Ali ile Karslı işadamı Ali'nin el sıkışmasını izledim.
Kars'tan, Erzurum'a uzanan yol boyu, çam ağaçlarıyla kaplı dağlarla, Aras Nehri'nin kucaklaşmasını seyrediyorsunuz. Şarıkamış'a ilk otel yatırımını yapan Toprak Holding bölgedeki dağ turizmi potansiyelini yakalamış. Ardından gelecek olan Dedeman ve Doğu Holding yatırımlarıyla bölge turizmi de yeşerecek.
Jandarma Asayiş Vakfı'nın matbu olarak hazırladığı, 5 milyon liralık bağış makbuzu cebimizde, Erzurum il levhası önüne geldiğimde, Doğu'nun ezici yoksulluğunun sınırını da geçmiş oluyorduk. Erzurum Sanayi Odası Başkanı Lütfü Yücelik'le, Palandöken'de 9 ayda inşaatı tamamlanan Aska müteahhitlik firmasının otelinde akşam yemeği yedik. Mevsim şartları ve turizm sektöründeki kriz nedeniyle Dedeman Palandöken ise sezonu erken kapamış. Otelde bizim dışımızda birkaç turist ile ilaç pazarlamacıları bulunuyordu.
Sabahın aydınlığında Erzurum'un sorunları daha da ortaya çıktı. Bölge halkının özelleştirmeden aldığı Aşkale Çimento'nun yükselen kâr grafiği, diğer sektörlerde için geçerli değil. Aşkale Çimento (Er-Çimsan) hazır beton fabrikası için 20 milyon dolarlık yatırıma hazırlanıyor, korka korka: "Acaba faiz dalgası bizi de vurur mu?"
Et entegre tesisleri kapalı, sanayi tesisleri yüzde 20-30 kapasiteyle çalışıyor. Ticaret ise felç olmuş durumdayken, Erzurum'a giren mal miktarı mayıs ayında canlanmış. Geçen yılın mayıs ayına göre daha da artarak... Ancak tahsilat yine yavaş...
Yarın: Doğu DAP'la geleceğini çiziyor