|
FP'de kritik gün
Anayasa Mahkemesi raportörünün, Erbakan-Hatipoğlu kasetinin delil olamayacağı görüşü, FP'de umut yarattı.
Anayasa Mahkemesi, kapatılan RP'nin yasaklı Genel Başkanı Necmettin Erbakan ile TBMM eski Başkanvekili FP'li Yasin Hatipoğlu'nun telefon görüşmesine ilişkin ses bantının, FP hakkında açılan kapatma davasında "delil" olarak kabul edilip edilmeyeceğini bugün karara bağlayacak.
Tartışmalı bantın deşifresinin henüz üyelere dağıtılmadığı öğrenildi. Kapatma davasının raportörü tarafından hazırlanan raporda ise "bantın hukuka aykırı yolla elde edildiği ve bu nedenle delil olarak kabul edilemeyeceği" yönünde görüş bildirildi.
Halen Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer'in çekmecesinde bekleyen bantın üyelere dağıtılıp dağıtılmayacağı, 11 kişilik heyetin bugün vereceği karara göre netleşecek. Anayasa Mahkemesi, ses bantının elde edilişini hukuka aykırı bulmazsa, bantın deşifresi üyelere dağıtılacak. Bantın hukuka aykırı yolla elde edildiğine karar verilirse, üyelerin etkilenmemesi için bantın deşifresi Heyet'e dağıtılmayacak.
40 milyara avukat
Savunma hazırlıklarını başlatan FP ise 40 milyar liraya avukat tuttu. Avukat Mustafa Erdoğan'la davanın savunması konusunda anlaşan FP, hukukçu milletvekillerini de harekete geçirdi. Prof. Dr. Mustafa Kamalak ve Şeref Malkoç'un da aralarında yer aldığı FP'nin hukukçu milletvekilleri, Anayasa Mahkemesi'nin parti kapatma davalarına ilişkin kararlarını incelemeye başladılar. Avukat Mustafa Erdoğan'la bir araya gelen FP'nin hukukçu kurmayları, öncelikli olarak savunma stratejisini belirleyecekler. Savunmaya ilişkin çalışmalar sırasında, Profr. Dr. Sulhi Dönmezer ve Prof. Dr. Uğur Alacakaptan gibi ünlü hukukçulardan da görüş talep edileceği öğrenildi.
Kutan: Ümitliyiz
FP Genel Başkanı Recai Kutan, FP milletvekillerinin Kızılcahamam Patalya Otel'de üç gündür süren toplantısının basına kapalı bölümünde, davayla ilgili açıklamalarda bulundu. Kutan, "RP bir depremdi geldi geçti. Onun üzerinde durmayın" dedi. Her şeyin hukuk çerçevesinde işlemesi halinde partinin kapatılmasının söz konusu olamayacağını ifade eden Kutan, "Biz bir aileyiz. Bütünlüğümüzü bozmayalım" diye konuştu. Kutan, daha sonra gazetecilerin sorusu üzerine de, Başsavcı Vural Savaş'ın FP'nin kapatılmasıyla ilgili Anayasa Mahkemesi'ne sunduğu kaset konusunda şunları söyledi: "Anayasa Mahkemesi Raportörü'nün delil olarak kabul etmemesi bize ümit vermiştir. Hukukun gereği olarak kabul ediyorum ve tabii bu bize umut vermiştir. Her şey yüzde yüz hukuk ölçüleri içerisinde müzakere edilir. O temennimizdir, temennimizi kuvvetlendirmiştir."
FP'li Ayhan: Brifing beni ürpertmişti
Adalet Bakanlığı bütçesinin dün TBMM Plan Bütçe Komisyonunda yapılan görüşmeleri sırasında, REFAHYOL döneminde Genelkurmay Başkanlığında hakim ve savcılara verilen brifingler tartışıldı. Dönemin Bayındırlık Bakanı, FP'li Cevat Ayhan, "Geçmişte brifing verilen hakimler ve savcılar gördüğümde ürperdim. Hakim ve savcılar bağımsız olmalıdır. Brifingle talimatlandırılmış hakim ve savcıları adalet camiasında görmek istemiyoruz. Ama adalet camiasını rahat bırakmayan çevreler var" dedi. Ayhan'a ilk tepkiyi ANAP'lı Aydın Ayaydın gösterdi. Ayaydın, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin de brifing aldığını belirterek "Brifinglerde hiçbir sakınca görmüyorum" dedi. DGM'lerin yapısındaki değişikliğin uluslararası baskılardan ötürü değil, parlamentonun iradesiyle gerçekleştiğini vurgulayan Ayaydın, askeri hakimlerin DGM'ler-de sivil hakimler gibi bağımsız çalışmaya özen gösterdiklerini ve son derece başarılı olduklarını hatırlattı. Aydın Ayaydın, cezaevlerinin mafya ve çetelere bağlı kuruluşlar değil, Türk devletine bağlı kuruluşlar haline getirilmesini de istedi.
FP'li Ayhan Genelkurmay Başkanlığı'nın savcı ve hakimlere brifing vermesini eleştirdi
Vural Savaş'a bilimsel destek
YARGITAY Başsavcısı Vural Savaş'a, bilim dünyasından da destek geldi. Telefon dinleme yolu ile elde edilen delillerin hukuka uygunluğu konusunda ABD'de incelemelerde bulunan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feridun Yenisey, hazırladığı 6 sayfalık raporu Savaş'a gönderdi.
Savaş tarafından bugün Anayasa Mahkemesi'ne sunulacak olan raporda, araç telefonlarının radyo sinyalleri ile çalışması nedeniyle herkes tarafından kolaylıkla dinlenebilen cihazlar olduğu belirtildi ve bu özelliği nedeniyle araç telefonlarının dinlenmesinin hukuka aykırılık oluşturmadığına dikkat çekildi. Prof. Yenisey'in raporunda ayrıca, devlete yönelik tehlike halinde telefonların mahkeme kararı aranmaksızın devlet organları tarafından dinlenebileceği de belirtilerek ABD ve Almanya'dan örnekler verildi.
Yenisey, raporunda "Türk hukukunda telefon dinlemeyi suç haline getirmiş olan bir kanun maddesi henüz yoktur. TCK'nin 195'inci maddesinde yer alan suç, telefon dinlemeyi cezalandırmamakta, telefonun gizliliğini ihlal ederek zarar meydana getirmeyi suç haline getirmektedir." dedi.
"Hukuka aykırı delil teorisi" hakkında da bilgi veren Yenisey, bu teorinin devletin ajanları tarafından yapılan hukuka aykırılıklar halinde geçerli olduğuna dikkat çekerek şu saptamada bulundu: "Gerek Avrupa İnsan Hakları Sözlemesi, gerekse Amerikan Anayasası, hukuka aykırı delilleri sadece devlet memuru olan kişilerin, yaptıkları sanık haklarını ihlal eden aykırılıklarda gündeme getirmektedirler. Diğer bir ifade ile hukuka aykırılık yaparak bilgi tolayan ve daha sonra bunu devlete sunan özel şahıslar bakımından hukuka aykırı delil teorisi tesirini göstermemektedir..."
Ersin BAL
|
Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|