|
Bir yastıkta tam 40 yıl!
Türkan ve Sakıp Sabancı'nın hayat ortaklığının yarın 41. yıldönümü... Kolay mı, 41 yıl aynı yastığa baş koymak; iyi günde, kötü günde, hastalıkta, sağlıkta, hep omuz omuza olmak! Kuşkusuz çok zor... Hele de onlar gibi Türkiye'nin gözü önünde bir çift için. Acısı-tatlısıyla, hüznüyle-sevinciyle 41 yılı geride bırakan Sabancı çiftini ve 41 yıllık mutluluklarının sırrını yakınlarının ağzından dinleyelim
Bu hafta sayfamıza bir çifti konuk ediyoruz. Yarın evliliklerinin 41. yılını dolduracak olan Türkan ve Sakıp Sabancı'yı....
Dile kolay, tam 41 yıl aynı yastığa baş koymuş iki insan; Türkan ve Sakıp Sabancı... Adana'da, Bossa fabrikasının bahçesindeki düğünle başlayan ve Atlı Köşk'e kadar uzanan bir hikâye onlarınki. Neler sığmamış ki bu hikâyenin içine... Sonu gelmeyen uğraşılar, nice başarılar, mutluluklar ve acılar...
Türkiye'nin en zengin ailelerinden biri olmak, köşklerde yaşamak, onlara kusursuz bir mutluluk getirmedi hiçbir zaman. Parayla satın alınamayacak şeylerdi onları üzen, içten içe kemiren... Birlikte geçirdikleri koskoca 42 yıla şöyle bir dönüp baktıklarında; hep birbirlerini desteklediklerini görüyorlardı ama dönüşü olmayan bir pişmanlıkla beraber... Aslında herkesin bildiği, paylaştığı ama hiç kimsenin onlar kadar içini sızlatmayan bir gerçekle, oğulları Metin'in, tedavisi mümkün olmayan rahatsızlığıyla, onun üzüntüsüyle yaşadılar yıllar boyu. Sakıp Sabancı, dünyanın dört bir yanına uzanan bir sanayi imparatorluğuna hükmederken, Türkan Sabancı hep işinin arkasında, yapıcı, fedakâr ve hoş görülü bir eş oldu. Bunun yanında tüm dünyaya karşı koltuklarımızı kabartan başarılı işlere imza attılar, ailece.
Genç nesil sabırlı değil
Kızları Sevil Sabancı, böyle uzun bir evliliği sürdürme başarısının herkese nasip olmayacağını söyleyerek, bu "başarının" sırrını şöyle özetliyor: "Bu uzun evliliğin sırrı, bence annemin çok anlayışlı olup, babamın yoğun temposuna ayak uydurması; babamın da annemin gönlünü alarak, onun dileklerini yerine getirmesidir."
Sevil Sabancı'ya göre, uzun süre beraber olup, "iyi günü ve kötü günü paylaşabilmek" çok önemli. "Annemle babam, çok üzüntülü günlerde de, mutlu günlerde de birlikte oldular. 41 seneyi çok tatlı anılarla geçirmiş olduklarını görüyorum. Genç nesil annemle babam kadar sabırlı değil ama şu da önemli ki, aile olmak, yuva kurmak ve bunu ahenkle yürütmek ayrı bir meziyet ve çok kutsal bir görev. Annemle babamın 60, 70, 80'inci yıllarını, çocukları ve torunları ile beraber kutlamalarını temenni ederim."
Bugünün gençleri gibi barlarda-sazlarda dolaşmadan, uzun flört dönemleri geçirmeden, kısacası birbirlerini tanımadan, kendilerini aynı çatının altında bulmuşlar.
1956 yılında, babası Hacı Ömer Sabancı'nın, "Oğlum seni teyzenin kızı Türkan'la evlendirmeye karar verdim," sözleriyle, anne-babalarının "münasip" gördüğü bir evlilik akdine imza atmışlar. Aşık olmamışlar birbirlerine ama derin sevgi ve saygıyı hiçbir zaman yitirmemişler. Belki de bu yüzden, onların "kapalı zarf usulü" evlilikleri, "zamane evlilikleri"ne göre çok daha dayanıklı...
Mütevazı yaşam
Yakınlarının ve kendisinin de anlattığına göre, hiçbir zaman pahalı giysilerde, mücevherlerde gözü olmamış Türkan Sabancı'nın. Hani Sakıp Bey'in çok cimri olduğu söylenir ya, Türkan Hanım da, son derece tutumlu bir kadın olmuş evlilikleri boyunca. Hayır işleri, düşkün durumdakilere yardım gibi konularda son derece eli açık olmasına rağmen, beğendiği şeyleri "pahalı" bulduğu zaman, almaktan kaçınmış. Anladığımız kadarıyla, Türkan-Sakıp Sabancı çiftinin bu uzun evliliğinin sırrı, Türkan Hanım'ın son derece anlayışlı, hoşgörülü, "Anadolu terbiyesi" almış, "ideal bir eş" olmasına dayanıyor.
Onların evliliği ile ilgili araştırma yaparken, öğrendiğimiz bir başka ilginç konu da, Sakıp Bey'in bugüne kadar eşine hiç çiçek almamış olmasıydı. Her ne kadar Türkan Hanım, "Öyle alışkanlıkları yoktur ama ben ne istersem alır," dese de, hangi kadın, eşinin sunacağı bir buket çiçekle mutlu olmaz ki? Kimbilir, belki de yarın akşam Sakıp Bey "çiçekli" bir sürpriz yapar. Ee, ne de olsa 41. yıl!
Kendisinin de söylediği gibi, Türkan Hanım, eşini kızdıracak, tepkisine yol açacak konuşmalardan ve davranışlardan kaçınmış hep. Onu sinirlendirmenin, kendisini de huzursuz edeceğini bildiğinden, böyle "ılımlı" bir politika izlemiş.
Yeğenleri Güler Sabancı da, böylesi uzun bir evliliğin "başarı" olarak nitelendirilebileceğini söyleyerek bunu derin saygı, sevgi ve anlayışa bağlıyor. Ve şöyle devam ediyor: "42 yıl önce, her ikisi de çok gençken evlenmişler. Acıları, sevinçleri birlikte yaşamış, hayatı her yönüyle paylaşmışlar. Ve yine birlikte büyümüşler, gelişmişler. Böyle bir başarının temelinde çok kuvvetli saygı ve anlayış ve de hiç şüphe yok ki derin bir sevgi olmalı. Kendilerine hep birlikte nice sağlıklı yıllar diliyorum."
Türkan-Sakıp Sabancı ailesinin hayatında dostluklar da büyük bir yere sahip. Yıllarca az mı misafir ağırlandı Atlı Köşk'te... Hepsini bu sayfaya sığdırmamız imkânsız olacağından, bunlar arasında, kadim dostlarından ikisi ile, Bilger Duruman ve Yusuf Kenan ile konuştuk...
Her ikisi de, Türkan-Sakıp Sabancı çiftinin örnek bir aile olduğunu, tanıdıkları ilk günden bugüne, alçakgönüllü ve içten tavırlarında hiçbir değişiklik olmadığını söylüyor.
Sabancı çiftiyle 30 yılı aşkın süredir güzel bir dostluğu paylaşan Yusuf Kenan, bunun dostluk değil, bir gönül beraberliği olduğunu inancında.
41 kere maaşallah!
İşte Yusuf Kenan'ın, 41. yıllarını kutlayan dostları için söyledikleri: "Gerek çocuklarımız, gerek bizler hep iç içe, gönül gönüle olduk. Onların çok değer verdikleri eski dostları arasında yer almaktan onur ve gurur duyuyorum. Onlarla birlikte ağlayıp, onlarla beraber gülmenin mutluluğunu yaşamaktan dolayı kendimi çok şanslı hissediyorum. Daha nice mutlu yıllar diliyor ve '41 kere maaşallah' diyorum."
Bilger Duruman da, yıllardır Sabancı ailesiyle iyi-kötü birçok şeyi paylaşmış bir başka dostları. O da, Türkan-Sakıp Sabancı çiftinin "örnek bir aile" olduğunu düşünüyor. Çiftin en büyük özelliklerinden birinin, üzüntü ve sevinçleri dostlarıyla paylaşmayı sevmeleri olduğunu söyleyen Duruman şöyle devam ediyor: "Hep yapıcı, hep hoşgörülü ve hep fedakâr olmuşlardır. Türkan Sabancı, örnek bir anne, ideal bir eş olarak hep arkada kalmayı başarmış; Sakıp Sabancı da her zaman toplumun önünde olmuş ama hep alçakgönüllülüğünü korumuş, iyi bir aile babasıdır."
|
Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|