Tek eşli seks ömrü uzatıyor

Kırışıklıklar gibi sertleşme sorunları da, yaşınız ilerledikçe artar. 40'lı yaşlardaki erkeklerin yüzde 5'inde bu sorun varken, 65 yaşındaki erkeklerde bu oran yüzde 25'tir. 40-70 yaşları arasındaki erkeklerin yarısı çeşitli şekillerde sertleşme sorunu yaşar. Ancak kalp-damar sağlığınıza gereken ilgiyi gösterirseniz, 70 yaşına gelseniz bile sorun yaşamayabilirsiniz. Sahip olduğunuz cinsel partnerlerin sayısı, prostat kanseri riskinizi arttırır. Çünkü enfeksiyonlara açıklığınız artar. Prostat kanseri şu anda, rahim ağzı kanserinin 20 yıl önce olduğu aşamada. Ancak haftada 3 kez tek eşli seksin, prostat kanseri riskini yüzde 50 azalttığı ileri sürülüyor.


YEŞİL ÇAY İÇİN

Yapılan araştırmalar sonucunda, antioksidan özelliklere sahip bir kimyasal olan polifenollerin en yüksek oranda yeşil çayın içinde bulunduğu kanıtlandı. Bunlar yeşil çaya acı tadını verir. Yeşil çayın yaprakları tazedir ve oksitlenmiş değildir. İçinde yaklaşık yüzde 40'lık bir orana kadar polifenol bulundurur. Siyah çayda ise sadece yüzde 10 oranında polifenol vardır.


AKIL SAĞLIĞINIZI DANSLA KORUYUN

Organlarını kullanamadıkları için kaybedenlerin en iyi örneği astronotlar. Bir süre yer çekiminden uzak kaldıkları için, kas ve kemik kütlelerini önemli ölçüde kaybederler. Vücudunuz kullanılmayan kol, bacak ve organları beslemek için çok fazla enerji harcar. Uzun süre kullanılmayan kaslar bir süre sonra paslanır. Hayatınız boyunca kaslarınızı çalıştırmak zorundasınız. Özellikle salon dansları ve eşli danslar, fiziksel aktiviteyi arttırır. Zihinsel uyarılma da sağlayarak akıl hastalıkları risklerini engeller. Beyninizi bulmaca, su doku ya da iş gibi şeylerle düzenli zihinsel alıştırma yaparak uyarmayı da unutmayın.


EN ETKİLİ İLAÇ KAHKAHA ATMAK

Güldüğünüz zamanlarda, tümörleri ve virüsleri yok eden katil hücrelerle birlikte, 'gamma interferon' adı verilen hastalıkla savaşan proteinlerin ve T hücreleri ile B hücrelerinin (hastalıkla savaşan antikorlar) sayıları artmaktadır. Gülmek kan basıncını düşürür. Daha derin solunum ile kandaki oksijen seviyesini yükseltir. Bu da, oksijenin atardamarlardaki zihinsel stres etkilerini hedef almasını sağlar.