|
|
|
|
Mekanlar
Aya İrini Müzesi I. Iustinianos döneminin tüm mimari özelliklerini yansıtan Aya İrini "Kutsal Barış", ana mekân, narteks ve atriumdan oluşur. Bazilika ile kapalı Yunan haçı arasındaki geçiş, dönemin en tipik mimari özelliklerinden biridir. Osmanlı döneminde atrium, küçülerek orijinalliğinden uzaklaşsa da, Aya İrini İstanbul'da günümüze kadar gelebilmiş yegâne atriumlu kilisedir. Kubbesindeki dört kademeli kürsü, İsa'nın çarmıha gerildiği Golgota Tepesi'ni, üzerinde yükselen geniş kollu haç İsa'yı betimler. Ana mekânda iki parça halinde bulunan, büyük olasılıkla I. Constantinus dönemimde yapılmış ilk yapıdan arta kalan döşeme mozaikleri, Bizans sanatının en erken örneklerini oluşturur. Aya İrini'nin sağ üst galerisinde ise geç döneme ait aziz başlarını tasvir eden freskolar bulunmuştur. Bunlar kilisenin, Bizans'ın son döneminde mozaik yapımından daha kolay ve daha ekonomik olduğu gerekçesiyle yaptıkları freskolarla bezeli olduğunu kanıtlar. Aya İrini, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinden sonra, Topkapı Sarayı'nı çevreleyen Sur-ı Sultani içerisinde kaldı ve silah deposu olarak kullanıldı.
Günümüzde, başta Uluslararası İstanbul Müzik Festivali olmak üzere çeşitli etkinliklere tahsis edilerek konser ve gösteri amaçlı olarak da kullanılmaktadır.
İş Kuleleri Kültür ve Sanat Merkezi
Levent'teki İş Kuleleri kompleksi içinde 2000 yılında kurulan ve 800 kişilik bir konser salonuna sahip İş Sanat Kültür Merkezi yerli ve yabancı pek çok sanatçı ve topluluğu ağırlamıştır.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri
Klasik döneme ait zengin bir koleksiyona sahip olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Osman Hamdi Bey tarafından mimar Vallaury'e yaptırılmıştır. 1891'de hizmete açılan müzenin üst katında Anadolu, Mezopotamya, Mısır ve Arap eserleri sergilenmektedir. Akad Kralı Naramsin'in steli, Kadeş Antlaşması ve Zincirli heykeli müzenin ünik eserleri arasında yer almaktadır. Bu müzede ayrıca 75.000 çivi yazılı belgenin korunduğu "Tablet Arşivi" bulunmaktadır.
Tarih Vakfı Darphane-i Âmire Binaları
Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk darphanesi olan ve Topkapı Sarayı'nın birinci avlusunda bulunan Darphane binaları 1727 yılında tamamlandıktan sonra, II. Mahmud döneminde kapsamlı bir onarımdan geçti. Bütününde ampir üslubunun ağırlıkta olduğu yapılar; barok eğilimli duvarlar, kemerli kapılar, granit parke döşeli yollarıyla bir armoni oluşturur. Dönemin mali düzeni içersinde büyük bir öneme sahip olan Darphane'de para basımının yanı sıra, saray için gerekli olan altın ve gümüş eşya, hatıra sikkeleri ve mücevherlerin imalatı da yapılırdı.
Yıldız Sarayı Tiyatrosu
Yıldız Sarayı'nın bulunduğu alan, Kanuni Sultan Süleyman döneminden başlayarak padişahların avlanma yeri olmuştur. Bu alandaki yapılanma, 1834'te II. Mahmud askerlerinin talimlerini izlemek amacıyla küçük bir köşk yaptırmasıyla başlar ve II. Abdülhamid döneminde gerçekleşen yerleşim ve çevre düzeniyle gelişir. Zaman içinde saray, çok sayıda köşk, kasır, tiyatro gibi bina ve ekleriyle bugünkü karakteristik haline kavuşmuştur. Eski bir ahırın yerine inşa edildiği söylenen ve saray mimarı Raimondo d'Aronco tarafından projelendirilen Yıldız Sarayı Tiyatrosu, Osmanlı döneminde, genellikle nazırlar ve yüksek memurlar ile özel davetlileri ağırladı. Tiyatro, günümüzde özel gösterilerde kullanılmak amacıyla onarılmıştır.
Topkapı Sarayı Müzesi
Osmanlı İmparatorluğu'nun başkent İstanbul'da yönetim sarayı ve hanedanlık ikametgâhı olarak kullanılan, 1204 Latin İşgali sırasında yağmalanan Bizans Sarayı kalıntılarının üzerine inşa edilen Topkapı Sarayı, Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethinden kısa bir süre sonra 1473 yılında tamamlanmıştır. Osmanlı hanedanı, Topkapı Sarayı'nı 19. yüzyılda Boğaziçi saraylarına yerleşene kadar kullanmıştır. Saray, Cumhuriyet'in ilanından sonra müze haline getirildi.
|
|
|
|
|