Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
6 Mayıs 2009, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Ben sevdim, o kadar!..

PİNK Panther ya da Pembe Panter 2'yi sevdim kim ne dersin.. Sevdim diye de, ne ölümsüz Peter Sellers'e, ne de Pembe Panter'in yaratıcısı eşsiz Blake Edwards'a ihanet ettiğimi düşünmüyorum..
Film boyunca da, o unutulmaz eskilerle, bu yeniyi karşılaştırmayı aklımdan geçirmedim.
Filmden keyif alışım belki de bundandır.
Hafif, hoş bir konu ve usta oyuncular.. O oyuncuları izlemek keyif, bir defa.. Mesela topu topu iki dakikalık bir rolde, Johnny Hollyday çıkıyor karşımıza.. 60/70'li yılların sadece Fransa'yı değil, dünyayı titreten rock şarkıcısı.. Silvie Vartan'ın kocası..
"Vay" dedim, "Koca Johnny'ye bak.. Ne hale gelmiş?.."
Gene kısa bir rolde müthiş oyuncu Jeremy İrons var. Ve dahi gene kısa bir rolde, doyulmaz Lily Tomlin..
Sonra önemli roller ve çok çok iyi oyuncular.. Jean Reno.. Andy Garcia, Alfred Molina..
Sonra Bollywood'un Hollywood'a armağanı Aishwarya Rai.. Hintli kız müthiş.. Çarpıcı bir yüz, harika bir fizik ve çok iyi oyunculuk..
Ve nihayet baş rolde, Müfettiş Clouseau'da bir mimik ustası Steve Martin..
Tüm dünyada eleştirmenler filme kıydılar. Doğradılar..
Bakmayın siz onlara.. Gidin.. Eğlenin.. Keyfinize bakın!..


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın