|
 |
|
Üç maymun
Önce çok sakindi... Sonra birden sinirlendi... Dosyalarını toplayıp, kolunun altına sıkıştırdı... Ve toplantıyı terketti... "Neden" diye sorduğumuzda da "şirin Karadeniz şivesiyle" şu yanıtı verdi;
- Ha Yavuz bey... Toplantida üç maymun oynanayi... Kafamın tasi atti... Gördüklerim, delikanlılığın raconuna yakışmayi... Beni sinirlendiriyi.
- Kime kızdınız?.. Üç maymunu oynayan kim?
- Sayin Hüsamettin Özkan... Teşbihte hata olmaz, üç maymunun yaptığını yapayi... Görmedim, söylemedim, duymadım diye konuşayi.
****
Ahmet Güryüz Ketenci.
"Dağıstan" kökenli.
"Rize-Çayeli" doğumlu.
"İstanbul" Milletvekili.
Genelde "İstanbul şivesiyle" konuşur.
Ama sinirlenince...
"Patlayıverir."
Ve Karadeniz şivesiyle konuşmaya başlar.
Salı günü yine sinirlenmişti.
Eski Devlet bakanlarından Recep Önal, Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'na bilgi verirken...
Recep bey bazı konularda "bilmiyorum... Bürokratlar bilir" diye konuşunca...
"Dün yaptığı gibi" yapmıştı.
Dosyalarını toplamıştı.
Ve Önal'ın konuşmasının bitmesini beklemeden, salonu terketmişti.
****
Sayin Donat.
Recep bey konişayi, ben bilmeyrum, bürokrat bileyi.
Hüsamettin bey söyleyi, bana siyasi konu sorun, öteki konuları sormayın deyi.
Her ikisi de, kusura bakmasınlar ama, üç maymunu oynayi... Serde Karadenizli'lik var... Kızayrum.
Toplantıyı terkedeyrum.
****
Ahmet Güryüz Ketenci
- Yavuz bey, en büyük yolsuzluk nedir, biliyor musunuz?
- Nedir?
Yolsuzluğu, çarşafa dolamak.
- Yani?
- Yeterli ölçüde yolsuzluğun üzerine gidememek... Yolsuzluğu örtmek.
****
1980'li yılların özellikle ikinci yarısında "benim memurum" sözü moda olmuştu
"Benim memurum işini bilir."
Ve memurların çoğu, eskiden olduğu gibi "yerinde sayarken..."
"İşini bilen" bir kısım memur da "atı almış, Üsküdar'ı geçmişti."
Ahmet Güryüz Ketenci'ye göre bugün işini bilen (!) memurlara, "yeni bir sınıf" daha eklenmiş
"İşini çok iyi bilen (!) memur" sınıfı.
Ketenci
- Yavuz bey... İşini çok iyi bilen (!) memuru devreden çıkarmadan yolsuzlukları çözemezsin... Önleyemezsin.
****
Tek suçlu, tek kusurlu "işini bilen (!) memur" mu?
Biz "böyle" sorunca...
"Şirin Karadenizli" Ahmet Güryüz Ketenci patlayıverdi
- Ha sana öyle bir şey diyen oldi mi?
Sonra "sakinleşti."
Ve devam etti
- Yavuz bey, Anayasa'yı biran önce değiştirelim, şu dokunulmazlık konusunu yeni bir sisteme bağlayalım.
- Nasıl bir sisteme?
Tamamen kaldırmayalım... Siyasi dokunulmazlık, kalsın... Ama hırsızlığın dokunulmazlığı olur mu?.. Yavuz bey bana söyler misiniz hangi ülkede çalmanın dokunulmazlığı var?
****
Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun başkan ve üyelerini tanıyoruz.
"Geçmişleri kendilerine kefil."
Ama "yeterince sonuca gidebileceklerini de" sanmıyoruz.
Zira...
"Yasal engel... Bürokratik engel... Zaman engeli... Diğer engeller."
Engeller birer dağ gibi komisyonun önüne dikiliyor.
Ve Karadenizli Ketenci "ha şimdi gel de sinirlenme Yavuz bey" diyor.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
