kapat
13.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL


Bir kez daha Malezya

Başbakan Erdoğan'ın dün başlayan Malezya gezisi vesilesiyle bu ülkenin krizde uyguladığı "IMF karşıtı" reçeteyle ilgili yazımız geniş yankı uyandırdı.

Malezya'yı düzlüğe çıkaran ve IMF'nin bile alkışlamak zorunda kaldığı bu reçeteyi daha ayrıntılı anlatmamız istekleri geldi. Hay hay...

Konuya Malezya Başbakanı Mahatir Muhammed'in faizleri nasıl indirdiğini anlatan açıklamasıyla başlayalım, çünkü konu Türkiye'nin de gündeminde

"Malezya dışında Ringit (ulusal para) kullanımını imkansız hale getirdik. Çünkü yurt dışındaki Ringit'leri spekülatörler paramızın değeriyle oynamak için kullanıyorlardı. Kambiyo kontrolüyle kur ile faiz arasındaki bağı kopardık. Spekülatörlerin paramızın değerini düşürmelerine imkan vermeden faizleri indirdik. Böylece işletmelerimiz ayakta kaldı."

Ve işte Malezya'nın 1997 yazında patlak veren Asya krizi sırasında aldığı önlemler;

* Sermaye hareketlerine denetim getirildi. Yurt dışına sermaye ihracını sınırlandıran hükümet, vatandaşların kişi başına 2 bin dolar, işletmelerin de büyüklüklerine göre 1-10 milyon dolardan fazla dövizi yurt dışına çıkarmasını yasakladı. Böylece döviz rezervlerinin erimesi önlendi.

* Yabancı sermayenin ülkede uzun vadeli kalmasını sağlamak için, kısa vadeli sermaye çıkışlarına vergi konuldu.

Soros'lara kapı kapalı
* Mahatir Muhammed, "40 yılda sağladığımız ekonomik kazanımları Soros gibi bir geri zekalı 2-3 günde yıkıp geçiyor. Buna izin veremeyiz" diyerek, döviz ticaretini sınırladı (Gerçekten de ünlü spekülatör George Soros'un krizde sorumluluğu vardı.)

* Malezya'da faaliyet gösteren 56 bankanın yapılarını güçlendirmek için önlemler alındı. Bankalar kendi aralarında birleşmeye zorlandı. 6 ay içinde banka sayısı 10'a indirildi.

* Bankalara kritik mali bilgileri açıklama zorunluluğu getirildi. Faiz oranları artırılarak aşırı kredi büyümesi önlendi.

* Federal hükümet harcamaları (çünkü Malezya bir federasyon) yüzde 18 oranında kısıldı.

* Kamu kuruluşlarının yurt dışından borçlanmaları ve ithalatları sınırlandırıldı. Cari işlemler açığını indirecek kararlar alındı.

* Tüketim ve sermaye malları ile inşaat malzemelerinden (krizden önce sıcak paradan sağlanan tatlı kârlar nedeniyle lüks konut inşaatı patlama yapmıştı) alınan gümrük vergisi artırıldı.

* Kurumlar Vergisi yüzde 30'dan 28'e, petrolden alınan vergiler yüzde 40'dan 38'e indirildi.

Sıcak para kâbusu
Bu program sayesinde Malezya için 1998 toparlanma, 1999 ise yeniden büyüme yılı oldu. Şimdi ise uçuyor.

Malezya o ağır krizde hiçbir şirketini yabancılara kaptırmadı. Ya Türkiye? 2001 krizinin ardından sadece bir yılda 141 şirketi yabancılar aldı. Bu yazıda katkısı bulunan Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün şöyle diyor;

"En büyük sorun olan sıcak para ülkemizi kalbinden vurmaya devam ediyor. Yıllık faizin yüzde 1.2 olduğu Japonya'da 75 yılda, yüzde 1.9'da seyrettiği AB ülkelerinde 47 yılda, yüzde 2 dolaylarında bulunduğu ABD'de 45 yılda kazanılacak paranın Türkiye'de sadece 18 ayda kazanılması mümkün olduğu sürece, ülkemiz sıcak para için cennet görülmeye devam edecek."

Mahatir Muhammed de anlattığımız önlemleri alırken, "Amacımız spekülatörlerin tekerlerine çomak sokmak" diyordu. Soktu da. Bugün Malezya uzun vadeli gelen yabancı sermayeye her türlü kolaylığı gösteriyor ama kısa vadeli sermaye giriş-çıkışına göz açtırmıyor.

Başbakan Erdoğan'ın Malezya izlenimlerini merakla bekliyoruz...

Mesajlarınız için: esafak@sabah.com.tr


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır