kapat
13.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL


ESRA CEYHAN


Konya günlüğü...

Geçtiğimiz Cumartesi Konya'daydık. Hanımlarla buluştuk, konuştuk, gülüştük hem de dertleştik. Kucaklaşmaların sıcaklığını, çekilen fotoğrafların sayısızlığını, kısaca her şeyin nasıl tam da A'dan Z'ye tadında olduğunu anlatamam. Konyalı hanımefendilerle beni biraraya getiren sevgili Aygaz'a yürekler dolusu teşekkür... Bu geziden anlatabileceklerim köşeme sığmaz... Artık sığdığı kadar, gerisi zaten yüreğimde...

****

Bana neler söylediler onları bir bir yazayım sizlere... Artık bir klasik haline gelen, ama her soruluşunda soranın da dinleyenin de heyecanını hiç kaybetmediği o konu gündeme geldi; "Bebek ne zaman, hadi artık..." "Ama bebek, sizi bizden uzaklaştırmasın..." "Yapın yapın, büyür çıkar ortaya, orada Ayşe Tüter var, Vaçe, Rita var, hep beraber bakarsınız" yorumları birbirini izledi. Siz beni ne çok seviyormuşsunuz meğer... Bu kadar evlat gibi, kardeş gibi, can gibi mi sarmalanır insan... Programlarda kendini üzme, ağlama, seni seviyoruz notları mı, özenle hazırladıkları hediyeler mi ulaşmadı ellerime, diyecek birşey yok ben orada sizlerle göz göze geldiğimde sevginizi aldım, yüreğimi verdim, anlaştık gitti...

****

Konuğum, başarılı çalışmalarla adından söz ettiren, programımda da çok sık ağırladığım Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Arif VERİMLİ idi. Hocanın özellikle kadın erkek eşitliğine dair açıklamaları büyük alkış aldı. Konyalı hanımlarla beraber olmamız için aslında iki saatlik süremiz vardı... 1400'da başladık, bir de ne görelim saati 1700 etmişiz, vaktin nasıl geçtiğini, hissetmedik... Yüzlerce hanımla sevgi yumağı oluşturduğumuz, birlikteliğimizin sonuna ulaştığımız dakikalarda benden tekrar gelme sözü aldı hepsi de... Sözün söz mü dediler, ne sözü yine gelmek şart oldu, dedim. Evlerine davet edenler, günlerine çağıranlar maaşallah bu ne sevgi... Tekliflerini ne yazık ki kabul edemedim. Çünkü geçen yıl da Konya'ya gelmiştim ve Mevlana'yı ziyaret edememiştim. Ekipce Mevlana'ya gittik, yüreğimize kattığımız sevgilere huzur duygusunu da ekledik... Konyalılar'la kucaklaşmalar Mevlana ziyaretimizde de, sokaklarda da devam etti. Ziyaretimiz bittiğinde kapıdaki manzarayı görmenizi isterdim, çok ama çok duygulandım. Sokaktaki bütün satıcılar, uğur getirsin nazar değmesin diye boncuklar, tespihler, neler neler hediye ettiler... Bir tanesi üzerinde Mevlana'nın yedi öğüdünün bulunduğu bir çerçeve verdi bana... Şunlar yazılıydı

1- Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol. 2- Şefkat ve merhametle güneş gibi ol. 3- Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol. 4- Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol. 5- Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol. 6- Hoşgörülükte deniz gibi ol. 7- Ya olduğun gibi ol, ya göründüğün gibi ol.

Sıra geldi "yediğin, içtiğin senin olsun" kısmına... Minik bamyalı çorbalar, etli ekmekler, sarmalar, helvalar benim oldu.

****

"Rüya gibiydi" diyorum tüm yaşadıklarıma özet...

Önemli not 14 Haziran Cumartesi günü Gaziantep'teyim. Ticaret Odası'nda 1400 - 1600 saatleri arasında sizlerle buluşacağım. Hepinizi bekliyorum. Davetiyelerinizi ücretsiz olarak tüm AYGAZ bayilerinden alabilirsiniz.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır