kapat
13.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL


MANSUR FORUTAN


İstanbul düşer mi?

İstanbul'da 70 bin kişinin hayatına mal olacak, büyük bir kısmını yerle bir edecek nükleer saldırıya uğrama ihtimali acaba nedir?

Oldukça düşük bir ihtimal.

Peki, aynı hasarın askeri bir istilanın vereceğini söylesek ve olasılığı yükseltmeye çalışsak?

Yine oldukça düşük bir ihtimal.

Bölgesel analizlere, dış güçlerin emellerini incelemeye, yine bölgesel silahlanma hareketlerine bakmaya gerek yok.

İhtimal yok denecek kadar az.

Peki İstanbul'da yine 70 bin kişinin hayatına ve büyük bir kısmını yerle bir edecek depremin olma ihtimali ne?

Yüzde yüz! Bu kadar kesin ve net.

Artık hepimiz biliyoruz önümüzdeki otuz yıl içerisinde çok büyük bir deprem yaşayacağız. Ve bu depremin önümüzdeki on yıl içerisinde olma ihtimali yüzde yirmi. Bu rakamı TÜBİTAK MAM başkanı Prof. Dr. Naci Görür verdi.

Naci Görür'ün verdiği çok ciddi ve aynı zamanda dramatik başka rakamlar da var.

Bugüne kadar Marmara depremini araştırmak için milyonlarca dolar harcanmış.

Devletin sağladığı katkı sadece elli bin dolar civarında!

En kötü senaryo hesaplarına göre ki, önlemler her zaman en kötü senaryo durumları için alınır, 70 bin kişinin hayatına mal olacak bir afet için Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin harcadığı para sadece 50 bin dolar. Gerisi yabancı kaynaklardan bulunmuş. Olası bir savaş için yaptığımız askeri harcamalar milyarlarca doları buluyor. Üçer beşer AVACS tayyaresi almak için sırada bekliyoruz.

Şimdi geçelim "her şeyi devletten beklemeyim" geyiğine, yani vatandaşın ne durumda olduğuna.

Bir dostum, deprem konusunda oldukça hassas. Yaşadığı apartmanın depreme dayanıklı hale dönüştürmek için harcanması gereken cüzi harcamayı, bina sakinlerine kabul ettirememiş. Sonra işi gereği beş-altı aylığına yurt dışına çıkmış.

Döndüğünde apartmanın dış cephesinin boyandığını, pırıl pırıl olduğunu görmüş ve pes etmiş. Dış görünüm, can güvenliğinden daha önemli!

Zorunlu deprem sigortası yaptıranların oranı yüzde on beşler civarında.

Evet bu coğrafyada insanlarının ölümden pek korktukları söylenemez.

Canımız G8 vatandaşları gibi tatlı değil. Her yıl 10 bin kişinin trafik kazalarında ölüyor olması ve pek umursamayışımız bunun en önemli göstergesi.

Tabii bu aralar daha önemli sorunlarımız var. Türk Lirası'nın aşırı değer kazanması uykularımızı kaçırıyor ve bu yüzden yaşamımızı noktalayacak sorunlara gereken önemi veremiyoruz.

Sonra çevremiz düşmanlarla sarılı ve güvenliğimizi en iyi şekilde sağlamamız gerekiyor.

Ve bu arada 70 bin kişinin hayatını kaybedeceği bir depremi ıskalamak durumunda kalıyoruz.

Hiçbir istilada 70 bin sivil hayatını kaybetmez ve şehrin büyük bir bölümü yerle bir olmaz. Savaş stratejisyeni değilim ama aklım ve mantığım bunun yirmi birinci yüz yılda olamayacağını söylüyor bana.

Ama bildiğim bir şey var, eğer bu umursamazlık devam ederse Türkiye Cumhuriyeti, beklediğimiz Marmara Depremi'nden sonra çok ama çok ciddi bir şekilde sarsılır, hem de temellerinden sarsılır. Daha da ileri gideyim, bir medeniyet yok olma riskiyle karşı karşıya kalır.

Düşmüş bir İstanbul ne anlama geliyorsa, yerle bir olmuş İstanbul da aynı anlama gelir. Bu umursamazlığın bedeli gerçekten çok büyük olacak

Ve AVACS uçaklarıyla seyyar dürüm satarız sonra.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır