|
 |
|
MEHMET BARLAS
Okullar tatil ama, hayat hiç tatil olmaz!
Bugün öğrenciler için tatil başlıyor.. İlk ve ortaöğretimde okuyan 14 milyon dolayında öğrenci için, üç aylık yaz tatili başlıyor.
Aslında bazı öğrenciler (hatta çoğunluk) için, ders yılı da, hayat da, bir tatildir.
Sürekli, zilin çalmasını ve teneffüsün başlamasını beklerler..
Bir ilkokul öğrencisinin, okuldaki ilk günün akşamında eve dönüşünü anlatmışlardı..
Önlüğünü çıkartmış.. Çantasını bir kenara fırlatmış.. Sokağa, oyun oynamak için yönelmiş..
Annesi uyarmış onu..
- Fazla yorulma.. Erken yatacaksın.. Yarın okula hazır ol!.
Çocuk çok şaşırmış..
- Ne demek bu? Yarın yine okul mu var? Bugün gittim ya?
Bunları bir ağızda söyleyip, ağlamaya başlamış.. Sanıyormuş ki, okula bir gün gidilir ve eziyet biter..
Nurullah Ataç, babamın arkadaşıydı.. Hemen her akşam oturup sohbet ederlerdi.. Ben de dinlerdim. Bir gün şöyle demişti..
- Ben eğitimin başına gelsem, ilkokula başlama yaşı olarak 20'yi alırdım.. İnsanlar, okulda öğrendiklerinin anlamını, ancak 20 yaşında kavramaya başlıyor..
Şimdi düşünüyorum.. Çok doğru birşey bu..
Kemal Tahir, benim 20'li yaşlarda olduğum ve gazetecilik yaptığım dönemde, babamdan bana miras kalmış bir arkadaş olarak, öğüt vermişti..
Bak Mehmet.. Şimdi yapman gereken çok önemli bir iş var.. İlkokul ve ortaokulda, lisede okuduğun ne kadar önemli roman varsa, hepsini yeniden okuyacaksın.. Bunu yapmazsan, okuduğun ama tadına varamadığın pek çok kitabı, bildiğini sanırsın..
Bu uyarı üzerine, Dostoyesvki'yi, Balzac'ı, Gançarov'u, Steinbeck'i, Hemingway'i, Halide Edip'i, Yakup Kadri'yi, Refik Halit'i ve nice böyle yazarı, yeni baştan okumuştum..
Ve sonra, Kemal Tahir'in ne kadar haklı olduğunu anlamıştım..
Gerçekten, çocukluk ve ergenlik çağlarında, "Okul"un ne anlam taşıdığını tam bilemeyiz..
Sadece, öğreniriz!
Bazıları, onu da yapmaz..
İleri yaşlara gelip, hayatta şu ya da bu şekilde servet veya ün kazanınca da, okulu küçümserler..
- En iyi okul, hayat üniversitesidir!.
Böyle saçma sapan tekerlemelerin seslendirildiğini duyarsınız sık sık..
Oysa okul, binlerce yıllık insanlık tarihinin deneyimleri ışığında, disiplinli ve bilinçli şekilde, insan beyninin kullanılmaya açıldığı yerdir. Okula, sadece teneffüsü beklemek veya tatilin gelmesi için gün saymak üzere giden çocuklar ve gençler, kendilerine yazık ediyor.
Bunu, ileri yaşlarda anlayacaklar..
Dünyada, çok şeyi bilmeyen yabancılar gibi yaşamak, gerçekten zordur..
Bilgi ve iletişim çağında, uzaydan gelmiş bir turist gibi dolaşmak ve eğitimli insanların yanında ezilmek, ağır bir yüktür kişiye..
Tatilin gelmesi tabii ki güzel..
Ama bütün çocuklar bilmeli ki, bu tatil sonsuz değil..
ŞAKA
Helal olsun!.
Helal olsun böyle özelleştirmeye!.
Tam PETKİM'i Uzan'lar alacak mı sorusuna cevap aranırken, Çukurova ve Kepez'in imtiyaz sözleşmeleri, iptal edilmiş..
Bunlar yeniden devletleştirilmiş..
Galiba bu iktidar, bu konuda (acaba hangi konu) çok kararlı.
CAN PAKER
Bilgi iletişimi yaşam koşuludur!
Can Paker, "Liberal Demokrasi Derneği"nin konuğu olarak, geçenlerde Ankara'da bir konuşma yaptı..
Özetle şöyle dedi..
- İnsan vücudu da, toplum da, uluslararası ortam da, doğadaki bütün organizmalar gibi, birbirleriyle ilişkide olan alt-parçalardan oluşur. Hücre, birey, aile, devlet, organlar, kurumlar hep böyledir..
Bu alt-parçaların birbirleri ile iletişimleri, değişen koşullara uyumu ve gelişmeyi sağlar.
Demek ki sistem açık olup, bilgi iletişimi sağlıklı yürüdükçe, tüm organizma gelişir.
Demek ki, dış dünyadan gelen farklı bilgi ve şartlara karşı, organizmaların da farklı öğelerden oluşması gerekir.. Bilgiler ailede de, devlette de algılanıp, karar merkezine ulaşmazsa, en azından durursunuz ve gerilersiniz.
Mesajlarınız için:
mbarlas@sabah.com.tr
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
