kapat
13.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL


MEHMET TEZKAN


Bürokrasi Türkiye'yi neden anlamıyor?

Diğer ülkelerde bürokrasi yok mu? Var..

Peki onlar niye şikayet etmiyor da biz ediyoruz?

Çünkü bizdekinin dozajı fazla.. Türkiye'de iş yapmaya kalkan herkesin karşısına bürokrasi çıkıyor..

Sorun ne biliyor musunuz?

Bürokrasi, yaratılan katma değerden pay alıyor.. Maaş olarak alıyor, devlet imkanlarını kullanarak alıyor, sağlık hizmeti olarak alıyor..

Bu normal..

Anormal olan, bürokrasinin, yaratılan katma değerin artması için çaba sarfetmemesi.. Tam tersine; yatırım yapmak, iş kurmak, üretmek isteyeni engellemeye çalışması..

Yani fren görevi yapması..

Bunun da nedeni şu Bürokrasi, kendini önemli kılmak istiyor, yetkiyi elinde tutmaya çalışıyor.. Kendisine ihtiyaç duyulmasını istiyor..

Üretimi önemsemiyor.. Vergiyi düşünüyor..

İstihdama bakmıyor.. KDV gelirini hesaplıyor..

Bürokrasinin kendini önemseme boyutu öyle bir noktaya geldi ki bugün fabrika kurmaya kalkan bir işadamı, 172 bürokrattan imza almak zorunda..

172 onayı kaç ayda, kaç yılda toplarsınız?

Bu ülkeye çok büyük yatırım yapan işadamları var.. O tesisleri kurana kadar çektikleri çileyi çıkıp anlatsınlar..

Bakın bunun siyasetle ilgisi yok..

Bugün AKP yakınıyor, yarın CHP yakınabilir, DYP yakınabilir..

Nitekim iktidar yıllarında yakındılar da..

1991 ekonomik krizi ülkeyi hallaç pamuğu gibi attı.. Herkes ama herkes fakirleşti.. Herkes bir şeylerini yitirdi..

Bir tek bürokrasi etkilenmedi.. Çünkü onun iş garantisi, maaş garantisi, lojman garantisi, servis garantisi, sağlık garantisi, emeklilik garantisi vardı..

Onların arkasında dev bir kamu gücü vardı..

Hükümet biraz daha dirayetli davransaydı, bu sorunu krizli aylarda çözerdi..

Bürokrasi, ülke ekonomisi kötüye gittiği zaman kendinin de bir şeyleri kaybedeceğini hissetseydi, bugün bu satırları yazmıyor olacaktık..

Bürokrasi ön tıkayan değil, ön açan, yardımcı olan, yol gösteren bir kimlik kazanacaktı..

Belki küçülmeyi en çok kendisi isteyecekti..

Özel sökterde çalışanlar bu sıkıntıları çok yaşadı.. Bazı şirketler öyle noktaya geldi ki, ya işçi çıkaracaklar ya da kepenk indireceklerdi..

Çarkı döndüremiyorlardı..

300 kişinin çalıştığı bir işletmeyi düşünün.. Ya 70-80-100 kişinin işine son verilecekti ya da 300 kişi birden işsiz kalacaktı..

Özel sektör yol ayrımına geldi.. Çalışanlar da çaresiz kabul etti..

Kimse 'Greve giderim, işçi çıkaramazsın, ücretimi de ayın birinde isterim' demedi..

Daha doğrusu diyemedi..

Çünkü hesap-kitap ortadaydı..

Peki ya bürokrasi? O da aynı duruma düştü mü?

Hayır.. Fark şurada Bir şirket aşırı borçlandığı zaman, borcunu çeviremediği zaman batıyor..

Siz hiç devletin battığını gördünüz mü?

Aslında devlet de batıyor.. 19 Şubat'ta battı.. Ama birileri el attı, bataktan çıkardı.. Bürokrasi bunu da görmedi..

İşte bu yüzden bürokrasi Türkiye'yi anlamıyor..

Potansiyeli göremiyor, dinamizmi, heyecanı hissedemiyor..

Şikayet ettiğimiz bu..

Kişiler değil, zihniyet..


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır