kapat
13.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL


ÖMER LÜTFİ METE


AKP şimdi iktidara UZAN'dı!

Her yere "UZAN"an topluluğun iki elektrik şirketine el konması, AKP'yi "Türkiye Cumhuriyeti Büyükşehir Belediye Başkanlığı"ndan hakiki iktidar mevkiine taşımaya başlamıştır.

Oysa böyle bir müdahale için şartlar hiç de kolay değil!

Söz konusu ailenin "siyasi şirketi"; hemen bütün yoklamalarda "ikinci" sırada ve yükselişte görülüyor. Böyle bir ortamda en saf yargı kararı bile kötüye yorulabilecekken siyaset etmek ve el koymak kolay değil. "Ben gümbür gümbür geliyorum, seçim sandığında rekabetten korktukları için çamur atıyorlar" diye yaygara koparılacağını bile bile bu tasarrufta bulunmak gerçekten cesur bir uygulama.

Bunun kadar önemli bir başka zorluk da, elindeki medya kuruluşlarını kendi çıkarları için çete tüfeği gibi kullananların böyle konularda "kısa devre" yapmalarıdır. Açıkçası, dibi kara bir tencerenin öteki tencereye sataşması, beyazlığı imkansızlaştırır. Sözgelimi, başka hırsızların saldırısına uğrayan bir vurguncunun üstüne giderken adil olduğunuz baştan sorgulanacaktır

"Vay efendim, sen filanca vurguncu için bu soyguncunun şirketine el koyuyorsun!"

Bu şartlar altında yapılan uygulamayı duyunca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak kendimi iyi hissettim. Başbakanın bir hemşehrisi olarak da gurur duydum.

İktidar söylemez yapar
Oysa bu müdahale bir yandan bana da cevap niteliği de taşıyor. Çünkü dün bu sütunlarda, "Oligarşi UZAN'tısına adalet ve kalkınma" diye yazarken hükümetin iradesini sorgulamaya çalışmıştım. Ağzımın payını almış oldum.

Tabii ki, dünyanın kendi yazıları etrafında döndüğünü vehmeden üstatlardan değilim. Sadece denk gelmesini ilginç buluyorum. Yoksa, hükümetlerin köşe yazılarını haddinden fazla önemsemelerinden rahatsızım. Çünkü, özgürce ve bilimsel eleştiri yapan, herhangi bir çıkar çevresi adına yazıp konuşmayan, herhangi bir ideolojik veya duygusal takıntıyla ahkam kesmeyen yorumcu yok denecek kadar az...

Esasen, böyle bir medya ikliminde yorum tufanına fazla kulak veren bir başbakan ona-buna cevap yetiştirmekten başka iş yapamaz!

Oysa gerçekten "devrimci" bir başbakanın ilk inkılabı; "ayinesi laftır kişinin işe bakılmaz" kuralını yıkmaktır.

Etnik yumurta küfesi
Sayın Erdoğan dünkü "UZAN"ımla gerçek siyasi iktidarın meyvesini koparabileceğini göstermiş; "ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" yargısına dönüş yolunu açmıştır.

Bu süreç başarıyla tamamlanmalı, geri döndürülmemelidir.

Kolayca tahmin edileceği gibi, ayağına basılanlar, denenmedik yol bırakmayacaklar. Bu süreçte kendini ateşe atacak bir makam veya birim çıkıp da o kutsal "terazi"ye ihanet edebilir.

Pek çok manivela ve manevrayla belden aşağı vurmaya çalışacakları muhakkaktır. Bunların en iğrenç biçimi ise bütün hırsız ve arsızların yüzleri kızarmadan sarıldıkları "irticasavar" roketlerini ateşlemektir. Küresel gizli servislerin de çoğu zaman katılıp yönlendirdikleri bu ve benzeri kampanyalara karşı kale gibi durabilmek için; istismar edilebilir bir gedik bırakmamaktır.

Sayın Erdoğan'ın etrafında böyle bir gedik görüyoruz. Fazla cesaretlendirip partide başlıca etken haline getirdiği gizli ve iyi örgütlenmiş bir ittifak var

"Ne mutlu Türk değilim" diyenler birliği... Halk adına eli her yere "UZAN"an, iktidara gelir. Kendini ana gövdeden ayrı hissedenlerin "içten kuşatma" girişimlerine vakıf ve engel olanlar ise uzun süre iktidar kalırlar.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır