kapat
13.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL


ERGUN BABAHAN


ABD'nin Ortadoğu'daki toplum mühendisliği

Başkan Bush'un Irak'ta savaş durumunun bittiğini ilan etmesinden beri bu topraklarda öldürülen Amerikan askeri sayısı 11'e ulaştı. Komşudan her gün kanlı bir çatışma haberi geliyor. Dün de üzerlerine ateş açılan dört sivil yaşamını kaybetti.

Bush'un Filistin-İsrail barışını sağlamak için Akabe'de düzenlediği zirveden sonra da bölge iyice karıştı, hem Filistin hem İsrail terörü hızla tırmandı.

Savaş öncesi Amerika Kara Kuvvetleri Komutanı General Shinseki, Irak'ta düzeni sağlamak için yüzbinlerce askere ihtiyaç olduğunu söylediğinde Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz, komutanla dalga geçmişti.

Şimdi Irak'ın huzur ve barışa kavuşması için bölgedeki 150 bin Amerikan askerinin çok yetersiz kaldığı açıkça görülüyor.

Yani, Washington'ın özellikle Ortadoğu gibi husumetleri tarihin köklerine dayanan bir bölgeyi düzenleme ve yönetme konusunu çok hafife aldığı anlaşılıyor.

Amerika bölgede bir çeşit "toplum mühendisliği" işine soyunmuş durumda. Türkiye'de her çeşit "toplum mühendisliği" kavramına karşı çıkan kimi unsurlar da Washington'ı bu işte hararetle destekliyor.

Ama bölge, toplum mühendisliğini kolay kolay kabullenecek gibi görünmüyor.

Çünkü Irak'ta halk, kaosu, sivillere ateş açan Amerikan askerlerini, en önemli önceliği Irak'ın kamu mallarını Amerikan şirketlerine kapatmak olan Bremmer'i görüyor.

Elektriği tam yanmıyor, benzin bulamıyor, kendisinin ve ailesinin güvenliği sağlanmıyor. Bu tablo Amerikan karşıtlarının elini daha da güçlendiriyor.

Savaş öncesi "Yugoslavya'da ne olduysa, Irak'ta da o olur" diyenlerin bu kehanetinin pek doğru çıkmayacağı anlaşılıyor. Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz bile artık bu gerçeğin altını çiziyor.

İsrail'de barışın öyle bir zirveyle sağlanamayacağını da artık bölgedeki çocuklar bile biliyor.

Wolfowitz kalkıp bölgede kendilerine destek veren ülkeleri turluyor. Geziye çıktığı ülkeler arasında hem ekonomisi, hem askeri gücü perişan iki ülke var Arnavutluk ve Portekiz. Bu durum bile Amerika'nın içinde bulunduğu açmazı gösteriyor.

Türkiye'yi, Fransa'yı, Suriye'yi, Almanya'yı azarlayarak, kendince cezalandırarak Ortadoğu'ya barış getireceğini sanan bir yönetim, sonunda gidip Arnavutlarla güçbirliği gösterisine girmek zorunda kalır.

Bölgenin tarihi güçlerini, dengelerini, öfkelerini anlamayan bir zihniyet, barış getireceğim diye yola çıkar ama ortalığı kan gölüne çevirir.

Tam bir "Bana sahip olabilirsin ama ruhuma asla" örneği, şu anda bölgemizde yaşanıyor.

Amerika fiziki olarak bölgeyi işgal altında tutuyor ama ödediği bedel giderek yükseliyor.

Irak savaşı öncesi Afganistan yerine Yugoslavya'ya bakanların ne kadar yanıldığı ne yazık ki gün be gün ortaya çıkıyor.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır