kapat
13.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL


Birbirimizi hiç veto etmedik

Tekfen'in 78 yaşındaki üç ortağı bugüne kadar şirketin başkanlığını sırayla yürüttü. Üstelik de bir kez dahi anlaşmazlığa düşmeden...

Feyyaz Berker "Herhangi birimiz şirketin tümünü satabilir. O derece birbirimize güveniyoruz. Sanırım bunun modern yönetimde adı yok."


Nihat Gökyiğit; Tekfen'de şu an birlikte çalıştığımız arkadaşlarımız en az 25-30 yıldır bizimle birlikteler. Nadiren arkadaşlarımız ayrılıyor. Bizimle çalışan hemen herkes mühendis. Ortaklık bir güç getiriyor. Ortak akıl, teşebbüs önemli. Tabii zorlukları ne diye soracak olursan, karar alma bazen gecikebilir. Ama biz onu her zaman işin sağlığı için faydalı gördük. Önemli kararlarda hep şuna dikkat ettik. Şayet birimizin tereddütü varsa, durduk. Bugüne kadar hep birlikte karar aldık. Hiç birbirimizi veto ettiğimiz olmadı. Tekfen'de yönetim kurulu başkanlığı her yıl aramızda değişiyor; Hepimizin kartında başkan yazıyor ama baktım bu yıl sıra Feyyaz'daymış. Biz bile unutuyoruz sıranın kimde olduğunu.

Feyyaz Berker; Herhangi birimiz şirketin tamamını satabilir. O derece birbirimize güveniyoruz. Bizi tenkit ederler bu yüzden ama bu böyle. Sanırım bunun modern yönetimde bir ismi yok.

Necati Akçağlılar Bizden sonra inşallah arkadaşlarımız bu dayanışmayı devam ettirir. Kolay değil çünkü. Sonra da herhalde bize ne yaptıklarına dair bir e-mail gönderirler.

KAÇAN KAÇSIN ANLAYIŞI
Feyyaz Berker; Hava meydanları inşaatında çalışırken öyle bir yere gelmiştik ki ya politikaya atılacaktık ya da şirket kuracaktık. İkincisini tercih ettik. Nihat çok iyi laboratuvarcıydı. Neco (Necati Akçağlılar) mükemmeliyetçi. Onun için ne lazımsa yapar! İcabında adamı dahi kovar. Bir inşaat nasıl kontrol edilir, nasıl kaliteli oluru orada öğrendik ve uyguladık.

Necati Akçağlılar; Yok o kadar değil. Kovmadım kimseyi. Kimsenin burnunu kanattığımı hatırlamıyorum. O günlerde yaptığımız işlerden herkes öyle memnundu ki, dönemin büyük müteahhitlik şirketi Kadir Veziroğlu, yaptığı inşaatın kontrolünü devletin değil bizim yapmamızı istemişti. Bu çok önemli bir görevdi. Şunu diyorlardı yani. Eğer ters bir şey varsa icabında inşaatı da durdurabilirsiniz. Tabiri caizse amele gibi inşaatta da çalışarak Tekfen'i Tekfen yaptık.

Feyyaz Berker; Boru hatları konusunda Necati çok iyiydi. Biz işimize çok inanmıştık. Öyle ki boru hatları konusunda bizim dışımızda dünyada bir Amerikan bir de Avrupalı şirket vardı. Biz şirket kurduğumuzda kendi kalite kontrolünü yapan laboratuvarımız vardı. Kaç tane müteahhit böyle başlar işe? Bir çok firmanın şimdi bile böyle bir laboratuvarı yok.

İMAJ İÇİN ZARAR EDİLMEZDİ
Nihat Gökyiğit; En başarılı işlerimizden biri de Adana-Tarsus-Gaziantep Otoyolu'ydu. O viyadüklerin üzerinden geçtiniz mi hiç? Avrupa'daki gibiler. Hiç bir ülkede bu kadar büyük bir yatırım yapılmadı.

Feyyaz Berker; Ne yazık ki geçmişte Irak olayı nedeniyle istenilen kadar kullanılamadı. Herhalde artık kullanılır. Ne de olsa artık ABD'yle komşu olduk. Bazen yaptığımız işleri düşününce hisleniyoruz. Ampul işimizin sloganı, 'Güneş Batar Tekfen Doğar'dı. Tekfen'in tanınmasına çok etkisi oldu. Ama biz ampul işinden zarar ediyorduk. İmalatını durdurduk. Sırf imaj için de zarar edilmezdi. Zaten global dünyada da üretimler bir merkeze toplandı.

Vehbi Koç bizi merak etmiş
* Feyyaz Berker; Bugüne kadar inşaat işlerini Necati götürdü. Ben ve Nihat da Tekfen Endüstri'nin başındaydık. Tabii ilk başta bu şirket ampul üretiyordu. Ama tabii sonra kapattık. Dünyada zaten ampul üreten kalmadı.

* Nihat Gökyiğit; Devletin kurduklarını söylemiyorum ama Türkiye'de sanayicilik ampulle başladı aslında. İlk üreten de Vehbi Bey'dir. GE ile birlikte kurdular fabrikayı. Bizi duyduktan sonra Vehbi Bey, 'Üç delikanlıyla tanışalım' demiş. Ne yaptıklarının farkındalar mı gibisinden. Süreyya'ya davet ettiler. (Gülüşmeler başlıyor) Sonra hesabı biz ödedik!

* Feyyaz Berker; Yok öyle sandığınız gibi değil. Bizim için Vehbi Bey'i yemeğe çıkarıp, hesabı ödemek şereftir. Sadece o gün biz ayıp olur diye yemeğin sonuna kadar bekledik. Bilemedik yani. En sonunda 'Efendim, biz sizi misafir edelim' deyip hesabı ödemiştik.

TEMA'yla katolik nikahı yaptı!
Feyyaz Berker; Ben kendimi eğitime adadım. TEMA'yı kurduğumuzda, Nihat'a bıraktım. Nihat da aile planlamasını Vehbi Bey'le kurmuştu, bıraktı. Eğitim Gönüllüleri'nde, Deniz Temiz Derneği'nde hep kurucuyuz. Ama anladım ki bir konuyu alıp götürmek gerekiyor. Dolayısıyla bir yerde kurucu olmak yetmiyor. Şimdi Nihat TEMA'yla evlendi. Ben katolik nikahı diyorum onunkine! Ben de Hisar Eğitim Vakfı ve Kemer ilköğretim okuluyla eğitim konusunda çalışıyorum.

Necati Akçağlılar; Ben hala kendime iş arıyorum, proje arıyorum. Deniz ya da eğitimle ilgili.

Nihat Gökyiğit; İnşaat sektörü insanı çalışmaya tiryaki yapıyor. Biz kendimizi emekli ettik diyoruz ama hep yapacak bir iş buluyoruz.

Nihat Gökyiğit; Şimdi TEMA var. Kopmam mümkün değil, gitmemek için bırakmam lazım. Yoksa olmuyor. Esasında TEMA'da Hayrettin Karaca yemeği takdim etti ama yemeği mutfakta pişiren bendim.

Feyyaz Berker; Nasıl söyledin bunu sen şimdi. Çünkü asla söylemez, çok mütevazıdır.

KARACA'NIN SORUSU
Nihat Gökyiğit Bir gün bana Hayrettin Bey dedi ki, 'Nasıl böyle duruyorsun sen? Senin hiç mi kıskanma huyun yok? Hep ön planda ben varım.' Çünkü sürekli şöyleydi. 'Orada bir TEMA var, Karaca var' deniyordu, ben de dinliyordum, sanki hiç alakam yokmuş gibi. Birlikte kurduk oysa.

Size tarla değil, arazi alın dedim!
Nihat Gökyiğit; Ampul bizi süt işine soktu. Buna kimse inanmıyor ama Mis Süt'ün gelişi öyle oldu. O sıralarda bakkal raflarında hem ampul hem de yeni çıkan Pınar'ın dayanıklı sütü satılıyordu. Düzey Pazarlama dağıtımı yapıyordu. Bir gün yöneticileri bakkalları gezip, raflardaki Tekfen ampullerini görünce, hem bizim sütü satıyorsunuz. Hem de Tekfen ampul. Onlar GE'nin ampulü satılsın istiyorlardı. Baktık olacak gibi değil, biz de süt işine girdik.

Necati Akçağlılar; Bizim Toros Gübre o günlerde başlamıştı ve çok iyi gidiyordu. Toros Gübre, bütün diğer şirketlere top attırdı. Fabrikayı yaptığımız günler yokluk dönemine rastlamıştı. O nedenle Toros fabrikasının temelinde hem kilosu 6 liralık hem de 42 liralık demir kullandık.

Necati Akçağlılar; Toros Gübre'nin açılışını Turgut Özal yapmıştı. Bize 'Burada çok güzel yerler var. Sanayie büyük tesisler yapmak için lazım olacak. Arsa alın' dedi. Biz de dinledik ve 200 dönüm arsa aldık. Ama ne yapacağımızı da bilmiyoruz.

Turgut Bey al dedi aldık. Aradan iki yıl geçti. Boru hattının açılışını yapıyoruz. Turgut Bey açılışa geldi ve sordu 'Ne oldu. Arazi alın demiştim, aldınız mı?' Biz de 'Aldık efendim, 200 dönüm yer aldık' dedik.

Turgut Bey döndü, 'Yahu, ben size tarla alın demedim, arazi alın dedim' dedi. Aynı bu tabirle. Dolayısıyla şu anda ne kadar arsamız var bilmiyorum ama herhalde 5-6 misli olmuştur. İyi de yapmışız. Nitekim orada bir de santral yaptık.

Şelale KADAK


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır