kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
26 Şubat 2009, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Arkadaşlık iyidir

Ben böyle sıkı fıkı dostlukları anlamayacak kadar "yabani" olmalıyım.
1. (Artık çivisi çıkmış dinlemede) Görüldü ki, büyük medya grubu mali işleri başındaki adam ile grubu didikleyen Maliye'nin Gelir İdaresi başındaki adam (artık çivisi çıkmış konuşmada ne samimi!
Bu arkadaşlıklar nasıl kuruluyor acaba? Arkadaşlık siteleri aracılığıyla mı, hoş tesadüfle mi? Grubun amiral genel yayın yönetmeni de seneler önce bir bakanı fabrika işi için azarlarken böyle (yasadışı) dinlenmiş ama konuşma da kokmuştu.
İyi hatırlıyorum; arzusu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin "Haberleşme özgürlüğü" dolayısıyla, kayda alıp teşhir edenleri kınamasıydı. O zaman hem aynı grupta idim, hem de Cemiyet yönetiminde.
Yüzüne karşı demiştim ki; "Cemiyet hem yasadışı dinlemeyi, haberleşme özgürlüğü ihlalini kınar, hem de gazetecilik ilkeleri ihlalini, yani senin yaptığını. Ve gazetenizde bu kınamanın yalnız yarısını yayınlarsanız, bir daha kınanırsınız." Allah için tamamını yayınlamıştı. Hikâye az çok yine aynı; bakalım Cemiyet az çok aynı mı?
2. Dün iki yazar aynı anda birbirine mektup yazdı. Biri diğerini "Patrona başkalarını kovdurup oraya gelmeyi istemek"le suçluyor; diğeri de böyle bir niyeti olmadığını söylüyor.
Anlamadığım şu: Üçü de, iki ayrı gazeteden bu iki köşe yazarı ile birinin patronu daha iki gün önce hep birlikte fasıl yapıp şarkı söylemişti. Bu nasıl arkadaşlık!
3. Birbirine çok yakın iki yazardan biri Hürriyet'ten "kovulmuş", kitap yazmış, gazete ile davalık olmuş, "en yakın"ı bilinmen diğer yazar buna üzülmüş, kısmen tepki vermiş ama yazılarına devam etmişti. Kalana şimdi soruyorlar, "Siz kovulsaydınız arkadaşınız ne yapardı" diye.
Diyor ki, "Emin kılını bile kıpırdatmazdı. Umurunda bile olmazdı. Geçmiş olsun, olur böyle şeyler, der, bir daha da aramazdı. Yemin ederim böyle olurdu."
Buna "sıkı arkadaşlık" deniyor ya, ben şu tavrını da sevdim: "Yazılarından dolayı kim kovulmuş olsa, ben onun için de aynı tepkiyi verirdim Hürriyet'te".
Bunu en iyi, "yazılarından dolayı" kovulmuş Zeynep Atikkan takdir eder! Belki Mümtaz Soysal da.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın