kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
17 Ocak 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Dr. Ali Bürkev, hatıra için hayvanları doldurduklarını söylüyor.

Tartışma konusu: Av ve avcılık

BURCU ALDİNÇ
08.01.2009
Avcılık bir doğa katliamı mı, yoksa tabiatın hasatını yapmak mı? Türkiye'nin ilk ve tek av kanalı Yaban TV'nin yöneticisi, Dr. Ali Bürkev bu tartışmaya yanıt verdi..
Dünyanın birçok ülkesinde avcılıkla ilgili tartışmalar sürüyor. Avcılık, çok sayıda insanın hobisi, hatta hâlâ bazı toplumlarda geçim kaynağı olmaya devam ediyor. Dünyanın hemen her yerinde de gerek avcılık karşıtı platformlar gerekse hayvan hakları savunucuları avcılarla olan mücadelelerini sürdürüyor. Britanya'da bile kralların ve asillerin sporu olarak anılmasına rağmen, tilki avı artık yasaklanmış durumda. Bu tartışmalı konuyu 17 yaşından beri avcılık yapan Yaban TV'nin yöneticisi Dr. Ali Bürkev yanıtladı.

- Avcılığa nasıl başladınız?
- Rahmetli dedemden kalma antika bir tabanca vardı. Aldım o tabancayı bir gün Çemberlitaş'ta bir silahçıda sattım. O zaman silah almak için av teskeresi mecburiyeti de yoktu. O parayla kendime tek kırma aldım. Beşiktaş'ta avcı kulübü yoktu. Ama avcıların müdavimi olduğu kahveler vardı. Oralara gitmeye başladım. Beni yanlarına aldılar, ama 'Öyle ava çıkmak yok, çantacılık yapacaksın,' dediler.

- Nedir çantacılık?
- İki sene her ava gittim ama sadece çanta taşıdım. İşi öğrenmekti maksat. Avcıların sofrasını kuruyordum, en son bir şey unuttular mı diye kontrol ediyordum. Neyse ki iki sene sonra, 'Git artık, teskereni al,' dediler. Yaşım 17 o sırada. Ve o günden beri de av hayatım devam ediyor.

SAPANLA GÜVERCİN AVLADIM
- Peki siz hiç o güne kadar, yani diğer avcılarla ava çıkana kadar bir hayvan vurmuş muydunuz?
- Eczanenin bahçesinde sapan yapıp ağaçtaki güvercini vurmuştum. Ama çok üzüldüm. O zaman ikilem içinde kaldım. Bunu kahvede anlattım diğer avcılara. 'Zaten senin yaptığın avcılık değil, sen kuşa eziyet etmişsin,' dediler. Bir daha da sapanı elime almadım.

- Avcılığa Hayır Platformu, sizin için 'Bu cani zevk için hayvanları öldürüyor,' yazmış. 'Biz acaba yanlış bir şey mi yapıyoruz?' diye hiç sorgulamıyor musunuz?
- Güldüm geçtim. Bir kere avcı kalender adamdır. Avcılık, tabiatın hasatını yapmaktır. Avcılık bir spor, bir hobi değildir. Gelsinler ava çıkalım, avcılığı öğreteyim onlara. Türkiye'de en güzel hayvanlar kuzu ve civcivdir. Peki ben de onlara soruyorum: Günde kaç bin tane kuzu ya da tavuk kesiliyor? O fotoğraftaki silah, benim hayatım boyunca elime almayacağım bir silah.

- Biraz anlatır mısınız, hayvanları öldürerek nasıl yapılıyor tabiatın hasatı?
- Doğa olmazsa avcılık olamaz. Hangi avda olursa olsun, belli bir budama yapmadığınız zaman o av hayvanı kafi derecede çoğalamaz. Bu bilimsel olarak kanıtlanmış bir şey.

- Yani hayvanları sayıları çoğalsın diye avlıyorsunuz...
- Bakın Kaliforniya'da Türk kekliği yoktu, Türkiye'den alıp götürdüler ve çoğalttılar. Ama belli bir seviyeden sonra çoğalmamaya başladı. Onlar da avlamaya karar verdiler. Avlanma yaptılar, tabii makul avlanma, 'yok etme' avlanması değil. Bir yıl sonra sayıları iki katına çıktı. Otlanacak ot kalmıyor. O yüzden çiftleşme ve üreme sayısı azalıyor. Yaşlının döl kalitesi zaten düşük. Onun yaptığı yavruda hastalık oluyor. Irk bozuluyor.

- Yani genç olanı değil de yaşlı ya da hasta olanı mı vuruyorsunuz?
- Büyük avda daima trope yani boynuz ya da dişe bakılır. Büyük dişli ya da boynuzlu avlanır. Çünkü bu, onun yaşlı olduğunu gösterir. Gerçek avcı, ufak boynuzlu bir geyiği vurmaz. Ancak et için vurur. Ama Türkiye'de et için avcılık gelişmişti. Gerçek avcı çiftleşme döneminde de avlanmaz. Sürünün başında genelde dişi olur. Birinci ve ikinciye atmaz iyi avcı, dişidir diye.
Haberin fotoğrafları