kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
17 Ocak 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

O, müzelik bir modacı!

DERLEYEN: TALYA ARDİTİ
08.01.2009
Moda tasarımı ve çağdaş sanat arasındaki sınırları zorlayan KKTC doğumlu Hüseyin Çağlayan'ın, 22 Ocak - 17 Mayıs arasında Londra'daki Design Museum'da gösterilecek retrospektif sergisi, izleyenlere 'İşte yaratıcılık budur,' dedirtecek kıvamda..
Modanın sadece gösterişli elbiselerden ibaret olmadığını, sosyal konulardaki düşüncelerini çarpıcı tasarımlarıyla ortaya koyarak bir kez daha hatırlatan Hüseyin Çağlayan, kültürel kavramları ve teknolojiyi harmanladığı kıyafetleriyle moda dünyasında hak ettiği yeri alıyor. 22 Ocak-17 Mayıs arasında Londra'daki Design Museum'da düzenlenecek sergi, Çağlayan'ın 15 yıllık tasarımlarını ve aralarında 2005'te Viyana Bienali'nde Türkiye'yi temsil eden The Absent Presence adlı kısa filmin de bulunduğu sanat projelerini kapsayacak. Kültürel kimlik, savaş yüzünden evlerini bırakıp giden mülteciler ve göç gibi konulardan ilham alan Çağlayan, 1994'te 'Hussein Chalayan' adıyla kendi markasını kurmuştu. Ekim ayında Paris'te gösterilen ve Design Museum'da da gösterilecek ilkbahar-yaz '09 koleksiyonunun teması kazaydı ve şovu baskılarla başlayıp, arkasından kumaş fışkıran kalıplı elbiselerle sona erdi. İşin ilginç tarafı, koleksiyonda bulunan kıyafetlerin bazıları giyilmek için tasarlanmamış. Vücudu saran ve arkası çıkıntılı elbiseler, süngerden yapılmış ve sıvı gibi görünen parlak bir maddeyle bitirilmiş. Bu kıyafetlerde otomobil plakaları ve kaza sonucu zarar gören otomobillerin görüntüleri yer alıyor. Çağlayan, "Bu kıyafetler koleksiyondaki diğer parçalarla bağlantılı ama ben bunların giyilmesini istemiyorum. Her şeyden önce kıyafetler çok yer kaplıyor," diyor. Bu koleksiyon Çağlayan'ın hızı saplantı haline getiren ve gelişmeyi ihmal eden bir topluma dair derin düşüncelerinin sonucu ortaya çıkmış.

SANATIN VE MİMARİNİN BİR PARÇASI
Tasarımlarında lazer ışık teknolojisinden mobilyalara kadar birçok beklenmedik malzeme kullanan Çağlayan, hep moda dünyasının dışında kalmış biri. Zaten Design Museum'un direktörü Deyan Sudjic de Çağlayan'ın müzede sergilenmesinin bu yüzden ideal olduğunu düşünüyor. Sudjic, "Hüseyin Çağlayan'ın ilginç olmasının sebebi, tek bir gruba ait olmayışı. O sadece moda dünyasının değil, aynı zamanda tasarım, sanat ve mimari dünyasının da bir parçası," diyor. Çağlayan'ın en popüler koleksiyonu olan Afterwords adlı sonbahar-kış '00 koleksiyonu, modern bir masa ve sandalyelerin bulunduğu bir odada başlıyor, daha sonra bu masa ve sandalyeler mankenlerin giyebileceği kıyafetlere dönüşüyor. Çağlayan bu koleksiyonu yaratırken, mültecilerin kaçmak zorunda oldukları durumlarda bile yanlarında onlara evlerini hatırlatacak şeyleri götürme ihtiyaçlarından esinlenmiş.

ONUN DA BİR CEO'SU VAR ARTIK
1999 ve 2000 yıllarında British Designer of the Year (Yılın İngiliz Tasarımcısı) ödülünü kazanan Çağlayan'ın yine 2007'de ödül alan sonhabar-kış '07 Airborne koleksiyonu da Design Museum'da gösterilecek. Bu koleksiyonda üzerinde doğayla ilgili soyut bir filmin gösterildiği bir elbise ve LED ışıklarıyla aydınlatılan Swarovski kristallerinin gömülü olduğu bir elbise de bulunuyor. Fakat Çağlayan için asıl önemli olan kazandığı ödüller değil, şirketinin PPR Grubu'na katılmasıyla sahip olduğu güven duygusu. PPR, içinde Balenciaga, Bottega Veneta, Gucci ve Stella McCartney gibi markaları barındıran geniş bir şirketler topluluğu. Yıllar süren belirsizliklerden sonra artık Çağlayan'ın da bir CEO'su var: Armani, Helmut Lang ve Prada'dan gelen Giorgio Belloli. Geçtiğimiz mart ayında Puma'nın kreatif direktörü olan Çağlayan, PPR'a katılımı sayesinde markasını genişletmeye başlıyor. Artık takı ve gözlük gibi aksesuvarları da bulunacak olan Hussein Chalayan markası, zamanla daha da büyüyecek.
Haberin fotoğrafları