kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
12 Ocak 2009, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
ŞİRİN SEVER

Şöhret ve röportaj

Haftada iki gün yazınca, bazı mevzuları günü gününe yazmak, sıcağı sıcağına konuşmak mümkün olmuyor. Öbür türlüsüne de benim zamanım elvermiyor. Karşılıklı birbirimizi idare edelim işte. :)
Niye bu girişi yaptım, hemen söyleyeyim... Milliyet'in televizyon eleştirmeni Sina Koloğlu'nun geçen hafta yaptığım Rojin röportajından sonra hakkımda yazdıkları yüzünden. Koloğlu'nun yazısı şöyleydi: "Rojin bize hep yakın olmuştur. Yani Bulutsuzluk Özlemi'ne. Hep şarkı söyledi. Ama bir gün, TRT'nin Kürtçe yayın yapan ekranına çıkınca, Şirin Sever'in sohbet konuğu oldu. Sever'e konuk olmak önemli. Bir işaret. Öyle her önüne gelen konuk olamaz. Bir yerlerden geçip dikkatler çekilmeli ki, o sayfaya girebilsin. Bunu bir eleştiri olarak değil, en az Şirin Sever kadar bu meslekte çalışmış biri olarak, çok iyi anlayarak söylüyorum. Benim derdim 'Nasıl şöhret olunuyor?' ile ilgili. Onu yakalamaya çalıştım..." Eyvallah! Her şeyden önce Sina Koloğlu'na teşekkür etmeliyim güzel cümleleri için; beni önemli bir röportajcı olarak konumlandırması, hakkımda hoş şeyler söylemesi çok değerli. Fakat yazı sonunda 'genel tespit' yaparken sevmiş mi dövmüş mü beni, anlamadım! Koloğlu şunu demek istiyor sanırım: TRT Şeş ekranına çıkmasa nereden haberi olacaktı Rojin'den! Ya da... Birileri, ancak ünlü olunca Şirin Sever'in röportaj konuğu oluyor! 'Bir yerlerden geçilmeli, dikkatler çekilmeli ki, o sayfalara girebilsin birileri' diyor belli ki. Doğrudur; dikkatleri çeken ya da çekecek biri olmalı o sayfalardaki kişi, eki eline alan sayfayı çevirmeden kalmalı, söyleyecek lafı olmalı konuşulan kişinin, birileri merak etmeli, okumak istemeli, konuşmaya değmeli. Bunlar için özel çaba sarf ediyorum, evet. Ama bir hatırlatma yapmak isterim: Rojin, Kürtçe TRT'nin yüzü olmadan önce de röportaj yaptım kendisiyle. Kimse ekranlara çıkarmazken, geniş kitleler onu henüz tanımazken... 28.01 2005 tarihli GÜNAYDIN ekinde; üçüncü albümü Jan/Sızı'yı çıkardığında yani. Bazıları şöhret olunca mı röportajları dikkat çekiyor diye sormak isterim şimdi, izninizle.